“Sabah akşam Rabbinin adını an.” (Kıyâme, 76/25)
Archive for Nisan, 2016
EBÛ İSHÂK EL-FEZARÎ
İslâm âlimlerinin büyüklerinden. Adı İbrâhîm bin Muhammed el-Hâris bin Esma İbn-i Hârice el-Fezârî el-Kûfî’dir. Künyesi, Ebû İshâk’dır. Kûfe’de doğdu. Şam’a geldi ve orada hadîs ilmini öğrendi. İmâm-ı Evzâî’nin zamanında bulunan ve ondan ilim tahsil eden zâtlardandır. İmâm-ı Evzâî’nin sohbetlerine devam etti. Tabiînden Humeyd et-Tavîl, Ebî Tıvâle, Ebî İshâk es-Sebîî, İmâm-ı A’meş, Mûsâ bin Ukbe, Yahyâ […]
DOĞRU YOLU GÖSTEREN
Enes radıyallahu anh şöyle anlatıyor: Peygamber aleyhisselâm terkisinde Hazreti Ebû Bekir olduğu hâlde Medine’ye girdi. Allah’ın Resulü, Hazreti Ebû Bekir’e göre genç görünüyor ve insanlar tarafından tanınmıyordu. Ebû Bekir radıyallahu anh ise hem yaşlı görünüyor, hem de ticaret sebebi ile buranın halkı tarafından tanınıyordu. Bunun için de bir kimse yanına yaklaşır ve: — Ey Ebû […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. En güzel isimler O’nundur.” (Tâ Hâ, 20/8)
HİŞÂM BİN HASSÂN
Hadîs âlimlerinden. Künyesi, Ebû Abdullah el-Ezdî, el-Firdevsî’dir. 148 (m. 765) senesinde vefât etti. Basra’da yetişen âlimlerden olup, Hasan-ı Basrînin talebelerinin en başta gelenlerindendir. Onun hadîsdeki rivâyetini en iyi bilen bir âlimdir. Hadîs ilminde sika, sağlam ve hafız derecesinde olup, yüzbin hadîs-i şerîfi senetleriyle birlikte ezbere bilen bir hadîs âlimidir. Rivâyetleri Kütüb-i sitte denilen meşhûr altı […]
CEHALETİN İLACI SORMAK
Câbir radıyallahü anh anlatıyor: Arkadaşlarımla beraber sefere çıkmıştık, içimizden birinin başına taş isabet etti ve başını yaralayıp kemiğini kırdı. Sonra aynı adam uykuda ihtilâm olduğu için, arkadaşlarına: — Teyemmüm edebilir miyim, bu hususta benim için ruhsat buluyor musunuz? diye sordu. Arkadaşları da: — Hayır, su mevcut oldukça teyemmüme ruhsat yoktur, diye cevap verdiler. Bunun üzerine […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır.” (İnşirah, 94/5)
HEMMAM BİN MÜNEBBİH
Tabiînin meşhûrlarından. Ebû Hureyre’den ( radıyallahü anh ) yazdığı yüzkırk kadar hadîs-i şerîfi nakletmesiyle tanınır. Sika (güvenilir) olup, birinci asrın ilk yarısında Ebû Hureyre’den ( radıyallahü anh ) duyduğu hadîs-i şerifleri bir kitapta topladı. İsmi, Hemmâm bin Münebbih bin Kâmil bin Şeyh olup, künyesi Ebû Ukbe’dir. Kendisine, Yemen bölgesinden olduğu için el-Yemânî, San’a şehrinden olduğu […]
ŞERRİ BIRAKTIRMAK DA SADAKA
Ebû Zer radıyallahu anh anlatıyor: Peygamber aleyhisselâma hangi amelin daha faziletli olduğunu sordum: — Allah’a îman ve Allah yolunda cihad etmektir, buyurdular. — Hangi köleyi âzad etmek daha faziletlidir? dedim. — Kıymeti en yüksek olanı ve sahibi nezdinde en değerli olanıdır, buyurdular. — Ben bunu yapamazsam hangi ameli işleyeyim? diye sordum. — Bir âcize yardımda […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim sözünü yerine getirir ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever.” (Âl-i İmran, 3/76)
EBÛ HANÎFE
Ehl-i sünnetin reisidir. Fıkıh bilgilerini, Ehl-i sünnet itikadını topladı. Yüzlerce talebesine öğretip, kitaplara geçirilmesine sebep oldu. Müslümanlar tarafından kağıt imali bunun zamanında başladı. Derin ilmi, keskin zekası, aklı, zühdü, takvası, hilmi, salahı ve cömertliği yüzlerce kitaplara yazılıp anlatılmıştır. Talebesi pek çok olup, büyük müctehidler, âlimler yetiştirdi. Ehl-i sünnetin yüzde sekseni Hanefi mezhebindedir. Asıl adı Numan’dır. […]
BALİNA ZİYAFETİ
