Archive for Mayıs, 2016

“Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.” (Ankebût, 29/57)

“Allah’a tevekkül et, vekil olarak Allah yeter.” (Ahzab, 33/3)

“Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü’minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır.” (Rûm, 30/14)

“Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?” (Saff, 61/2)

“Şüphesiz Allah, insanlara hiç bir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.” (Yûnus, 10/44)

“Kulunu bir gece Mescid-i Harâm’dan o çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya -ona âyetlerimizden gösterelim diye- yürüten o Sübhân (Allah)’ı (bütün noksan sıfatlardan) tenzîh ederim…” (İsrâ Sûresi, âyet 1)

“De ki: “Rab bim! Ba ğış la, merha met et. Çün kü sen mer ha met eden le rin en ha yır lı sı sın!” (Mü’minûn, 23/118)

“Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah’ı zikretmekten alıkoymasın… “ (Münafikûn, 63/9)

“Ey iman edenler! Allah’a içtenlikle tövbe edin. Umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter…” (Tahrîm, 66/8)

“Kim iyi lik ya pa rak ken di ni Allah’a tes lim eder se, şüp he siz en sağ lam kul pa tu tun muş tur.” (Lokmân, 31/22)

“Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü’minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır.” (Rûm, 30/14)

“Kim iyi bir iş ya par sa ken di le hi – ne dir. Kim de kö tü lük ya par sa ken di aley hi ne dir. Rab bin kul la ra (zer re ka dar) zul me di ci de ğil dir.” (Fussilet, 41/46)

“Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Resûle itaat edin ki size merhamet edilsin.” (Nûr, 24/56)

“Kim Al lah’a ve Re sü lü ne ita at eder ve sa lih bir amel iş ler se, ona mü kâ fa tı nı iki kat ve ri riz. Biz ona be re ket li bir rı zık ha zır la mı – şız dır.” (Ahzâb, 33/31)

“Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.” (İsra, 17/29)

“Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” (Tevbe Suresi, 36)

“Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma.” (İsra, 17/26)

“Kim iyilik yaparak kendini Allah’a teslim ederse, şüphesiz en sağlam kulpa tutunmuştur…” (Lokman, 31/22)

“Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.” (İsra, 17/29)

“Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Bütün işler ancak Allah’a döndürülür.” (Âl-i İmrân, 3/109)

“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.” (İsra, 17/32)

“İşimi bana kolaylaştır.” (Tâ-hâ, 20/26)

“Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın… ” (İsra, 17/35)

“Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.” (Mülk, 67/12)

“Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme…” (İsra, 17/36)

“…Kötülüklerden sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” (Bakara, 2/183)

“Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.” (İsrâ, 17/81)

“Şüphesiz Kur’an, Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir öğüttür.” (Hakkâ, 69/48)