” Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.” (A’raf, 7/199)
Archive for Haziran, 2016
SA’D BİN REBÎ’ (R.A.)
Sa’d bin Rebî’, Akabe’de Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) bîat eden Ashâb-ı Kirâm’dan olup Es’ad bin Zürâre’den sonra Ensâr’ın reisi idi. Birinci ve ikinci Akabe bey’atlerinde bulunmuştur. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) hicretten sonra onunla Abdurrahmân bin Avfi (r.a.) kardeş kılmıştır. Hz. Sa’d bin Rebî’ bütün malının yarısını Abdurrahmân bin Avfe (r.a.) teklif etti. O da “Allâhü Teâlâ malını […]
NAMAZIN FAZİLETİ
Talha bin Ubeydullah’dan anlatılıyor: Necid ahalisinden saçları dağınık, sesinin gürültüsü işitilip ne dediği yanımıza gelinceye kadar anlaşılmayan bir şahıs Resûlüllah aleyhisselâma geldi; baktık ki: İslâm nedir? diye soruyor adam. Bunun üzerine Resûlüllah aleyhisselâm: Bir gün bir gecede beş vakit namazdır, buyurdu. Adam: Beşten fazla bir şey yok mu? dedi. Peygamber aleyhisselâm: Hayır, nafile kılmak arzu […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim bir günah kazanırsa onu ancak kendi aleyhine kazanmış olur.” (Nisâ, 4/111)
ABDÜLA’LÂ BİN ABDİLA’LÂ
Büyük hadîs âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. Adı Abdûla’lâ bin Abdila’lâ bin Muhammed Basrî’dir. İbn-i Şerâhil el-Kureyşî de denilmiştir. Lakabı Ebû Hûmâm’dır. Doğum târihi kesin olarak belli değildir. Basrî ve Kureşî lakablarından Mekkeli bir aileden olup, Basra’da yaşadığı, anlaşılmaktadır. 189 (m. 804) yılında vefât etmiştir. Kuvvetli bir tahsil görmüştür. Hamîd-i Tavîl; Yahyâ bin Ebî İshâk, Cerîrî, […]
PEYGAMBERİMİZİN KIZI DA OLSA
Aişe radıyallahu anha anlatıyor: Mahzun kabilesine mensup bir kadın hırsızlık yapmış ve bu kadının durumu Kureyş’lileri güç durumda bırakmıştı. Aralarında «bu kadın için Peygamber aleyhisselâm nezdinde kim şefaatçi olacak» diye konuştular. Bir kısmı dedi ki: — Allah’ın Resulünün sevgilisi Usame radıyallahu anh’ten başka kim buna cesaret gösterebilir? Durumu Üsame radıyallahu anh’e bildirdiler. O da Peygamber […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. ” (Enfal, 8/46)
AMMÂR BİN YÂSER ( radıyallahü anh )
Eshâb-ı kiramın büyüklerinden. Ammâr bin Yâser bin Mâlik bin Kinâne bin Kays, milâdî 563 yılında Mekke’de doğup 37 (m. 657) yılında Sıffîn savaşında doksandört yaşında iken şehîd düştü. Künyesi Ebû Yekzan’dır. Babası aslen Yemenli olup, Yemen’deki Kâhtanî’lerin Mezhic kabilesinin Ans kolundandır. Haris ve Mâlik adında iki oğlu ile birlikte üçüncü oğlunu aramak üzere Mekke şehrine […]
EN SEVDİĞİNDEN SADAKA
Enes radıyallahu anh anlatıyor: Ebû Talha radıyallahu anh, Medine’de Ensârın en zenginlerinden birisi idi. En çok sevdiği malı da Mescid-i Nebevî’nin karşısındaki bulunan Beyraha ismindeki hurma bahçesiydi. Peygamber aleyhisselâm, bu bahçeyi şereflendirir, onun çok lezzetli suyundan içerdi. «Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda sadaka olarak vermedikçe iyiliğe asla nail olamazsınız» (Âl-i îmran Sûresi) mealindeki Âyet-i Celîle nazil […]
Günün Ayeti Kerimesi