Ashab-ı Kiram’dan Cabir r.a. Hazretleri anlatıyor: Rasulullah s.a.v. bizi bir müfreze (askeri birlik) ile göndermişti. Başımıza da Ebu Ubeyde’yi komutan tayin etmişti. Kureyş’e ait bir kervanı ele geçirmekle vazifeliydik. Azık olarak da bize bir dağarcıkta hurma verilmişti. Başka azığımız yoktu. Ebu Ubeyde, bize birer tane hurma veriyordu. – O bir hurmayı ne yapıyordunuz? diye sorulunca […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir.” (Asr, 103/1-2)
ŞAKÎK-İ BELHÎ
Tebe-i tabiînden. Evliyânın büyüklerindendir. Künyesi Ebû Ali olup, babasının ismi İbrâhîm’dir, İbra hîm Edhem’in ( radıyallahü anh ) talebesi, Hâtim-i Esâm’ın ( radıyallahü anh ) hocasıdır. Dünyâya gönül bağlamayıp, haramlardan ve şüphelilerden şiddetle kaçardı. Şüpheli korkusuyla mübahların da çoğuna yaklaşmadı. Ticâretle uğraşırdı. 174 (m. 790) senesinde vefât etti. Hazreti Şakîk’in tövbe etmesine Türkistan’daki bir putperest […]
BİR BOSTAN BEKÇİSİ
Evliyanın büyüklerinden İbrahim bin Edhem k.s. Hazretleri anlatıyor: Babam Horasan ‘ Belh hükümdarlarındandı. Bir gün atına binip ava çıkmıştım. Önüme çıkan -tilki veya tavşan- bir hayvanı kovalıyordum. Arkadan bir ses duydum: – Ey İbrahim, sen bunun için yaratılmadın, bununla emrolunmadın! Sağa-sola bakındım, fakat kimseyi göremedim. Aynı sesi daha açıktan, sonra da pek yakından yine iki […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey huzur içinde olan nefis!, Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!” (Fecr, 89/27-28)
EBÛ BÜRDE BİN EBÎ MÛSEL-EŞ’ARÎ
Tabiînden meşhûr hadîs ve fıkıh âlimi. İsmi, Âmir bin Abdullah bin Kays el-Eş’arî’dir. Gençliği sırasında kendisine Ebû Şeyh İbn-ül-Gark tarafından iki hırka giydirilmesi sebebiyle künyesine Ebû Bürde denildi ve böylece meşhûr oldu. Doğum târihi bilinmemektedir. 103 (m. 721) senesinde vefât etti. Babası Eshâb-ı kiramdan Ebî Mûsâ el-Eş’arî’dir. Hazreti Ali’den, Hazreti Âişe’den, babasından, Abdullah bin Selâm’dan, […]
Bir Boşanma Olayı
Medineli Sabit bin Kays, sahabenin ileri gelenlerindendi. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’e hizmetten asla geri kalmaz, sözünden ise bir an olsun dışarı çıkmazdı. Efendimiz de onu çok severdi. Hatta bir küçük hatası yüzünden aşırı üzüntüye kapılan Sabit’i teselli ederek “Sabit cennetliklerdendir.” buyurmuştu. İşte bu Sabit’in aile içi bir sıkıntısı vardı. Hanımı Cemile, Sabit’e bir türlü […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır.” (Tâ-Hâ, 20/25-26)
SÜDDÎ-İ KEBÎR (İsmail bin Abdurrahmân)
Tabiînin tefsîr ve hadîs âlimlerinden. Adı İsmail bin Abdurrahmân bin Ebî Kerîme’dir. Künyesi, Ebû Muhammed el-Kureşî, lakabı Süddî-i Kebîr’dir. Lakabıyla meşhûrdur. Bu lakabı Kûfe Câmi-i şerîfi süddesinde (ya’nî gölgesinde) çok bulunması veya Medîne-i münevveredeki südde mahallinde oturmasından verildiği bildirilmektedir. Babası İsfehânlı olup, kendisi Hicaz’lıdır. Kûfe’de otururdu. Doğum yeri ve târihi bilinmemesine rağmen, 127, 128 (m. […]
Bu Kadın Defnedilemez
Ebu Hanife’nin meclisine gelen biri şöyle bir suâl sordu: – Hamile bir kadın doğum sırasında vefat etti. Onu yıkamak üzere tahtanın üzerine koyduklarında karnındaki çocuğun yaşadığı anlaşıldı. Bu kadın böylece defnedilecek mi, yoksa bekletilecek mi? Kadın şu anda yıkama tahtası üzerinde beklemektedir. Mecliste hazır bulunanlar birbirlerine bakıştılar. Bazıları: – Bu kadın defnedilemez. Ancak bekletilir. Ola […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsinki o hayasızlığı ve kötülüğü emreder.” (Nûr, 24/21)
EBÛ BEKİR BİN IYAŞ
