De ki: “Söyleyin bakalım: Suyunuz çekiliverse, size kim temiz bir akar su getirir?” (Mülk, 67/30)
Archive for Temmuz, 2017
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: بَرُّوا آبَاءَكُمْ تَبَرُّكُمْ أَبْنَاؤُكُمْ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Siz babalarınıza iyilik ediniz ki çocuklarınız da size iyilik etsinler.” (Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Günün Sözü
Uykuyu hafif ölüm, ölümü de ağır uyku bil. (Muhammed İkbal)
HÂCE SEYYİD EMÎR KİLÂL (K.S.)
Silsile-i Sâdât’ın on dördüncü halkası olan Seyyid Emîr Kilâl Hazretleri Buhârâ’nın Sûhâr köyünde doğdu. Çömlekçilik yaparak geçimini temin ettiği için Farsçada “çömlekçi” manasına gelen “Kilâl” ismiyle anılır. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) neslinden olup Seyyid’dir. Babasının adı Emîr Hamza’dır. Vâlideleri şöyle anlattı: “Ona hâmileyken ne zaman şüpheli yemek yesem karnımda şiddetli bir ağrı hissederdim. Bu hal birkaç […]
HER MÜSLÜMAN SADAKA VERMELİDİR
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Her Müslüman sadaka vermelidir.” Ashâb-ı Kirâm’dan bir zât: “Şayed bulamazsa ne münâsib görürsünüz?” dedi. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.): “Eliyle iş görür, çalışır. Böylece hem kendine faydalı olur ve hem de sadaka verir.” “Eğer çalışmaya gücü yetmezse ne yapmayı münâsib görürsünüz?” dedi. “Güçlük içindeki ihtiyaç sahibine yardım eder.” buyurdu. “Buna da güç yetiremezse […]
Ma’rûf-i Kerhi Hazretleri
Ma’ruf bin Firûz, İranlı bir ailenin çocuğudur. Annesi ve babası Hıristiyandır. Onun da kendileri gibi dindar bir Hıristiyan olmasını çok isterler. Kardeşleri ile birlikte kilise mektebine gönderirler. Ma’ruf farklı bir çocuktur. Mutidir ama öyle her anlatılana boyun eğmez ve gönlüne yatmayan şeyi kabullenemez. Nitekim ‘Baba, Oğul, Ruh-ül Kuds’ üçlemesini içine sindiremez. Bu konu üzerinde çok […]
Delinen Kırbalar
Ebûl Vefa hazretlerinin küçük ama çok sevimli bir oğlu vardır. Çocuk iyidir hoşdur da bir ara sakalara takar. Mahalle sucusunun yolunu bekler, çuvaldız ile kırbaları deler. Kimbilir, belki de fıskiye gibi akan sular hoşuna gider. Aslında saka şaka götüren biri değildir. Bunu yapan bir başka çocuk olsa, çoktan ensesine yemiştir şamarı. Zira delinen kırba dikilemez, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Şey tan, iç ki ve ku mar la, an cak ara nı za düş man lık ve kin sok mak; si zi Al lah’ı an mak tan ve na maz dan alı koy mak is ter. Ar tık vaz ge çi yor mu su nuz?” (Mâide, 5/91)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ قَضَى نُسُكَهُ وَسَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ وَمَا تَأَخَّرَ Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Bir kimse eliyle ve diliyle hiç kimseyi incitmeden hac ibadetini yerine getirirse o kimsenin geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Günün Sözü
Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından tat alır. (Sadi Şirazî)
RESÛLULLAH (S.A.V.)’İN ŞEFKATİ
Fudâle bin Amr diyor ki: Mekke’nin fethi yılında henüz Müslaman olmadan evvel Resûlullah’ı (s.a.v.) öldürmek istemiştim. O, Beytullah’ı tavaf ediyordu. Ona yaklaşınca: “Fudâle misin?” dedi. “Evet” dedim. “Nefsin sana ne vesvese veriyor?” diye sordu. “Hiçbir şey.” dedim. Güldü ve benim için Allâh’a istiğfar etti, elini göğsüme koydu. Resûlullah’a düşmanlık kalbimden çıktı. Resûlullah Allâh’ın yarattıklarının en […]
ABDEST VE NAMAZ
Bir sahabî Resûlullah’a (s.a.v.) geldi ve: “Ey Allâh’ın Resûlü! Şayet ben Allâh’tan başka ilah olmadığına, senin Allâh’ın resûlü olduğuna şehadet edersem; beş vakit namazı kılarsam; zekâtı verirsem; ramazan orucunu tutup gecelerini (teravih namazı kılarak) ihya edersem ne buyurursunuz, kimlerden olurum? dedi. Resûlullah (s.a.v): “Kim bu hal üzere ölürse sıddîklardan ve şehitlerden olur.” buyurdu. (Sahîh-i İbn-i […]
Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri
Bağdat’ın genç hatibi Cüneyd 7-8 yaşlarındadır. Bir gün babasını ağlarken görür. -Neler oluyor baba? -Dayına (Sırriyi Sekati Hazretlerine) zekât için bir kaç gümüş yolladım, almadı. Yoksa ben ömrümü Allah adamlarının beğenmediği şeyleri kazanmak için mi geçiriyorum? -Müsaade edersen bir de ben deneyeyim. -Alacağını zannetmem ama sen bilirsin. Nurlu çocuk dayısına gider ve gümüşleri uzatır. Büyük […]