“O fakirlere verin ki Allah yolunda kapanmışlardır, şuraya buraya dolaşamazlar, istemekten çekindikleri için bilmeyen onları zengin zanneder. Onları sîmâlarından tanırsın: İnsanları bîzar etmezler… ” (Bakara Sûresi, âyet 273)
MUHAMMED BÂKIR
Ehl-i beytten olan oniki imâmın beşincisi. Hazreti Hüseyin’in torunu ve İmâm-ı Zeynel’âbidîn’in oğludur. 57 (m. 676) senesinde Medine’de doğdu. 113 (m. 731)’de orada vefât etti. Medine’deki Bakî’ kabristanında babasının yanına defn edildi. Ca’fer-i Sâdık’ın babasıdır. Künyesi Ebû Ca’fer’dir. Muhammed Bâkır ( radıyallahü anh ) Medine’nin büyük fıkıh âlimlerindendir. Eshâb-ı kiramdan Hazreti Câbir ve Hazreti Enes […]
ZİNAKÂR KADININ TEVBESİ
Imran bin Huseyn radıyallahu anh anlatıyor: Cüheyne kabilesine mensup bir kadın Allah’ın Resulünün yanına geldi. Kendisi zina etmiş ve bundan da hamile kalmıştı. Kadın dedi ki: — Ey Allah’ın Resulü! Cezayı gerektiren bir suç işledim. Bana had cezasını tatbik et. Bu ifade üzerine Peygamber aleyhisselâm kadının velisi bulunan kişiyi çağırtıp: — Kadına iyi muamele yap, […]
Salevatın Keffareti
Râbia-tül Adeviyye, babası İsmâil’in üç kızı vardı. Bir tane daha doğunca adını Râbia (dördüncü) koydu. Babası çok fakir olduğundan Râbia doğduğu gece evde ihtiyaç olan şeylerden hiçbiri yoktu. Bu duruma annesi çok ağlayıp mahzûn oldu. Efendisine; -Filân komşuya gidip, bir mikdar kandil yağı isteyebilir misin?, dedi. Hazret-i Râbia’nın babası, Allahü teâlâdan başka kimseden bir şey […]
Günün Ayeti Kerimesi
” Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin ve (Kur’an’ı) işittiğiniz hâlde ondan yüz çevirmeyin.” (Enfal, 8/20)
ÂMİR BİN ABDULLAH
Tabiînin büyüklerinden, muhaddis, muttaki (çok ibâdet eden) Allahü teâlâ’ya gönül veren, Resûlullaha âşık olan bir âlim. İsmi Âmir bin Abdullah bin Zübeyr bin Avvâm el-Esedî Ebü’l-Hâris el-Medenî olup künyesi Ebû Abdullah’tır. Annesi ise Hanteme binti Abdurrahmân bin Hişâm’dır. Zübeyr bin Avvâm’ın ( radıyallahü anh ) torunudur. Doğum târihi tesbit edilememiş olup 124 (m. 741) târihinde […]
FIKRA: Kul Borcu
Merhum Sadrazam Râgıb Paşa’nın huzurunda Ramazan-ı şerîfte oruç tutmaktan ve tutamayanın sonra kaza etmesinden bahsedilince: Râgıb Paşa, Haşmet’e: “Haşmet, senin de borcun var mı?” der. Haşmet: “Var efendim” der. “Ne kadar?” “Mahalle bakkalına bin kuruş borcum var.” Râgıb Paşa: “Ben onu sormuyorum, oruç borcunu soruyorum” der. Haşmet: “Efendim, onu Allah sorar. Sizin soracağınız borç, kul […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim cimrilik yaparsa ancak kendi zararına cimrilik yapmış olur.” (Muhammed, 47/38)
SA’ÎD BİN ABDÜLAZÎZ
Tabiînden büyük bir hadîs âlimi. Ebû Muhammed ve Ebû Abdülazîz künyelerinin olduğu rivâyet edilmiştir. 90 (m. 708) senesinde doğup, 167 (m. 783) târihinde vefât ettiği söylenir. İbn-i Âmir ve Yezîd bin Mâlik’in huzûrunda Kur’ân-ı kerîm okudu. Abdülazîz bin Suheyb, Zührî, Rebîa bin Yezîd ed-Dımeşkî, İsmail bin Ubeydullah bin Eb-il-Muhâcir, Bilâl bin Sa’d, Süleymân bin Mûsâ […]
İnsanların Şikayeti
Nasreddin Hoca merhuma: – Yazın sıcaktan kışın soğuktan şikayet ediyoruz, demişler. – Bahardan şikayet eden var mı? demiş.