Tabiînden hadîs ve kırâat âlimi. Meşhûr olan, ismi ile künyesinin bir olduğudur. Künyesi Ebû Bekir’dir. Vâsıl el-Ahdeb’in azatlısıdır. 97 (m. 715) senesinde Süleymân bin Abdülmelik zamanında doğup, 193 (m. 808)’de Kûfe’de vefât etmiştir. Ebû Bekir bin Iyaş, meşhûr kırâat âlimi İmâm-ı Âsım’ın râvilerinden ve hadîs ilmi âlimlerindendir. Babasından, Ebû İshâk es-Sebîî, Ebû İshâk eş-Şeybânî, Humeydet-Tavîl […]
KENDİNİ TEHLİKEYE ATMAK
Eşlem Nucûbî radıyallahu anh anlatıyor: Bir Rum şehrinde bulunuyorduk. Rumlardan karşımıza büyük bir asker safı çıktı. Müslümanlardan da onların karşısına o kadar yahut ondan daha kalabalık bir saf çıktı. Şehir ehlinin başında Utbe bin Âmir radıyallahu anh, öteki topluluğun başında da Fudâle bin Ubeyd radıyallahu anh vardı. Müslümanlardan bir kişi, tâ yarıp içerisine girinceye kadar […]
SÎBEVEYH
Nahiv ya’nî dilbilgisi âlimlerinden. İsmi Amr, lakabı Sîbeveyh, meşhûr künyesi Ebû Bişr ve bundan başka Ebû Osman, Ebü’l-Hüseyn veya Ebü’l-Hasan’dır. Daha çok Sîbeveyh lakabıyla tanınır. Nesebi Ebû Bişr Amr bin Osman el-Kanber’dir. İran’ın Şîrâz yakınlarındaki Beydâ’da ve bir rivâyete göre de Ahvâz’da doğdu. Doğumuna 140, 150 (m. 767), vefâtına da 180-188, 194 (m. 809) târihleri […]
BU AKŞAM HİNDİSTAN’DA
Hz. Süleyman’ın sarayına kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. Nöbetçilere, hayati bir mesele için Hz. Süleyman’la görüşeceğini söyler ve hemen huzura alınır. Hz. Süleyman (a.s) benzi sararmış, korkudan titreyen adama sorar: – Hayrola ne var? Neden böyle korku içindesin? Derdin nedir? Söyle bana… Adam telaş içinde: – Bu sabah karşıma Azrail (a.s) çıktı. Bana […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir.” (Zilzâl, 99/7)
SEYYÂR EBÜ’L-HAKEM
Tabiîn devrinde yetişen hadîs âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. Adı, Seyyâr İbni Ebî Seyyâr’dır. Adının Verdân, Verd veya Dînâr olduğu da bildirilmektedir. Künyesi Ebü’l-Hakem el-Anzî veya el-Basrî’dir. Hadîs ilminin büyük bir âlimidir. Çok ibâdet eden, sabırlı ve şükredici bir zâttı. Takvâ ehli idi. Ya’nî haram ve şüphelilerden çok sakınırdı. Tasavufta yüksek derecelere kavuşmuştu. 122 (m. 739) […]
ÇOBAN VE AĞAÇ
Yaşlı çoban sürüsünü otlatmak için yaylaya çıktığında tepeye yakın bir elma ağacının altında dinlenir ve eğer mevsimiyse, onunla konuşarak: “Hadi bakalım evladım, derdi. Bu ihtiyarın elmasını ver artık”. Ve bir elma düşerdi, en güzelinden, en olgunundan. Yaşlı adam sedef kakmalı çakısını çıkartarak onu dilimlere ayırır ve küçük bir tas yoğurtla birlikte ekmeğine katık ettikten sonra, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Her kim de işlediği zulmünün arkasından tövbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz, Allah onun tövbesini kabul eder.” (Mâide, 5/39)
HAMMÂD BİN EBÎ SÜLEYMÂN
Tabiînin büyüklerinden meşhûr fıkıh âlimi. İmâm-ı a’zam’ın hocasıdır. Künyesi Ebû İsmail’dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 120 (m. 746) senesinde vefât etti. Kûfe’de yaşamıştır. İlmi, Enes bin Mâlik’ten öğrendi. Ayrıca Enes bin Mâlik’ten, Zeyd bin Vehb’den, Saîd bin Müseyyeb’den, Sa’îd İbn-i Cübeyr’den, İkrime, Ebî Vâil ve İbrâhîm Nehaî’den hadîs-i şerîf dinleyip, rivâyet etmiştir. Kendisinden ise oğlu İsmail […]
BİRLİKTE YEMEK
Resul-i Ekrem, dostlarıyla birlikte, binek hayvanlarından iner inmez, yüklerini yere koydular, daha sonra bir koyun keserek yemek hazırlamaları için karar aldılar. Birisi: – Koyunu ben keserim, dedi. Diğeri: – Derisini ben yüzerim,dedi. Üçüncüsü: – Etini de ben pişiririm’ diye söze katıldı. Dördüncü:………… Resul-i Ekrem (s.a.s) – Çölden odunu da, ben toplarım, buyurdu. Topluluk: – Ey […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin…” (Hucûrat, 49/10)