DUA İÇİN RİCA
Bir şahıs, heyecan ve ıstırapla, İmam Sadık (a.s)ın huzuruna gelerek: – Ne olursunuz efendim, Allah’a bana daha fazla rızık vermesi için dua da bulunun, çünkü çok yoksulum, dedi. İmam: -Hayır, asla dua edemem buyurdu. -Niçin edemezsiniz efendim? -Zira Allah bu iş için bir yol tayin etmiştir; rızk peşinden koşun ve onu elde edin diye de […]
HANBELÎ MEZHEBİ İMAMI AHMED BİN HANBEL HAZRETLERİ
İmam Ahmed bin Hanbel aslen Mervli’dir, (H. 164) tarihinde Bağdat’ta doğmuş, (H. 241/M.855) tarihinde Bağdat’ta vefat etmiştir. (Rahmetullahi aleyh) İmam Ahmed pek büyük bir âlimdir, dört büyük müçtehidin dördüncüsüdür. Hadis ilmindeki ihatası da fevkalâde olup bir milyon hadîs-i şerîfi ezberlemiş bulununuyordu. Müsned adındaki kitabında, otuz bin hadîs-i şerîf bulunmaktadır. Zühd ve takvası, yüksek seciyesi, her […]
TRAFİK:SEYAHATA ÇIKACAKLARIN DİKKATİNE
Uykusuz, yorgun ve hasta olarak yolculuğa çıkılmamalıdır. Sürücüler yola çıkmadan önce uyku getiren ağır yemek yememeli, ilaç, yoğurt, ayran vb. içmemeli, Arabanın içi aşırı sıcak veya soğuk olmamalı, Hız sınırlarına uyulmalı, Araba içerisindeki herkes emniyet kemerlerini dâimâ takmalıdır. Sitres yapmadan, rehavete kapılmadan, teyakkuz halinde olmalıdır. Yol boyunca düzenli molalar verilmeli ve kısa bir yürüyüş yapılmalı. […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.” (Mü’min, 40/19)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنِ اسْتَطَاعَ أَنْ يَمُوتَ بِالْمَدِينَةِ فَلْيَمُتْ فَإِنِّي أَشْفَعُ لِمَنْ يَمُوتُ بِهَا Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Medine’de (yaşayıp orada) ölmeye gücü yeten orada (kalıp) ölsün. Zira ben orada ölene şefâat ederim.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Günün Sözü
Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, Dostunun yüz karası düşmanının maskarası. (Mehmet Akif Ersoy)
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN (s.a.v.) TEVÂZUU
Resûlullâh (s.a.v.) bir yolculukta idi. Ashâbına, bir koyunu kesip hazırlamalarını emretti. Ashabından biri: “Yâ Resûlallâh! Boğazlamayı ben yaparım.” dedi. Bir başkası: “Yâ Resûlallâh! Yüzmeyi ben yaparım.” dedi. Bir başkası da: “Yâ Resûlallâh! Pişirmeyi de ben yaparım.” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Odun toplamayı da ben yaparım.” buyurdu. Ashâb-ı Kirâm: “Yâ Resûlallâh! İşi yapmak için biz kâfîyiz.” […]
İMAM GAZÂLÎDEN NASÎHATLER
Ey oğul! Mümkün mertebe kimse ile herhangi bir hususta münakaşa ve münazara etme. Çünkü bunda büyük zararlar vardır. Günahı faydasından büyüktür. Münakaşa; haset, riya, kibir, düşmanlık, kin, benlik ve benzeri kötü huyların kaynağıdır. Tabîî ki gerçeği meydana çıkarmak için herhangi bir mesele hakkında konuşabilir, bir veya birkaç kişi ile münazara edebilirsin. Bundaki gayen, hakikatin ortaya […]
Veysel Karâni Hazretleri
Karen’de parlayan pırlanta …. Efendimiz’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) bilinen iki hırkası vardır. Bunlardan biri Kaside-i Bürde’nin yazarı büyük şair Kaab bin Züheyr’e verilir ki, Topkapı Sarayı’nı ziynetlendirir. Diğeri de Kareli Üveys’e gönderilir. Hasılı bu iki kutlu miras da İstanbulumuz’a nasip olur. Belki de ona bu yüzden İslambol derler… Kimbilir? Peki siz Karen adında bir […]
DUÂ AYNI DUÂ, AMA OKUYAN AĞIZ…
Muhyiddîn-i Arabî (kuddise sırruh) hazretlerinden: ‘Fakirin biri, bir ağaç dibinde gölgelenmekte olan Hz. Ali (r.a.)’ye gelir, ihtiyaçlarını arz eder: ‘ Çoluk-çocuk sıkıntı içindeyim, ne olur bana biraz yardımda bulunun, der. Hz. Ali (r.a.) hemen yerden bir avuç kum alır, üzerine okumaya başlar. Sonra da avucunu açar ki, kum tanecikleri altın külçeleri hâline gelmiş… ‘ Al, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim bir ha ta iş ler ve ya bir gü – nah ka za nır da son ra onu bir suç su zun üze ri ne atar sa, şüp hesiz if ti ra et miş, apa çık bir gü nah yük len miş olur.” (Nisâ, 4/112)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا تَزَالُ هَذِهِ الْأُمَّةُ بِخَيْرٍ مَا عَظَّمُوا هَذِهِ الْحُرْمَةَ حَقَّ تَعْظِيمِهَا فَإِذَا ضَيَّعُوا ذَلِكَ هَلَكُوا Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Bu ümmet Harem-i Şerîf’e (ve diğer bütün mukaddesâta) hakkıyla ta’zim ettikleri müddetçe hayırda daim olacaklardır. Bunu (ihmal ve) zâyi ettikleri zaman helak olurlar.” (Hadîs-i Şerîf, […]