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.” (Tevbe, 9/119)
İMÂM-I EBÛ YÛSUF ( radıyallahü anh )
İmâm-ı a’zamın talebelerinin en başta gelenlerinden, Hanefî mezhebinde yetişmiş müctehidlerin en büyüğüdür. Asıl adı, Ya’kub bin İbrâhim’dir. Ebû Yûsuf künyesidir. 113 (m. 731) senesinde Kûfe’de doğdu. 182 (m. 798)’de Bağdâd’ta vefât etti. İmâm-ı Ebû Yûsuf’un soyu Eshâb-ı kiramdan Sa’d bin Hâtem el-Ensârî’ye dayanır. Peygamber efendimiz ( aleyhisselâm ) hazret-i Sa’d bin Hâtem’e hayır duâ etmiştir. […]
Nuşirevan’ın Adaleti
Hazreti Ömer ve Sa’d İbni Vakkas Hazretleri, İran’a at satmaya gitmişlerdi. İran’a vardıkları zaman şehrin girişinde cirit oynayan bir kısım genç görüp seyre daldılar. Bir ara yabancıların kendilerini seyretmekte olduğunun farkına farkına varan gençlerden birisi yanlarına gelip “Bedeviler” gibi sözlerle hakaret ettikten sonra, satmak için getirdikleri ve üzerine bindikleri Arap atlarını ellerinden zorla aldılar. Hazreti […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey imân edenler, sizden evvelki ümmetlere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Tâ ki (günahlardan) sakınıp takvâya ere- bilesiniz.” (Bakara Sûresi, âyet 183)
HÜŞEYM BİN BEŞÎR
Hadîs ilminde meşhûr âlimlerden. İsmi Hüseyin bin Beşîr bin Kâsım bin Dinar es-Sülemî’dir. Künyesi Ebû Muâviye el-Vâsıtî olup, 104 (m. 722) yılında doğdu. Bağdâd’ta yaşadı. 183 (m. 799)’da orada vefât etti. Hadîs kitaplarında kendisinden çok bahsedilen Hüşeym bin Beşîr, İmâm-ı Muhammed İbni Şihâb-ı Zührî ile aynı mertebededir. Bağdâd’ta ilk hadîs toplayanlardandır. Ayrıca tefsîr, fıkıh ve […]
ALLÂH’I BİLMEYE YÜZ DELİL…
Fahreddîn-i Râzî Herat ve civarında bozuk inançları yaymakla meşgul olanlarla mücâdele ediyor, Müslümanlar’ı bunların tehlikelerine karşı korumaya çalışıyordu. Üç yüz kadar atlı talebe ve âlim ile Herat’a geldiğinde; hem devlet, hem din büyükleri akın akın ziyaretine gelmiş, alâka göstermişlerdi. Ama birileri vardı ki; ne geliyor, ne de gelme arzusu ızhâr ediyordu. Acaba Fahreddîn-i Râzî hazretlerinin […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ramazan ayı, öyle bir aydır ki, o ayda insanlara doğru yolu gösteren ve açık âyetleri ihtivâ eden, hak ile bâtılın arasını ayıran Kurân-ı Kerîm nâzil olmuştur. Onun için sizden Ramazan ayında hazır bulunan, o ayın orucunu tutsun…” (Bakara Sûresi, âyet 185)
MUÂVİYE BİN KURRE
Tabiînin büyüklerinden tanınmış bir hadîs âlimi. Künyesi Ebû İyâs’dır. Basralı’dır. Doğum târihi bilinmemektedir. 113 (m. 731) senesinde vefât ettiği söylenir. Eshâb-ı kiramdan birçoğu ile görüşmüştür. Bunlardan onbeş tanesi Muzeyyine kabilesindendir. Hadîs ilminde sika (güvenilir) bir âlimdir. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerini meşhûr Kütüb-i sitte (altı hadîs kitabı) almıştır. Babası Kurre, Ma’kıl bin Yesâr el-Müzenî, Ebû Eyyûb […]
ALLAH Nasıl Misafir Edilir…
Musa Aleyhisselâmın ümmeti: – Ya Musa! Rabbimizi yemeğe davet ediyoruz. Buyursun bir gün misafirimiz olsun. Nemiz varsa ikram etmeye hazırız, dediklerinde Musa Aleyhisselâm, onları azarladı. «Nasıl olur, Allah (haşa) yemekten, içmekten ve mekândan münezzehtir» diyerek bir daha böyle bir şeyi akıllarından bile geçirmemelerini tenbihledi. Fakat Musa Kelîmullah Turu Sina’ya çıkıp, bazı münasaatta bulunmak istediğinde, Allah […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecek tir.” (Zil zâl, 99/8)