SA’ÎD BİN EBÎ ARÛBE
Tanınmış bir hadîs hafızı. Künyesi, Ebü’n-Nadr olup. Adiy kabilesinin âzâdlısıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 156 (m. 773) târihinde vefât etti. Babasının ismi, Mihrân’dır. Zamanının en büyük hadîs âlimi idi. Katâde, Nadr bin Enes, Hasen-i Basrî, Abdullah bin Feyrûz, Âmir el-Ahvel, Ya’lâ bin Hâkim ve daha birçok âlimden (r.anhüm) hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden de, A’meş hocalarından […]
Delik Kova
Bir zamanlar efendisinin evine her gün nehirden su taşıyan bir köle vardı. Köle boynunda taşıdığı bir sopanın iki ucuna birer kova asar, bu kovaları nehirden aldığı su ile doldurur ve eve getirirdi. Ancak kovalardan birisi birkaç yerinden delinmiş eski bir kovaydı. Dolayısıyla, nehirde ağzına kadar doldurulan suyun ancak yarısını tutabilirdi eve kadar. Diğeri ise yep […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim Rabbine kavuşmayı umuyor sayararlı biriş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın.” (Kehf, 18/110)
SELEME BİN DÎNÂR
Tabiînin büyük âlim ve evliyâlarından. Künyesi, Ebû Hâzım’dır. Mahzûm kabîlesindendir. A’rec ismiyle de tanınır. Medine âlimi ve kadısı idi. Aslen Fars’lıdır. Annesinin adı Rûmiyye’dir. Zühd sahibi ve çok ibâdet ederdi. 140 (m. 757) yılında vefât etti. Abdurrahmân İbn-i Zeyd der ki: “Ebû Hâzım’daki hikmeti başkasında görmedim.” Sehl bin Sa’d es-Sa’dî, Ebû Ümâme Şehl bin Hanîf, […]
Dağ başına mı, şehir içine mi?..
İki kardeştiler. Biri köyde çobanlık yapmayı tercih ederek diyordu ki: Bu zamanda şehre gitmek, oranın günahlı hayatına karışmak çok kötü. İyisi mi, ben köyün çobanlığını yapayım, günahlardan uzak kalayım. Diğeri ise şehre gitti. Bir mahallede küçük bir tamir kulübesi açıp başladı ayakkabı tamirine. Çoban dağda koyunları, keçileri otlatıyor, hiçbir namazını kaçırmıyor, hiçbir şekilde de nâmahreme […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.” (Zilzâl, 99/8)
EBÛ AMR BİN A’LÂ
Meşhûr yedi kırâat imamından üçüncüsü, işâreti Ha’dır. Tabiînden olup, Basra dil mektebinin kurucusudur. Kur’ân-ı kerîm ve Arabî ilimlerde zamanının en âlimi idi. Dünyâya hiç kıymet vermezdi. Âlimler, rivâyetlerinde sika (güvenilir) olduğunu bildirmişlerdir. Kerâmetleri çoktur, ismi, Zebbân bin Ammâr bin Abdullah bin Husayn bin Haris bin Cülhem bin Huzaâ bin Mazin bin Mâlik bin Amr bin […]
EKMEK VEREN ELİ KIRAN BABA
Bağdat’ı kıtlık kırıp geçiriyordu. Herkesten önce de hamallar açlık çekiyordu. İçinde ekmek piştiği, sokağa kadar yayılan kokudan belli olan bir evin kapısından seslendi hamalın biri: – Allah rızası için birazcık ekmek. Günlerdir lokma girmedi ağzımdan. Tandırın başındaki kadın taze ekmekleri kızına uzattı. “Ver şu adama” dedi. Kızcağız ekmekleri güzelce katlayıp verdi aç hamala. Hamalın sevincine […]
Günün Ayeti Kerimesi
O, O Allâh’tır ki resûlünü hidâyet rehberi ve Hak (; İslâm) dîni ile gönderdi ki (İslâm Dinini) diğer bütün din(ler)in hepsinin üzerine galip kılmak için. Şâhid olarak da Allah yeter: Muhammed Resûlullah’dır…” (Fetih Sûresi, âyet 28, 29)
HALÎL BİN AHMED
Tebe-i tabiînden meşhûr Arap dil ve gramer âlimi. Künyesi, Ebû Abdurrahmân’dır. 100 (m. 718) senesinde doğup, 170 (m. 786) târihinde, Basra’da vefât etti. Babasının, Resûlullah efendimizden sonra Ahmed ismini alan ilk zât olduğu söylenir. Mirzebâ’ bunu “Muktebis” isimli kitabında yazmaktadır. Eyyûb Sahtiyanî, Âsım el-Ahvel, Osman bin Hâdır, Avvâm bin Havşab ve başkalarından (r.anhüm) hadîs-i şerîf […]
Boyayı mı beğenemedin, yoksa boyacıyı mı?