GÜNAHLARI KÜÇÜK GÖRMEK BÜYÜK GÜNAHTIR
Resûlullâh (s.a.v.) ashâbıyla beraber içinde hiç odun bulunmayan bir vâdîye indiler. Resûlullâh (s.a.v.) ashâbına odun toplamalarını emretti. Dediler ki: ‘Yâ Resûlallâh! Burada hiç odun göremiyoruz.’ Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.); “Bulduklarınızı küçük görmeyiniz.” buyurdular. Bunun üzerine ashab toplamaya başladılar, bulduklarını birbiri üzerine yığdılar. Ve neticede büyük bir yığın meydana geldi. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.): “Görmüyor musunuz? Küçük gördüğünüz […]
SULTAN YILDIRIM BÂYEZÎD HÂN
Osmanlı Sultanlarının dördüncüsü olan Bâyezîd Han, babası Murâd Hân’ın Kosova’da şehîd olması üzerine padişah oldu. İslâm memleketlerini tehdid eden, daha önceki gibi katliamlar yaparak Kudüs’de bir krallık kurmak isteyen Haçlıları Niğbolu’da durdurmuştur. Bu zaferle İstanbul’un fethi için de çok büyük bir adım atılmıştır ki Bizans’ın Avrupa’dan yardım almasının önü kesilmiş oldu. Selanik, Atina ve Mora’yı […]
ŞEYHULİSLÂM REFÎK EFENDİ
Bosna’nın Çelebipazarı kasabasındandır. 1839’da İstanbul’a gelmişti. Bütün ilimlerde, bilhâssa fıkıh tahsîlinde ciddî bir azim ve gayreti vardı. 1845 senesinde fetvâ emîni, 1858’de Anadolu Kazaskeri oldu. 1860’da Ravza-i Mutahhara kapısına Peygamber Efendimiz’in “Salâtün fî mescidî hâzâ…”: “Benim şu mescidimde kılınan namaz -Mescid-i Harâm müstesnâ- başka yerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir.” hadîs-i şerîfinin yazılmasını teklîf etti. […]
GÜZEL NAMAZ KILABİLİYOR MUYUZ?
Hâtem-i Zâhid (k.s.)hazretleri Âsım İbn-i Yûsuf hazretlerinin yanına geldiğinde Âsım (kuddise sırruh) ona sordu: -Ey Hâtem namaz kılmayı güzel becerebiliyor musun? O da ‘Evet’deyince, Âsım (k.s.): -Peki, nasıl kılıyorsun? diye sordu. Hâtem-i Zâhid hazretleri başladı anlatmaya: -Namaz vakti yaklaştığında abdestimi sünnet üzere tazeliyorum ve namaz kılacağım yere dikiliyorum. Tâ ki her uzvum yerleşiyor. Sonra Kâbe’yi […]
Günün Ayeti Kerimesi
” Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.” (Şûra, 42/30)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَأْتِي عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ يَحُجُّ أَغْنِيَاءُ اُمَّتِي لِلنُّزْهَةِ وَأَوْسَاطُهُمْ لِلتِّجَارَةِ وَقُرَّاؤُهُمْ لِلرِّيَاءِ وَالسُّمْعَةِ وَفُقَرَاؤُهُمْ لِلمَسْأَلَةِ Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki o zamanda insanların zenginleri gezmek için hacca gider, orta halli olanları ticaret için, fakirleri dilenmek için, kurrâ (hâfız)ları da süm’a ve riya […]
Günün Sözü
Ey oğul, üç kişiye acı; cahiller arasındaki alime, zenginken fakir düşene ve hatalı iken itibarını kaybedene. (Şeyh Edebali)
KELİME-İ TEVHÎD, SEMÂVÂT VE ARZDAN AĞIRDIR
“Nefis, azgınlık ve inâtta ve Allâhü Teâlâ’ya verdiği ahdi bozup imanı ve insanları ifsad etmekte devam ettiği müddetçe, kişinin imanını kelime-i tevhîdi tekrar ederek tecdîd etmesi, yenilemesi lazımdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Îmânınızı ‘Lâ ilâhe illallâh’ diyerek kelime-i tevhid ile yenileyiniz.” buyurmuştur. Muhakkak bu Kelime-i Tevhîd’i her zaman tekrar etmek lazımdır. Zira nefis, devamlı şer ve […]
HZ. İBRAHİM ALEYHİSSELÂM
Nûh aleyhisselâmın oğlu Ham’ın neslinden Nümrud şimdiki Musul şehrinin bulunduğu yerlerde Bâbil hükümetini kurmuştu. Bâbil ülkesine Geldânistan denildiği gibi hükümdarlarına da Nümrud denilir. Bâbil ahâlisi Sâbiî idi; bunlar güneşe, aya, yıldızlara, putlara, hükümdarlarına tapmakta idiler. Allâhü Teâlâ Hazretleri Nümrud zamanında Bâbil ahâlisine İbrahim aleyhisselâmı peygamber gönderdi ve ona on sahîfelik bir kitap verdi. Hz. İbrahim, […]
Gerçek anlaşılınca…
Zülkarneyn Aleyhisselam ordusuyla gece yolda giderken ordusuna: – Ayağınıza takılan şeyleri toplayın, diye emir verir. Ordu bu emri duyunca; içlerinden bir grup: -Çok yürüdük, çok yorgunuz. Gece vakti bir de ayağımızı takılan şeyleri toplayarak boşuna ağırlık mı yapacağız. Hiçbir şey toplamayalım, diyerek hiçbir şey toplamıyorlar. İkinci grup ise; – Madem Komutanımız emretti, birazcık toplayalım, emre […]