ÂMİNE-İ REMLİYYE
Tabiîn devrinde yetişen hanım evliyâların büyüklerinden. Hicrî ikinci asrın sonlarında, Kudüs civarında Remle şehrinde yaşamıştır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 200 yılında vefât etti. Âmine-i Remliyye ilmî seviyesinin yüksekliği ile kadın evliyâlar arasında bilinmektedir. Kalbinde, dünyânın şan, şöhret ve malına zerre kadar yer vermezdi. Nefsinin zevk ve arzularından tamamen uzak olarak yaşar devamlı Allahü teâlâ’ya […]
KOCA HAKKININ ÜSTÜNLÜĞÜ
Kays bin Saad radıyallahu anh anlatıyor: Hîre’ye geldim, oradaki halkı, başkalarına üstün tutulan bir Iran’lıya secde eder halde gördüm ve «Allah’ın Resulü bu secde edilmeye herkesten daha lâyıktır» dedim. Sonra gelip bunu Peygamber aleyhisselâmın kendisine anlatınca, Allah’ın Resulü şöyle buyurdular: — Ne dersin? Bir kabire uğrarsan ona secde eder misin? Dedim ki: — Hayır, etmem. […]
Günün Ayeti Kerimesi
” İnanan ve salih amel işleyenler için, mutluluk ve güzel bir dönüş yeri vardır.” (Râ’d, 13/29)
SA’D BİN İBRÂHİM EZ-ZÜHRÎ
Tabiîn devrinde Medine’de yetişen hadîs ve fıkıh âlimlerinden. Adı, Sa’d bin İbrâhîm bin Abdurrahmân bin Avf ez-Zührî’dir. Babası İbrâhîm bin Abdurrahmân olup, Cennetle müjdelenen ve kendilerine “Aşere-i mübeşşere” adı verilen on kişiden biri olan Abdurrahmân bin Avf; Sa’d bin İbrâhîm’in dedesidir. Annesi Ümmü Gülsüm bin Sa’d’dır. Ebû İshâk ve Ebû İbrâhîm künyeleri ile meşhûrdur. Eshâb-ı […]
HİZMETÇİDEN DAHA HAYIRLI
Hazreti Ali radıyallahu anh anlatıyor: Fatıma radıyallahu anhâ’nın el değirmeni ile un öğütmekten elleri acıyordu. Bu acısından dolayı —bir hizmetçi ihtiyacını arzetmek maksadıyla— Peygamber aleyhisselâma şikâyette bulunmaya geldi. Resulüllah aleyhisselâma un geldiğini de haber almış, fakat bu undan kendisine bir hisse düşmemişti. Bu hususu Hazreti Âişe radıyallahu anhü’ya söyledi. Allah’ın Resulü eve gelince Âişe radıyallahu […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükâfatını görecektir.” (Zil zâl, 99/7)
İMÂM-I MUHAMMED (Şeybânî)
İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe’nin derslerinde yetişen İslâm âlimlerinin en üstünlerinden ve büyük müctehid. Adı, Muhammed bin Hasen’dir. Künyesi Ebû Abdullah’tır. 135 (m. 752) senesinde Vâsıt şehrinde doğdu. 189 (m. 805)’de Rey şehrinde vefât etti. Dedelerinden olan Hürmüz, hocası İmâm-ı a’zamın da ceddi olup; Bağdâd sultanı idi. Bu zât Hazreti Ömer’i görüp îmân etmişti. İmâm-ı Muhammed […]
KADINLAR VE KOCALARI
Âişe radıyallahu anhâ anlatıyor: On bir kadın bir araya gelerek oturmuşlar ve hepsi kocalarına aid şeyleri gizlemeden anlatacaklarına dair söz vermişlerdi. Birincisi şöyle söyledi: — Kocam deri ile kemikten ibaret, dağ tepesinde kalan bir deve gibidir. Ne dağ, üzerine çıkılması kolay olan bir dağdır ki, çıkılsın, ne de deve o kadar kuvvetlidir ki, dağdan indirilebilsin. […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.” (İbrahim, 14/41)
ABDÜLVARİS BİN SAÎD