Hep hikmetli konuşan Lokman Hekim’in derisi siyah, dudakları da kalınmış. Değerli sözlerini duyarak hayranı olan biri bir gün bakmış ki hayalinde büyüttüğü Lokman, siyah yüzlü, kalın dudaklı biri. Şaşkınlıkla yüzüne bakarken Lokman Hekim, adamın içinden geçenleri sezmiş olacak ki, şöyle çıkışmış: – Birader, neden öyle şaşkın bakıyorsun? Boyayı mı beğenemedin, yoksa boyacıyı mı? Sonra da […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat.” (Şu’arâ, 26/83)
DIRÂR BİN MÜRRE
Hadîs âlimlerinden. Künyesi Ebû Sinân eş-Şeybânî’dir. 132 (m. 749) senesinde vefât etti. Hadîs-i şerîf işitip, rivâyet ettiği zâtlardan bir kısmı şu zâtlardır: Ebû Sâlih es-Semân, Saîd bin Cübeyr, Kuz’a bin Yahyâ, Muharib bin Desâr, Abdullah bin Haris Zübeydî, el-Kûfî, Abdullah bin Hüzeyl, Ebû Sâlih el-Hanefî ve diğerleri. Kendisinden ise, Şu’be bin Haccâc, Şureyk, Süfyân-ı Sevrî, […]
Boşa Yorulmuş
Râbia-tül Adeviyye, bir gece, evinde geç vakitlere kadar namaz kılarken hasırın üzerinde uyuya kaldı. Bu arada evine bir hırsız girdi. Her tarafı aradı, çalacak bir şey bulamadı. Giderken; “Girmişken boş çıkmayayım” diyerek, Râbia hazretlerinin dışarıda giydiği örtüsünü aldı. Evden çıkarken yolunu şaşırdı, kapıyı bulamadı. Geri dönüp örtüyü aldığı yere bıraktı. Bu sefer rahatlıkla kapıyı buldu. […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim şük re der se an cak ken di si için şük ret miş olur. Kim de nan – kör lük eder se (bil sin ki) Rab bim her ba kım dan sı nır sız zen gin dir, cö mert tir.” (Neml, 27/40)
Günün Ayeti Kerimesi
“Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.” (Ankebût, 29/57)
İBNİ KÂSIM
Mâlikî mezhebinin en meşhûr âlimi. İsmi Abdurrahmân bin Kâsım Utakî’dir. İbni Kâsım ismiyle meşhûr olup, künyesi Ebû Abdullah’tır. 132 (m. 750) senesinde Mısır’da doğdu. 191 (m. 806)’da Kahire’de vefât etti. Kabri Kurafe kabristanındadır. Fıkıh ilminde büyük bir âlim olan İbni Kâsım, ilim öğrenmek için büyük gayretler gösterip, bütün malını bu uğurda harcamıştır. Yirmi sene İmâm-ı […]
DERVİŞLERE TEKKE YAPTIRAN HRİSTİYAN
Hicrî 161 yıllarında yaşamış evliyaullahtan Ebu Haşim-i Sufî Hazretlerinin müritleri bir hayli kalabalıktı. Fakat toplanıp ibadet edecek bir yerleri de yoktu. Birgün bir hristiyan emir ava çıkmıştı. Yolda Ebu Haşim es-Sûfî’nin müridlerinden iki kişinin birbirleri ile buluştuklarını gördü. Onlar musafaha yaptıktan sonra kucaklaştılar, orada oturdular, yanlarında yiyecekleri ne varsa ortaya serip beraberce yediler. Sonra da […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey imân edenler! Yahûd(îler) ile Nasârâ’yı (Hıristiyanları) dost tutmayınız. Onların bazıları bazılarının dostudur. Ve sizden her kim onları dost edinirse muhakkak o da onlardandır…” (Mâide Sûresi, âyet 51)
DEHHÂK BİN MÜZÂHİM
Tabiîn devrinin büyüklerinden ve meşhûr tefsîr âlimlerinden. Belh şehrinden olup, Ebü’l-Kâsım ve Ebû Muhammed künyelerine sahiptir. Annesi onu karnında iki yıl taşımış olup, doğduğunda dişleri vardı. Gülerdi, güldüğü zaman dişleri görünürdü. Bunun için “Gülen” anlamında “Dehhâk” denildi. 105 (m. 723) senesinde Belh’de vefât etmiştir. Dehhâk bin Müzâhim, Eshâb-ı kiramdan Abdullah İbn-i Abbâs hazretlerinin sohbetiyle yetişti. […]
DÖRT DİRHEMLİK GÖMLEK