HZ. ALİ’DEN (R.A.) SIHHAT DÜSTURLARI
Yemeğe tuz ile başlayan kimseyi, Allahü Teâlâ yetmiş dertten kurtarır. Her gün yedi adet acve hurması yiyen kimsenin midesinde hastalık kalmaz. Her gün yirmi adet kuru üzüm yiyen kimsenin bedeninde arıza kalmaz. Balık, şişmanlığı giderir, insani zindeleştirir. Misvak kullanıp Kur’ân okumak, balgamı giderir. Sıhhatli yaşamak isteyenler, erken kahvaltı etmeli, akşamları az yemeli ve fazla […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Eli sı kı ol ma, büs bü tün eli açık da ol ma. Son ra kı na nır ve ça resiz ka lır sın.” (İsrâ, 17/29)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خَيْرُ الْأَصْحَابِ صَاحِبٌ إِذَا ذَكَرْتَ اللهَ تَعَالَى أَعَانَكَ وَإِذَا نَسِيتَ ذَكَّرَكَ Resûlullâh Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “En hayırlı arkadaş, Allâhü Teâlâ’yı zikrettiğin zaman sana yardımcı olan, unuttuğun zaman sana Allâh’ı hatırlatandır.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Günün Sözü
Kötülüğü kötülükle cezalandırmak kolay, mertsen kötülük yapana iyilik et. (Sadi Şirazî)
BİR DİRHEM YÜZ BİN DİRHEMİ GEÇTİ
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) “Bir dirhem yüz bin dirhemi geçti.” buyurdular. – Yâ Resûllulah bir dirhem yüzbin dirhemi nasıl geçer. denildi. Buyurdular ki; – “Bir adamın iki dirhemi vardı. Birini alıp sadaka verdi. Diğer adamın çok malı vardı. Ondan yüz bin dirhem alıp sadaka verdi.”
UKAYL BİN EBÎ TÂLİB
Eshâb-ı kiramdan. Resûlullah’ın ( aleyhisselâm ) amcasının oğlu. Hazreti Ali ve Ca’fer-i Tayyar’ın ( radıyallahü anh ) büyük kardeşidir. Ca’fer-i Tayyar’dan ( radıyallahü anh ) on, Hazreti Ali’den yirmi yaş büyük olup, üçü de aynı anadandır. Künyesi Ebû Yezîd’dir. 60 (m. 680) târihinde vefât etti. Hazreti Akîl başlangıcından beri İslâm’a yakınlık duyuyordu. Ancak, Mekke’deki sosyal […]
GELİN KULAĞINA KÜPE
İslâm öncesi dönemde yaşayan Ümame isimli akıllı bir kadın, kızı Ünas’ı Kinde krallarından Haris ile evlendirdiğinde, hâlâ değerini koruyan şu unutulmaz nasihatları yapmıştı: ‘Kızım, eğer bir kızın ana-babasının servetinden dolayı kocasına ihtiyacı olmasaydı, senin herkesten ziyade müstağni (ihtiyaçsız) olman lazım gelirdi. Fakat öyle değil; erkekler bizim için yaratıldığı gibi, biz de onlar için yaratılmışızdır. Kızım, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Sakın şeytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.” (Şûra, 42/62)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الْعَبْدَ إِذَا أَخْطَأَ خَطِيئَةً نُكِتَتْ فِي قَلْبِهِ نُكْتَةٌ سَوْدَاءُ فَإِذَا هُوَ نَزَعَ وَاسْتَغْفَرَ وَتَابَ سُقِلَ قَلْبُهُ وَإِنْ عَادَ زِيدَ فِيهَا حَتَّى تَعْلُوَ قَلْبَهُ Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Bir kul bir günah işlediği zaman kalbinde muhakkak siyah bir nokta meydana gelir. O günahtan uzaklaşıp istiğfar ve tevbe ederse […]
Günün Sözü
Gel ey gönül hakiki bayram Cenab-ı Muhammed’e ulaşmaktır. Çünkü cihanın aydınlığı o mübarek varlığın güzelliğinin nurundandır. (Mevlâna)
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN BAZI MUCİZELERİ
Mucize, peygamberlerden meydana gelen hârikulâde hallerdir ki, insanları âciz ve hayrette bırakıp îmâna gelmelerine vesîle olur. • Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) mucizelerinin en büyüğü Kur’ân-ı Kerîm’dir. Kur’ân-ı Kerîm’in nazmına ve mânâsına, belâğat sahipleri hayran kalmışlar, benzerini görmemişler, bir âyetinin benzerini getirmekten âciz kalmışlardır. • Resûlullâh Efendimiz’e (s.a.v.) ihsân olunan en büyük mûcizelerden biri de Mi’râc’dır. Mirac’ın […]
HZ. YÛSUF ALEYHİSSELÂM
Hz. Yûsuf, Yâkub (a.s.)’ın oğludur. Hz. Yâkub, on iki oğlundan en çok Hz. Yûsuf’u severdi. Kardeşleri, babalarının Yûsuf’a olan sevgisini kıskanıyorlardı. Bir gün kardeşleri onu gezip oynasın diye kıra götürüp bir kuyuya attılar, sonra da onu kuyudan çıkarıp bir kafileye “kölemizdir” diye sattılar. Babalarına da “Yûsuf’u kurt yedi” diye yalan söylediler. Kafile henüz on yedi […]
HZ. SÜHEYL BİN AMR (R.A.)