Büyük fıkıh ve hadîs âlimi. Künyesi, Ebû Ubeyde el-Anbârî et-Tenurî el-Basrî’dir. Hicrî 120 yılında (m. 737) doğdu. 180 (m. 796) yılında Basra’da vefât etti. Zamanının meşhûr âlimlerinden ilim öğrendi. Hadîs-i şerîf aldığı zatlar arasında, Abdülazîz bin Suheyb, Yahyâ bin İshâk el-Hadremi, Eyyûb es-Sahtiyânî, Hâlid el Hızaî gibi meşhûrları vardı. Aynı zamanda hitâbet, güzel konuşma gibi […]
ALLAH’IN YAPTIĞINI BOZMAK
Câbir radıyallahu anh anlatıyor: Tufeyl bin Amd ed-Devsî Peygamber aleyhisselâma gelerek: — Ey Allah’ın Resulü! Çok sağlam bir kale içerisinde seni koruyan insanlar arasında kalmak ister misin? dedi ki, bununla «bizim memleketimize hicret etmez misin? Biz seni muhkem bir kalede korur ve bütün kötülüklerden muhafaza ederiz» beyânında bulunmak istedi. Allah’ın Resulü de bu teklifi kabul […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ Hazretleri buyurdu:”Ve her kim Allâh’a tevekkül ederse o (Allah) ona yeter.”(Talak Sûresi, âyet 3)
BORÇLUYA KOLAYLIK
Huzeyfe radıyallahü anh, Peygamber aleyhisselâmın şöyle buyurduğunu anlatıyor: Melekler sizden önce geçen bir şahsın ruhu ile karşılaşmışlardı ve kendisine: — Hayır olarak bir şey işledin mi? diye sormuşlardı da, adam: — Hayır, diye cevabta bulunmuştu. Melekler: — Biraz düşün, dediler. Adam: — insanlara borç verirdim de, hizmetçilerime, güç vaziyette olanların borçlarını tehir etmelerini, hâli iyi […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (Hicr, 15/99)
İMAM CA’FER-İ SÂDIK (R.A.)
Silsile-i Sâdât’ın dördüncü halkası olan Ca’fer-i Sâdık Hazretleri, 8 Ramazân-ı Şerîf 80 (m. 699) tarihinde Medîne-i Münevvere’de dünyaya geldi. Ca’fer-i Sâdık Hazretleri, sözlerindeki sadâkatinden dolayı ‘Sâdık’ lakabıyla meşhur olmuştur. Künyesi Ebû Abdullah ve Ebû İsmâîl’dir. Ca’fer-i Sâdık Hazretlerinin baba cihetinden nesebi Hz. Ali’ye (k.v.) ulaşır. Şöyle ki babası Muhammed Bâkır, onun babası Ali Zeynelâbidîn, onun […]
İHLASLI KELİME-İ TEVHÎD
İbni Abbas radıyallahu anh anlatıyor: — iki adam Allah’ın Resulüne gelip dâvâlaştılar. Resûlullah aleyhisselâm alacaklı kişiden delil ve şahit göstermesini istedi. Alacaklının ise delil ve şahidi yoktu. Bundan sonra borçlu kimseye yemin etmesini teklif etti. Borçlu da «Kendisinden başka ilâh olmayan Allah»’a yemin etti. Adamın yemin etmesinden sonra Peygamber aleyhisselâm kendisine: — Hayır, sen alacaklının […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (Hicr, 15/99)
ALİ BİN SÂLİH
Tebe-i tâbiîn’den büyük bir hadîs âlimi. Künyesi, Ebü’l-Hasen’dir. Doğum târihi bilinmemektedir. Hasen bin Sâlih ile ikiz kardeştirler. Kûfeli’dirler. Amr bin Ali’ye göre 151 (m. 768) târihinde vefât etti. Çok ibadet eden, zühdü ve takvâsı çok olan bir zâttır. Hadîs ilminde sika (güvenilir) bir âlim olarak kabûl edilir. Sahîh-i Müslim ve dört Sünen kitabında (Sünen-i Tirmüzî, […]
ZEKATINI VERMEYENLERLE HARP