Ashab-ı Kiram’dam Ebu’d-Derda r.a. Hazretleri anlatıyor: Günün birinde bir gömlek almak için çarşıya çıkmıştı. Yolda Ebu Zerr r.a. Hazretleri onunla karşılaştı, nereye gittiğini sordu. Ebu’d Derda r.a. dedi ki: – On dirheme bir gömlek satın almak istiyorum. Ebu Zerr r.a. ise: – Dikkat edin! Ebu’d-Derda müsriflerdendir! diye seslenmeye başladı. Ebu’d-Derda r.a. gizlemek istediyse de bunu […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.” (İsrâ, 17/81)
HÂLİD BİN MA’DÂN
Hadîs ilminde sika (güvenilir) bir âlim. Tabiînin büyüklerindendir. İsmi, Hâlid bin Ma’dân Şamî Kelâî ( radıyallahü anh ), künyesi, Ebû Abdullah idi. Eshâb-ı kiramdan 70 zâtla görüşüp sohbetlerinde bulunduğunu kendisi bildirmiştir. Fıkıh ilminde de tabiînin en büyüklerindendir. Aslen Yemenli olup, Humus’da ikâmet etti. Çok ibâdet ederdi. Her an kalbi Allahü teâlâ ile meşgûl idi. Allahü […]
EN BÜYÜKLERİ YAPMIŞTIR
Hazret-i İbrâhim aleyhisselâm kavmine bir peygamber olarak gönderildiğinde, onların puta tapıcı dinî telakkilerine karşı çıkmış ve önlerinde eğildikleri putların işe yaramaz birer taş, metal ve ağaç yığını olduklarını anlatmıştı. Onlar ise buna itiraz edip durmuşlardı. Bunun üzerine İbrâhim aleyhisselâm, kavminin zihnini ve vicdânını harekete geçirmek ve onları uyandırmak yoluna başvurmuştu. Ve günün birinde şehir halkı […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. Bütün işler ancak Allah’a döndürülür.” (Âl-i İmrân, 3/109)
SELÂM BİN EBÎ MUTÎ’
Tebe-i tabiînin büyük hadîs âlimlerinden. Doğum târihi bilinmemektedir. 164. (m. 780) senesinde vefât etti. Basralı’dır. Babasının ismi Sa’d el-Huzâî’dir. Huzâa kabilesine mensûb oluşu, onların âzâdlısı olduğundandır. Hadîs ilminde sika (güvenilir ve îtimâd edilir) bir âlimdir. Katâde, Galip el-Kattân, Ebî İmrân el-Cürenî, Eyyûb es-Sahtiyânî, Esma bin Ubeyd, Osman bin Abdullah bin Mevhîb, Hişâm bin Urve gibi […]
BAŞKA DUÂ BİLMEZ MİSİN?
Bir şahıs, Harem-i Şerîfin kapısında, Ey doğrulara yardım eden, haramlardan kaçınanları koruyan Allâhım!.. diyerek hep aynı duâyı okuyordu. Ona, Sen başka duâ bilmez misin? dediler. O şöyle açıkladı, bu duâyı tekrar etme sebebini: Ben Beyt-i Şerîfi tavâf ederken ayağıma takılan bir şeyi eğilip aldım. Bir de baktım ki, içinde bin altın bulunan bir kese. Şeytanımla […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!” (Mü’minûn, 23/118)
DÂVÛD-İ TÂÎ
İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe hazretlerinin ileri gelen talebelerinden. İsmi, Ebû Süleymân Dâvûd bin Nâsır-i Kûfî’dir. Takvâ sahiplerinin büyüklerinden, kanâat ehli olup, zâhidlerin (dinin emirlerini yerine getirenlerin) en meşhûrlarındandır. Horasanlı’dır. Habîb-i Acemî’nin halifesi idi. Sultan Hârûn Reşîd ve diğer makam sahiplerinin hediyyelerini kabûl etmezdi. Haramlardan, şüphelilerden, mübahların fazlasından sakınan, pek çok ilimlere sahip bir zâtdır. 165 […]
AYNEN SENİN GİBİ OLMAK İSTERİM
Bir gün Azizan Hazretlerine, hatırı sayılır bir zat misafir geliyor. Fakat evde hazır yemek yok… Azizan Hazretleri üzülüyorlar. Evlerinin kapısına çıkıyorlar. O sırada, paça satan bir genç, elinde bir çömlekle geliyor. Çömlekte donmuş paça var… Genç: -Bu yemeği sizin ve yakınlarınız için hazırladım. Kabul buyurursanız beni mesut edersiniz. Diyor. Azizan Hazretleri bu nazik anda gelen […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim iyilik yaparak kendini Allah’a teslim ederse, şüphesiz en sağlam kulpa tutunmuştur…” (Lokman, 31/22)