Resûlullah’ın Nihayetsiz Mûcizelerinden: HZ. SÜHEYL BİN AMR (R.A.) İslam tarihinin en büyük fethini hazırlayan Hudeybiye sulhnâmesini Kureyş namına imzalayan Süheyl bin Amr, Kureyş’in en belîğ ve hikmetli konuşan hatiplerindendir. Mekke’nin fethi sırasında Müslüman olmuş ve Resûl-i Ekrem (s.a.v.) tarafından kendisine Huneyn ganimet malından büyük bir hisse verilmiştir. Müslüman olmadan önce Mekke’de Resûl-i Ekrem (s.a.v.) aleyhinde […]
Etme Bulma Dünyası
Bir adam, karısı ve yaşlı babası. Kadın kayınpederini istememekte, huysuzluk etmekte, evin huzurunu boznaktadır. Bir gün kocasına: – Bey… bey.. Bezdim bezdim. Bir gün göremedim. Gençliğim gidiyor. Ya ayrılalım, babanla kal., ya da al babanı al da nereye getirirsen getir beraber kalalım. Yoksa ben gidiyorum. Adamcağız şaşkınbiraz da sitemli bir vaziyette: -Ne diyorsun hanım, o […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim bir mü mi ni kas ten öl dü rür – se, ce za sı, için de ebe di ka la ca ğı ce hen nem dir.” (Nisâ, 4/93)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلمُؤْمِنُ أَخُو الْمُؤْمِنِ لَا يَدَعُ نَصِيحَتَهُ عَلَى كُلِّ حَالٍ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Mü’min mü’minin kardeşidir. Hiçbir halde ona nasihatı terk etmez.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
MİSVÂK SÜNNETTİR
Misvâk kullanmak Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetidir. Dişler sarardığında, ağzın kokusu değiştiğinde, yemekden önce, yatarken, uykudan kalkınca, abdest alırken, insanların arasına çıkmak istediğinde, Kur’ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîf okumak için, Allâh’ı zikretmek için, Kâbe’ye girmek ve tavâf etmek için misvâk kullanmak müstehabdır. Arabistan’da yetişen Erak ağacının dalından bir karış uzunluğunda kesilen parça, misvâk olarak kullanılır. Erak […]
SEYYİDE NEFÎSE HAZRETLERİ
Mısır’da kabri herkesin ziyaretgâhı olan Seyyide Nefise Hazretleri, Hz. Alî’nin oğlu Hz. Hasan’dan torunu olan Hz. Zeyd’in kızıdır. “Kerîmetü’d-dâreyn (iki âlemin -Dünyâ ve âhiretin- kerîmesi)” ve “Tahîre” lakablarıyla şöhret bulmuştur. 763 tarihinde Mekke-i Mükerreme’de dünyaya gelmiş, Cafer-i Sâdık (k.s.) hazretlerinin oğlu İshâk ile evlenmiş ve Kasım ile Ümmü Gülsûm adında iki çocuğu dünyaya gelmiştir. Sonra […]
Eşkiya Farkı
İrşad faaliyetinden dönen bir Osmanlı alimini dağ başında o günün eşkiyası çevirir. Birinin gözü hocanın köstekli saatine dikilmiştir. Hemen saldırır. Ama eşkiyabaşı’ndan serrt bir ihtarı almaktan da geri kalmaz: – Hocaefendinin saatine dokunma! Namazlarını o saatle kılıyor! Bir başka gün, tarladaki çeşme başında, çocuğuyla yemeğini yemekte olan bir kadını ablukaya alan eşkiya, kadının feryadı üzerine […]
KADİR GECESİ’NİN FAZÎLETİ
Ashâb-ı Kirâm, Allâhü Teâlâ’nın Kadir Gecesi hakkında “Bin aydan hayırlıdır.” meâlindeki âyet-i kerîmesine sevindikleri kadar hiçbir şeye sevinmediler. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) ashâbına İsrailoğullarından dört kişiyi anlattı. Bunlar -göz açıp yumuncaya kadar bir zaman dahi Allâh’a âsî olmadan- seksen sene ibâdet etmişlerdi. Resûlullâh’ın (s.a.v.) ashâbı da bundan dolayı hayret etmişlerdi. Cebrâil (a.s.) geldi ve: “Yâ Muhammed! […]
KADİR GECESİ’NDE NE YAPILIR?
Bu gece dört rek’at Kadir Gecesi namazı kılınır: 1’inci rek’atte: 1 Fâtiha, 3 İnnâ enzelnâhü…, 2’nci rek’atte: 1 Fâtiha, 3 İhlâs-ı Şerîf, 3’üncü rek’atte: 1 Fâtiha, 3 İnnâ enzelnâhü…, 4’üncü rek’atte: 1 Fâtiha, 3 İhlâs-ı Şerîf okunur. Namazdan sonra: • 1 defa, “Allâhü ekber Allâhü ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd.” […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed, 47/33)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَوَّلُ شَيْءٍ يُرْفَعُ مِنْ هَذِهِ الْأُمَّةِ اَلْأَمَانَةُ وَالْخُشُوعُ حَتَّى لَا تَكَادُ تَرَى خَاشِعًا Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Bu ümmetten ilk kaldırılacak olan şeyler, emanete riâyet ve (namazda) huşûdur. Öyle ki, nerede ise huşû sahibi bir kimseyi göremez olursun.” (Hadîs-i Şerîf, Mecmau’z-Zevâid)
Günün Sözü
Âlim ile sohbet etmek lâl ü mercân incidir, Câhil ile sohbet etmek günde bin can incitir. (Lâedrî)
TÜKENMEYEN NEHİR: İLİM
Silsile-i Sâdât’ın ikinci altın halkası Selmân-ı Fârisî (r.a.) Hazretleri, Benî Abs kabîlesinden bir kişiyle yolculuk yapıyordu. Dicle kenarına vardıklarında arkadaşı Dicle’den bir yudum su içmişti. Selmân-ı Fârisî Hazretleri; “Dön, bir daha iç.” dedi. Arkadaşı “Suya kandım!” cevabını verdi. Selmân-ı Fârisî Hazretleri; “Peki, içtiğin bu suyun nehirden bir şey eksilttiğini düşünüyor musun?” diye sordu. Arkadaşı, “Hayır, […]
DIHYETÜ’L-KELBÎ R.A.