Ebû Hüreyre radıyallahü anh anlatıyor: Resûlullah aleyhisselâm âhireti şereflendirip yerine Ebû Bekir radıyallahü anh halîfe olduktan sonra Arab’tan küfredenler küfre dalınca, Hattab oğlu Ömer radıyallahü anh Ebû Bekir’e bu husustaki kararıyla alâkalı olarak şöyle dedi: — Nasıl o insanlara savaş ilân edersin ki, Peygamber aleyhisselâm «La ilahe illallah» deyinceye kadar insanlarla harbetmekle emrolundum. Fakat bunu […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ve Muhammed de ancak bir peygamberdir. Ondan evvel de peygamberler gelip geçmiştir. Eğer o ölse veya öldürülse siz gerisin geriye mi dönüvereceksiniz? Ve her kim gerisin geriye dönerse elbette Allâhü Teâlâ’ya hiçbir zarar vermiş olamaz ve Allâhü Teâlâ şükredenlere mükâfat verecektir.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 144)
RİB’Î BİN HIRAŞ ( radıyallahü anh )
Tabiînden meşhûr bir hadîs âlimi. Künyesi Ebû Meryem’dir. Doğumu bilinmemektedir. 104 (m. 722) senesinde, Ömer bin Abdülazîz’in vâliliği zamanında, vefât etti. Üç kardeş idiler. Bunlar, Rib’î, Rebî’ ve Mes’ûd’dur. Namazını Humeyd bin Abdurrahmân bin Zeyd kıldırdı. Rib’î bin Hırâş, sağlığında, Şam’a geldi. Cabiye denilen yerde Hazreti Ömer’in hutbesini dinledi. Hazreti Ömer, Hazreti Ali, İbn-i Mes’ûd, […]
ÖRNEK AHLAK
Ebû Hüreyre radıyallahu anh, Peygamber aleyhisselâmın şöyle anlattıklarını bildirmiştir: Bir adam, başka birisinden bir mülk satın almıştı. Satın aldığı mülkde içi altın dolu bir küp buldu. Mülkü satan kimseye dedi kî: — Bu altınları benden al. Çünkü ben senden mülkü satın aldım, içindeki altını satın almadım. Satıcı ise şöyle cevap verdi: — Ben sana bu […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter.” (Ta lâk, 65/3)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اُبْسُطُوا بِالنَّفَقَةِ فِى شَهْرِ رَمَضَانَ فَاِنَّ النَّفَقَةَ فِيهِ كَالنَّفَقَةِ فِى سَبِيلِ اللهِ. (كنز Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Ramazân-ı şerîf ayında nafakayı (çoluk çocuğunuza ve diğer ihtiyaç sahiplerine yapılan harcamaları) çoğaltınız. Çünkü bu aydaki nafaka, Allah yolunda harcanan nafaka gibidir.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
ABDÜLMELİK BİN UMEYR
Tâbiîn’in meşhûrlarından âlim ve fakîh bir zât olup, Kûfe kadısı idi. İsmi Abdülmelik bin Umeyr bin Suveyd bin Harise bin İmlâs İbni Şuneyf El-Kûfî el Kıptî el-Ferâsî olup, künyesi Ebû Ömer’dir. (Ebû Amr da denildi). Kıptî ve Ferâsî denilmesinin sebebi; kendisinin, çok güzel bir yarış atı olduğu içindir. 32 (m. 652)’de doğmuştur. Şa’bî’den sonra Kûfe […]
SADAKANIN KARŞILIĞI
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Sahrâda yolculuk yapmakta olan bir adam, yolculuk esnâsında, bir buluttan ‘Falanın bahçesini sula!’ diye bir ses duydu. Bulut hemen bir taşlık yere doğru hareket etti ve suyunu oraya boşalttı. Adam, suyun tamamının derelerden birinde toplandığını gördü ve suyu takip etti. Bir de baktı ki, bir adam bahçesinde, elindeki kürekle suyu oraya […]
ÇOCUK HANGİ KADININ
Ebû Hüreyre radıyallahu anh, Peygamber aleyhisselâmın şöyle anlattıklarını rivayet ediyor: iki kadın, yanlarında biribirlerinden ayırt edilemeyecek kadar küçük çocukları bulunduğu halde beraber otururlarken, bir kurt gelip çocuklarından birini kapıp götürmüştü. Kadınlardan biri diğerine: Kurdun götürdüğü çocuk seninki idi, dedi. Diğeri ise, hayır senin çocuğun idi, dedi. Bu ihtilâf üzerine davalaşmak için Davud aleyhhiselâmın huzuruna geldiler, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Şüphesiz, gökler de ve yerde, inananlar için (Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren) nice deliller vardır.” (Câsiye, 45/3)