HALEF BİN HÛŞEB
Kûfe’de yetişen âlimlerden ve âbidlerden (çok ibâdet edenlerden). Adı, Halef bin Hûşeb el-Kûfî’dir. Künyesi, Ebû Mesrûk’tur. İmâm-ı Rebî’, bu künyesini değiştirmesini söylediği zaman, kendisine bir künye vermesini istedi. O da, “Sen Ebû Abdurrahmân’sın!” dedi. Ebû Yezîd künyesi de verilmiştir. 140 (m. 757) senesinden sonra vefât ettiği rivâyet edilmektedir. Halef bin Hûşeb âlim ve âbid bir […]
BİR BOSTAN BEKÇİSİ
Evliyanın büyüklerinden İbrahim bin Edhem k.s. Hazretleri anlatıyor: Babam Horasan ‘ Belh hükümdarlarındandı. Bir gün atına binip ava çıkmıştım. Önüme çıkan -tilki veya tavşan- bir hayvanı kovalıyordum. Arkadan bir ses duydum: – Ey İbrahim, sen bunun için yaratılmadın, bununla emrolunmadın! Sağa-sola bakındım, fakat kimseyi göremedim. Aynı sesi daha açıktan, sonra da pek yakından yine iki […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin…” (Bakara, 2/45)
İBN-İ EBÎ Zİ’B
Tâbiîn’den tanınmış bir hadîs âlimi. İsmi, Muhammed bin Abdurrahmân bin Mugîre bin Haris bin Ebî Zi’b, Künyesi, Ebû Hâris’dir. 80 (m. 699) senesinde doğup, 158 (m. 774) târihinde vefât etti. Medîne-i münevverelidir. Burada fetvâ verirdi. İmâm-ı Mâlik’in çok yakın bir arkadaşı olup, birbirlerini çok severlerdi. Çok sâlih bir zât idi. Vera’ sahibi idi. Emr-i ma’rûf […]
Böyle Yemek Pişirirler
Bir gün ikindi vakti yanına bir misâfir geldi. Tencerede bir parça et vardı. Eti pişirip misâfire ikrâm edeyim diye düşündü. Fakat, yemeği hazırlamak için de misâfirin yanından ayrılamadı. Nihâyet akşam vakti oldu. Namazlarını kıldılar. Kendisi de, misâfiri de oruçlu idiler. Nihâyet evde bulunan bir kuru ekmek ve bir mikdar suyu misâfire ikrâm için hazırladı. Sonra, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!..” (Bakara, 2/286)
İBN-İ CÜREYC (Abdülmelik bin Abdülazîz)
Tebe-i tabiîn devrinde Mekke’de yetişen hadîs ve fıkıh âlimlerinden. Adı, Abdülmelik bin Abdülazîz bin Cüreyc el-Mekkî’dir. Ebü’l-Velîd ve Ebû Hâlid diye iki künyesi vardır. Ümeyye bin Hâlid bin Üsevd’in âzâdlı kölesidir. Aslen ailesi Rum diyarındandır. Türk soyundan olduğu da rivâyet edilmektedir. 150 (m. 767)’de yaşı 70’den fazla olduğu halde Mekke’de vefât etti. İbn-i Cüreyc’in hadîs […]
Ceza Olarak Eli Kesilen Şeyh
Şeyh Hammad (Ebu’l – Hayr Tinati) Hazretlerinin bir eli kesikti. Bir gün mürüdlerinden biri küstahlık ederek ona elinin kesilmesine sebep olan şeyin ne olduğunu sordu. Şeyh Ebu’l – Hayr Tinati Hazretleri elinin kesilmesine sebep olan hadiseyi şöyle anlattı: – Gençliğimde bir hünah işledim. Ondan dolayı elimi kestiler, buyurunca ne zaman olduğun sordular. Hz.Şeyh de meseleyi […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın.” (Lokman, 31/33)
SALİM BİN ABDULLAH
Tabiînin büyük fıkıh âlimlerinden. İsmi Sâlim; künyesi, Ebû Ömer’dir, ikinci İslâm halifesi Hazreti Ömer’in torunu olup, babası Eshâb-ı kiramdan büyük âlim Abdullah bin Ömer hazretleridir. Babasının terbiyesinde yetişip, çok büyük derecelere kavuştu. Çok hadîs-i şerîf dinleyip, İslâm ahlâkıyla ahlâklandı. Babasına çok benzer, herkes tarafından sevilirdi. Medhiyelere mazhar oldu. Babasından ve Tabiînden Sa’îd bin Müseyyib’ten ( […]
CİMRİLİĞİN BU KADARINA PES!