Ashâb-ı kirâm’ın büyüklerinden ve siması en güzellerinden olan Hz. Dıhyetü’l-Kelbî, Bedir harbinden önce Müslüman olmuş fakat Bedir harbine iştirak edememiş, Uhud ve sonraki harblere katılmıştı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Cebrâîl’i (a.s.) gördüm. Cebrâîl’e en çok benzeyen Dıhye’dir.” buyurmuştur. Hz. Âişe vâlidemiz, ‘Dıhye’nin sakalı, dişleri ve yüzü Cebrâîl’e (a.s.) benzerdi’ demiştir. Cebrâîl (a.s.) insan suretinde vahiy getirdiği […]
BİR EV TAPUSU
Meşhur velilerden Habib-i Acemî k.s. zamanında, benzeri görülmemiş şöyle bir hadise yaşanmıştır: Horasanlı bir adam, evini onbin dirheme satarak, ailesiyle Basra’ya geldi. Oradan hacca gidecekti. Habib-i Acemî’yi buldu ve ondan şöyle bir istekte bulundu: – Ben eşimle hacca gidiyorum. Şu onbin dirhem parayı al da, Basra’da benim için uygun bir ev alıver. Horasanlı ve eşi […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim bir kö tü lük ya par, ya hut ken di ne zul me der, son ra da Allah’tan ba ğış la ma di ler se, Al lah’ı çok ba ğış la yı cı ve çok mer ha – met edi ci bu lur.” (Nisâ, 4/110)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ فِي الْجَنَّةِ دَارًا يُقَالُ لَهَا دَارُ الْفَرَحِ لَا يَدْخُلُهَا إِلَّا مَنْ فَرَّحَ الصِّبْيَانَ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak cennette dârul ferah (ferah evi) vardır. Oraya ancak çocukları sevindiren kimseler girebilir.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Günün Sözü
Takılır bir yerde kalır oyuncak, kurgular biter. Ölüm; o geldi mi ne var korkulacak, korkular biter. (Necip Fazıl Kısakürek)
VAHİY KÂTİBİ HAZRET-İ MUÂVİYE (R.A.)
Hz. Muâviye, Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.)’in “Allâh’ım, Muâviye’ye hesâb ve kitâbı öğret ve azâbdan koru” ve; “Allâh’ım, Muâviye’yi hâdî ve mehdî (hidâyet edilmiş ve hidâyet edici) kıl ve onunla insanlara hidâyet ver.” duâlarına mazhar olmuştur.(Sünen-i Tirmizî) İbn-i Abbâs Hazretleri Hz. Muâviye’nin müctehidliğine şâhidlik etmiş ve yatsıdan sonra vitir yaptığı kendisine rivayet olununca, ‘Onu bırakın, zira Ashâb-ı […]
Altın Top
Zengin bir ailenin fakir bir komşusu varmış. Evlerindeki saadetin dalgalanmaları, zengin ailenin duvarlarını aşarak kulaklarına kadar ulaşırmış. Akşam olunca , fakir ailenin evindeki gülme ve saadeti duyunca zengin komşu gıpta edermiş. bir gün karısına demiş ki: – Biz bu kadar zengin olduğumuz halde neden neşemiz yok? Sen yarın fakir komşunun hanımından sor bakalım, saadetlerinin sebebi […]
SAĞLIĞA DAİR TAVSİYELER
Et ve et mâmullerini güvenilir yerden satın almalıyız. Yumurtayı pişirmeden önce mutlaka yıkamalıyız. Çiğ et, yumurta ve kümes hayvanlarının etlerine dokunduktan sonra ellerimizi sabunlu su ile yıkamalıyız. Kıyma ile yapılan yemeklerin iyice piştiğinden emin olmalıyız. Sebze ve meyveleri bol su ile iyice yıkamalıyız. İçme suyunu güvenilir kaynaklardan satın almalıyız. Tırnaklarımızı kısa ve temiz tutmalı. Ellerde […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Ey Rab bi miz! Unu tur, ya da ya nı lır sak bi zi so rum lu tut ma!..” (Bakara, 2/286)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلْغُسْلُ يَوْمَ الْجُمُعَةِ سُنَّةٌ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Cuma günü gusül abdesti almak sünnettir.” (Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mucemü’l-Kebîr)
Günün Sözü
En güç üç şey vardır: Bir sırrı saklamak, bir derdi unutmak, boş zamanı iyi değerlendirmek. (Sadi Şirazî)
ÖŞÜR
Öşür arâzisinden çıkan mahsûlün zekâtına, -onda bir (1/10) demek olan- öşür denilmiştir. Öşür; âyet, hadîs ve icmâ ile sâbit olup farzdır. Âyet-i kerîmede (meâlen): “Ey îmân edenler! Kazandıklarınızın ve yerden sizin için çıkardıklarımızın temiz (helâl)lerinden infâk edin (zekât ve öşür verin). Gözünüzü yummadan (sıkılmadan) alıcısı olmadığınız şeylerin fenâsını vermeye yeltenmeyin. Ve bilin ki Allah Ganî […]
HÛD ALEYHİSSELÂM
Hazret-i Hûd, Yemen’de Hadramut civarında Ahkaf denilen mahalde yaşayan Ad kavmine peygamber gönderilmiştir. İnsanlar, Nuh tufanından sonra yine azıtmışlar, yollarını sapıtmışlar, Hak Teâlâ’nın dinine aykırı hareketlere cür’et göstermişlerdi. Bunlardan bir kısmı da Âd kavmi idi. Bunlar, birçok nimetlere, kuvvetlere nail olmuş, muhteşem binalar yapmış, fakat Allâhü Teâlâ’nın birliğini inkâr ederek putlara tapmışlardı. Kendilerine Hûd aleyhisselâm […]
ALIN TERİ