KATÂDE BİN DİÂME
Tabiînin meşhûr âlimlerinden. 60 (m. 680) senesinde doğdu. Doğuştan a’mâ idi. 117 veya 118 (m. 735)’de Vâsıt şehrinde 56 yaşında iken tâûn hastalığından vefât etti. Künyesi Ebûl-Hattâb’dır. Çok sayıda âlim yetiştirmiş olan meşhûr bir kabileye mensûb olduğu için ve bu kabilenin meşhûrlarından Sedûs bin Şeyban’a izafeten “Sedûsî’de denilmiştir. A’mâ olmasından dolayı el-Ekmeh, Basra’da yaşadığı için […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma.” (İsrâ, 17/26)
KÂSIM BİN MUHAYMİRE
Tanınmış hadîs âlimlerinden. Künyesi Ebû Urve’dir. Kûfe’de doğdu. Ancak, doğum târihi bilinmemektedir. 100 (m. 718) yılında vefât etti. Ticâretle geçimini temin ederdi. Şam’a gidip yerleşti. Orada vefât etti. Abdullah bin Amr bin Âs, Ebû Saîd el-Hudrî, Ebû Ümâme, Ebû Meryem el-Ezdî, Alkame bin Kays, Ebû Bürde bin Ebî Mûsâ, Abdullah bin Akîm, Şureyh bin Hânî, […]
YEMEKTE BESMELE VE ŞEYTAN
Huzeyfe radıyallahu anh anlatıyor: Peygamber aleyhisselâm ile beraber yemek etrafında hazır olduğumuz vakit.. Allah’ın Resulü başlamadan önce ellerimizi yemeğe uzatmazdık. Bir defa Resulüllah aleyhisselâm ile beraber yemek etrafında toplanmıştık. Bir cariye, biri tarafından itilircesine gelip elini yemeğe uzatınca, Peygamber aleyhisselâm cariyenin elini tutup onu durdurdu. Ondan sonra bir Arâbî de aynı şekilde itilircesine geldi. Allah’ın […]
Günün Ayeti Kerimesi
“İnsan için ancak çalıştığı vardır.” (Necm, 53/39)
ALİ BİN MÜSHİR
Hadîs ve fıkıh âlimlerinin meşhûrlarından. Tebe-i tabiînden olup, künyesi Ebü’l-Hasen el-Kûfî’dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 189 (m. 805) senesinde vefât etti. İlim öğrenip hadîs rivâyet ettiği âlimler, İsmail bin Ebî Hâlid, Yahyâ bin Saîd, Hişâm bin Urve, İbn-i Cüreyc, İmâm-ı A’meş ve bazı muhaddislerdir. Zamanın âlimleri tarafından ilimdeki üstünlüğüyle meth edilen Ali bin Müshir ( radıyallahü […]
TEYEMMÜMÜN MEŞRUYETİ
Hazreti Aişe radıyallahü anhâ anlatıyor: Resûlüllah aleyhisselâmın seferlerinin birinde kendisi ile beraber yola çıktık. Mekke’ye yakın bir yer olan Beydâ, yahut Mekke ile Medine arasında bir yer olan Zât ile Ceyş’de bulunduğumuz sırada gerdanlığım kaybolmuştu. Gerdanlığımı arayıp bulmak için Allah’ın Resulü ile beraber diğer insanlar da burada durdular. Bu mahalde su olmadığı gibi, halkın da […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizide, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiç bir şey Allah’a gizli kalmaz.” (İbrâhim, 14/38)
RECÂ BİN HAYVE
Tabiînden büyük bir fakîh (İslâm, Hukuku âlimi). Doğum tarihi bilinmemektedir. 112 (m. 730) târihinde vefât etti. Künyesi, Ebû Mikdâm ve Ebû Nasr şekillerinde bildirilmiştir. Nisbeti, Filistinî’dir (Filistinli). Aynı zamanda te’sîrli ve fasîh konuşan bir va’iz idi. Halife Süleymân bin Abdülmelik, ondan kendisine mektûb yazmasını istemişti. Halife olmadan önce ve sonra Ömer bin Abdülazîz ile çok […]
VEBADAN KAÇMAK