Resûlüllüh (s.a.v.) bir adam gelerek: – Yâ Resûlüllüa! Falanca komşum, hurma saplarını benim bahçeme koyuyor. Bana eziyet veriyor, dedi. Allah Resûlü o zâtı çağırarak, ona: – Filancanın bahçesine koyduğun hurma saplarını bana sat, teklifini yaptı. Adam: – Olmaz dedi. Allah Resûlü: – Öyle ise bana hediye et onları, dedi. Adam bu teklife de: – Olmaz […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme…” (Bakara, 2/286)
CÂBİR BİN HAYYAN
Modern kimyanın kurucusu meşhûr İslâm âlimi. Tebe-i tâbiîndendir. Asrının fen âlimiydi. Fen ilimlerinin bütün dallarında eser verdi. Bütün İslâm âlimleri gibi, fen ilmini İslâmî ilimlerle beraber okudu. Peygamberin ( aleyhisselâm ) torunu, tasavvuf ilimlerinin mütehassısı ve kaynağı, Ca’fer-i Sâdık hazretlerinin, tasavvufta vârisi oğlu Mûsâ Kâzım (kuddise sirruh), fıkıhda İmâm-ı a’zam ( radıyallahü anh ), olduğu […]
ELİNİ DEĞİL, AYAĞINI UZATMIŞ
İbrahim Paşa, Şam’da bulunduğu bir gün, Emeviyye Câmii’ne girdi. O sırada içerde Şam’ın büyük âlimi Şeyh Saîd el-Halebî (rh.), cemaate ders anlatıyordu. İbrahim Paşa gelip Şeyh Saîd’in yanına oturdu. Ayaklarını uzatmış olan Şeyh, Paşa gelmesine rağmen hiç aldırış etmedi. Bu vaziyet İbrahim Paşa’yı çok kızdırdı ve hemen câmiden ayrıldı. Paşa köşküne geldiğinde, dalkavuklar etrafını çevirerek […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.” (Ahzab, 33/41)
HAFS BİN GIYÂS
Hanefî mezhebi imamlarından. Son derece cömert ve dînine bağlı bir zât olup, hadîs âlimidir. İsmi, Hafs bin Gıyâs bin Talk bin Amr en-Nehaî el Kûfî’dir. Künyesi Ebû Amr-ı Hafs’dır. 117 (m. 735) târihinde doğdu. 198 (m. 809)’da Zilhiccenin onuncu günü Kûfe’de vefât etti. Vefâtında hiç bir malı olmadığı halde 900 dirhem altın borcu vardı. İmâm-ı […]
Deli Hafız
Fatih dersiamlarından biri, münasebeti olmayan bir müeseseye, münasip olmadığı halde ders verdiği için, ariflerden “Deli Hafız” namıyla maruf bir zat, kendisine, yaptığı işin ihanet olduğunu, emaneti ehlinin gayriye verildiğini ihtar edersede hoca kabul etmez ve biraz kırılır. Ertesi sabah erken, hocanın kapısını çalan hafız, pencereden kendisine bakan ve özür dileyecek zanneden sözde alim kişiye şöyle […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı!..” (Bakara, 2/286)
HABİB-İ ACEMÎ
Evliyânın büyüklerinden. Hazreti Hasan-ı Basrî’nin talebesi ve Hazreti Dâvûd-i Tâî’nin hocasıdır. Künyesi, Ebû Muhammed’dir. 120 (m. 739)’da vefât etti. Habîb-i Acemî hazretleri, Hazreti Hasan-ı Basrî, Hazreti İbn-i Sîrîn, Hazreti Bekir bin Abdullah el Müzenî, Hazreti Ebî Temime el-Huceymî gibi büyüklerden hadîs-i şerîf rivâyet etti. Hazreti Süleymân el Teymî, Hazreti Hammâd bin Seleme, Hazreti Mûtemir bin […]
EKMEK VEREN ELİ KIRAN BABA
Bağdat’ı kıtlık kırıp geçiriyordu. Herkesten önce de hamallar açlık çekiyordu. İçinde ekmek piştiği, sokağa kadar yayılan kokudan belli olan bir evin kapısından seslendi hamalın biri: – Allah rızası için birazcık ekmek. Günlerdir lokma girmedi ağzımdan. Tandırın başındaki kadın taze ekmekleri kızına uzattı. “Ver şu adama” dedi. Kızcağız ekmekleri güzelce katlayıp verdi aç hamala. Hamalın sevincine […]
Günün Ayeti Kerimesi
“(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” (Fâtiha, 1/5)
SÂLİH BİN BEŞÎR EL-MÜRRÎ
Tabiîn devrinde Basra’da yetişen meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerinden. Adı, Sâlih bin Beşîr bin Veda’ bin Ebî Ek’as el-Basrî’dir. “Mürrî” lakabı ile de tanınmaktadır. Künyesi Ebû Bişr’dir. Basra’da doğdu. Orada ilim öğrendi. Hadîs, fıkıh ve kırâat ilimlerinde yüksek bir âlim oldu. Halife Mehdî onu Bağdâd’a götürdü. 176 (m. 792) târihinde Bağdâd’da vefât etti. Sâlih bin […]
BİR DELİYE BİR VELİ ROLÜ
Ebu Müslim Havlani bir toplulukta konuşulanları dinler.Hemen hepsi de hanımından şikayette bulunmaktadırlar. Ancak Ebu Müslim’de şikayet filan yoktur. Derler ki: – Veli gibi bir hanıma düştün de sesin sedan çıkmıyor değil mi? Omuzlarını silkerek cevap verir: – Bizimki veli filan değil kelimenin tam manasıyla delidir deli!… – Öyle ise derler nasıl geçiniyorsun böyle deli biriyle? […]