İmam Kazım (a.s) kendi tarlasında çalışmakla meşguldü. Fazla faaliyet İmamdın bütün vücundan terler akıtmıştı bu arada Ali ibni Ebi Hamza-i Bata ini geldi imamın yanına, ve o manzarayı görünce: – Kurban olayım, niçin bu işi başkalarına bırak mıyorsun? diye sordu. – Niçin başkalarına bırakayım? Halbuki benden daha üstün kişiler bile, daima bu gibi işlerle meşgul […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Mü’min ler ger çek ten kur tu lu şa er miş ler dir. On lar ki, na maz la rın – da de rin say gı için de dir ler.” (Mü’minûn, 23/1-2)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا أَرَادَ اللّٰهُ بِعَبْدِهِ الْخَيْرَ عَجَّلَ لَهُ الْعُقُوبَةَ فِي الدُّنْيَا Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Allâhü Teâlâ bir kuluna hayır murad ettiği zaman (günahlarından dolayı hak ettiği) cezasını daha dünyada iken hemen verir.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Günün Sözü
Zamana kusur buluruz oysa zaman konuşacak olsa utanırız. (İmam Şafii)
BAZI GÜNAHLARA GEÇİM SIKINTISI KEFFARET OLUR
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) buyurdular: “Dikkat edin, hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüz(sürü)den mes’ulsünüz.” Hem kendisine ve hem de başkasına faydalı olmakla meşgul olan kimse, yalnız kendisini düzeltmekle uğraşandan daha hayırlıdır. Başkasının eziyetine katlanan, huzur içinde yaşayan kimse için sıkıntı çekmeyen gibi değildir. Aile ve çocukları uğrunda zahmet çeken, Allah rızası uğrunda mücahede eden gibidir. • “Kişinin […]
ABDULLAH BİN REVÂHA ( radıyallahü anh )
Peygamber efendimizin, eshâbı içinde çok sevdiği, şairlerden. İsmi Abdullah, künyesi Ebû Muhammed, ünvanı Şâir-i Resûlullah’tır. Nesebi, Abdullah bin Revâhâ bin Sa’lebe bin İmrul Kays bin Amr bin İmr-ul-Kays el-Ekber bin Mâlik el-Asgar bin Sa’lebe bin Ka’b bin Hazrec bin Haris bin Hazrec el-Ekber. Vâlidesi, Kebse binti Vakıd bin Amr bin İtnâbe’dir. Onun hânedanı Haris bin […]
Harun Reşit ile İhtiyar
Harun Reşit Veziri ile birlikte tedbili kıyafet dolaşırken bahçesinde hurma fidanları diken bir ihtiyar görür. Selam verir ve aralarında şu konuşma geçer: – Kolay gelsin, ne yapıyorsun böyle? – Hurma fidanları dikiyorum. – Peki bu diktiğin hurma fidanları ne zamana kadar büyür ve meyve vermeye başlar? – Kim bilir belki on, belki yirmi sene sonra […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Hak kın da ke sin bil gi sa hi bi olma dı ğın şe yin pe şi ne düş me. Çün kü ku lak, göz ve kalp, bun la – rın hep si on dan so rum lu dur.” (İsrâ, 17/36)
Günün Hadisi Şerifi
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak oruçlunun, iftar anında ettiği duâlar reddolunmaz.”(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)
Günün Sözü
Tövbe yâ rab, hata râhına gittiklerime Bilüp ettiklerime, bilmeyüp ettiklerime. (Şeyh Galip)
TEVBE’NİN KABULU
Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Bir kimse günah işlese, günâhını itiraf edip Cenâb-ı Hakk’a: İlâhî! Beni bağışla! dese Allâhü Teâlâ şöyle buyurur: Ey meleklerim! Ben size nefis vermediğim için ibâdet ettikten sonra günâh işleyerek bana karşı âsî olmadınız. Sizin bana itâat etmenizde şaşılacak bir şey yoktur. Amma insanları topraktan yarattım. Onlara nefis gibi bir düşman verdim. […]
HZ. NÛH ALEYHİSSELÂM
Hazret-i Âdem’den sonra insanlar çoğalmış, birçok yerleri imar etmiş, fakat hakîki dini, Allâhü Teâlâ’ya ibadeti bırakmış, putlara tapınmaya başlamışlardı. Kendilerine kırk veya elli yaşında bulunan Nûh aleyhisselâm peygamber gönderildi. Kavmini dokuz yüz elli sene Allâh’a inanıp ibadet etmeğe çağırdı, öğütlerini dinlemediler. Nihayet, Hz. Nûh Allâhü Teâlâ’nın emriyle bir gemi yaptı. Gemi bitince gökten yağmurlar yağmaya, […]
NİL NEHRİNİN TAŞMASI
Mısır, Hz. Ömer r.a.’ın halifeliği zamanında fethedilmişti. Mısır’ı fetheden komutan ise Hz. Amr b. As r.a. idi. Fetihten sonra Mısırlılar, Amr b. As r.a.’a gelerek bir adetlerini anlattılar: – Ey komutan, adetlerimize göre Haziran ayını oniki gece geçince, bakire bir kızı güzelce süsleyip giyindiririz. Sonra Nil nehrine atarız. Böyle yaptığımız zaman Nil nehri taşıp, çevresini […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey iman eden ler! Cu ma gü nü na – maz için çağ rı ya pıl dı ğı za man, he men Al lah’ın zik ri ne ko şun ve alış ve ri şi bı ra kın. Eğer bi lir se niz bu, si zin için da ha ha yır lı dır.” (Cum’a, 62/9)
Günün Hadisi Şerifi
“Allâhü Teâlâ ümmetime, daha önce hiçbir ümmete vermediği Kadir Gecesi’ni ihsan etti.” (Hadîs-i Şerîf, Deylemî, Müsnedü’l- Firdevs)
Günün Sözü
Bu kadar adam gördüm, içlerinden hiçbiri dünyadan hoşnut değil ama hiçbiri de dünyadan gitmek istemez. (Namık Kemal)
Hz. ELYESA (a.s.)
İsrailoğulları’na gönderilen peygamberlerden biri. Elyesa’ (a.s.)’ın ismi Kur’an’da iki defa geçmekte (el-En’am, 6/86 ve Sid, 38/48). Ahd-i Atık’te de Elişa’ şeklinde zikredilmektedir (Ahd-i-Atık, l. Kırallar, XIX, 16, 17, 19). İslam kaynakları ondan Elyesa’ b. Uhtûb ismiyle bahsederler. Elyesa’ (a.s.), küçüklüğünde kötürüm bir vaziyetteydi. O sırada İsrailoğullarının peygamberi olan Hz. İlyas, bir gün yahudilerin azgınlığından kaçarak […]
İHLÂSLA SÖYLENEN ‘KELİME-İ ŞEHÂDET’İN AĞIRLIĞI
Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bir gün, ihlâsla söylenmiş bir kelime-i şehâdetin, âhirette mü’minin terâzisinin sağ kefesini nasıl yükselteceğini şöyle anlatmışlardır: ‘Azîz ve Celîl olan Allah Teâlâ kıyâmet günü, ümmetimden bir adamı halkın içerisinden alır ve onun için doksan dokuz adet büyük defter açar. Her defter, gözün alabildiği kadar büyüktür. Allah Teâlâ adama sorar: ‘ Bu defterde […]
EN CÖMERT KİM?
Resûlüllah (s.a.v.) buyurdular ki; “Size en cömert olanı haber vereyim mi?” Ashâb-ı kirâm: “Evet, Yâ Resûlallah” dediler. Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular: “Cömerdlerin en cömerdi Allâhü Teâlâ’dır. Ben ise Âdemoğlunun en cömerdiyim. Benden sonra insanların en cömerdi ise, öğrendiği ilmi yayan kimsedir. İşte bu kimse kıyâmet günü tek başına bir ümmet olarak ba’s olunur (diriltilir). Bir […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim gü zel bir (iş te) ara cı lık eder – se, ona o işin se va bın dan bir pay var dır. Kim de kö tü bir (iş te) aracı lık eder se ona da o kö tü lük ten bir pay var dır.” (Nisâ, 4/85)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: يَا عِبَادِي إِنِّي حَرَّمْتُ الظُّلْمَ عَلَى نَفْسِي وَجَعَلْتُهُ بَيْنَكُمْ مُحَرَّمًا فَلَا تَظَالَمُو Allâhü Teâlâ buyurdu: “Ey kullarım! Muhakkak ben zulmü kendime haram kıldım ve birbirinize zulmü de haram kıldım. Öyleyse birbirinize zulmetmeyiniz.” (Hadîs-i Kudsî, Sahîh-i Müslim)
Günün Sözü
Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma Yiğidin başına bir hal gelirse / Bunu yad ellere açıcı olma (Pir Sultan Abdal)
GÜNAHLARI AFFETTİREN AMELLER
Hz. Osman (r.a.) güzelce abdest aldı, sonra şöyle buyurdu: “Resûlullâh (s.a.v.)’dan işittim, bir kimse böylece abdest alsa, sonra mescide gelse, iki rek’at namaz kılıp sonra otursa geçen günahları mağfiret olunur.” Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Her kim Ramazân-ı şerîfde inanarak ve sevabını Allâh’dan umarak oruç tutarsa geçmiş günahları mağfiret olunur.” “Her kim Ramazân-ı şerîfde inanarak ve […]
Hz. İLYAS (a.s)
Kur’an-ı Kerîm’de ismi geçen peygamberlerden biri. Hz. Musa (a.s)’dan sonra gelen nesebi Hz. Harun (a.s)’a dayandığı rivayet edilen bir İsrailoğulları Peygamberi. Hz. Musa’dan sonra İsrailoğullarının çeşitli boyları, Şam civarına yerleşmiştir. Şam bölgesindeki “Bek” şehrine yerleşen ve zamanla Allah’a isyan ederek haddi aşan bir Benu İsrail kabilesine Hz. İlyas (a.s)’ın gönderildiği rivayet edilmektedir. İlyas (a.s) Kur’an-ı […]
Sebe Kraliçesi – Belkis
Hz.Süleymanın haberdarı olan Hüdhüd kuşu ona bir gün şöyle haber getirir: – Ben bugün şu ana kadar hiçbirimizin varlığından haberimiz olmadığı Sebe’yi gördüm onun kraliçesini gördüm. Büyüük mülkleri, geniş topraklar var. Ancak bunlar bu kadar dünyalığa rağmen Allah’ı bırakıp güneşe secde ediyorlar. Ne yaptıklarının farkında değiller. Hz.Süleyman bu durumdan rahatsız olur. Hemen o kraliçeye ve […]