İbni Abbas radıyallahu anh anlatıyor: Hazreti Ömer radıyallahu anh Şam’a doğru yola çıkmıştı. Serg ismindeki köye vardığı zaman, Şam’daki Emirlere ve Ebû Ubeyde bin Cerrah ve arkadaşları ile karşılaştı. Bunlar, kendisine Şam’da veba hastalığı olduğunu söylediler. Hazreti Ömer, Ibni Abbas: — Bana ilk Muhacirleri çağır, dedi. Çağırdım ve onlarla istişarede bulundu. Onlar ise ayrı ayrı […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır.” (Tâ-Hâ, 20/25-26)
ABDÜLAZÎZ BİN MUHAMMED
Hadîs âlimlerinden. Tabiînden olup, Medine’de doğdu. Değum târihi bilinmemektedir. Hicretin 189 (m. 804) senesinde Medine’de vefât etti. Aslen Horasan’ın Derâverde köyündendir. Bu bakımdan Derâverdî de denilmiştir. Hadîs rivâyet ettiği zâtlar; Zeyd bin Eslem, Şüreyk bin Abdullah, Yahyâ bin Saîd el-Ensârî, Hişam bin Urve, Amr bin Ebî Amr, Sevr bin ed-Deylî, Humeydî, Tavil, Cafer-i Sâdık (r.anhüm) […]
GÜNAHLARA KEFFARET
Abdullah radıyallahu anh anlatıyor: Allah’ın Resulünün huzuruna girdim. Çok ızdıraplı bir hali vardı. Dedim ki: — Ey Allah’ın Resulü! Sıtma hastalığın çok şiddetli.. Peygamber aleyhisselâm: — Evet ben hastalandığım vakit duyduğum ızdırap iki kat olup sizden iki kişinin duyduğu ızdırap derecesindedir, buyurdular. Dedim ki: — Bu, belki sana iki kat ecir sağlamak için öyledir. Bunun […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duranları sevmez. ” (Lokman, 31/18)
ABDULLAH BİN KESÎR (İmâm-ı İbni Kesîr)
Tabiîn devrinde Mekke’de yetişen meşhûr kırâat âlimlerinden. Allahü teâlâ’nın kelâmı olan Kur’ân-ı kerîmin kırâatini (okunuşunu), Peygamberimizin okuduğu gibi bildiren âlimlerin ikincisi. Adı, Abdullah bin Kesir bin Muttalib’dir. Künyesi, Ebû Sa’îd veya Ebû Muhammed’dir. Ebû Bekir veya Ebu’s-Salt künyeleri de vardır. “Dârî” lakabı ile tanınmıştır. Dârî denmesinin sebebi, önce attâr idi, yani güzel kokular satardı. Araplar, […]
LANETLİ KADINLAR
Abdullah radıyallahu anh şöyle buyuruyor: Allahü Teâlâ, dövme yapan ve yaptırmak için çabalayan, yüzündeki kılları cımbızla yolan ve bunu yaptırmak isteyen, güzellik maksadıyla bunları yapan ve Allah’ın yarattığını değiştiren kadınlara lanet etsin!.. Abdullah radıyallahu anh’ın bu sözleri, Beni Eset’den daima Kur’ân-ı Kerîm okuyan Ümmü Yakub ismindeki kadına bildirilince, bu kadın, kalkarak Abdullah radıyallahu anh’ın yanına […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!” (Mü’minûn, 23/118)
ABDULLAH BİN İDRİS
Tebe-i Tâbiîn’in fıkıh, hadîs ve kırâat imamlarından. Adı, Abdullah bin İdris bin Yezîd bin Abdurrahmân bin el-Esved, El-Evdî ez-Zeâferî’dir. Künyesi, Ebû Muhammed el-Kûfi’dir. Hicretin 120 (m. 737) yılında Kûfe’de doğdu. 192 (m. 807) yılında orada vefât etti. Âlim bir aileye mensûb idi. İlk tahsilini babasından, sonra amcası Dâvûd’dan aldı. Ondan sonra da İmâm-ı A’meş, Mansûr, […]
RESÜLULLAHIN AMELİYATI
Enes radıyallahu anh anlatıyor: Resûlullah aleyhisselâm küçüklüğünde çocuk arkadaşlarıyla oynarken, Cebrail aleyhisselâm gelip kendisini aldı. Sırtı üzerine yatırıp göğsünü yardı ve kalbinden bir pıhtı parçası çıkardıktan sonra: – Bu, şeytanin sendeki payidir, dedi. Sonra Resûlullahın kalbini altın bir kâse içerisinde zemzem ile yıkadı. Yarayı kapattıktan sonra Peygamber aleyhisselâmı bulunduğu yere getirdi. Çocuklar Peygamber aleyhisselâmın süt […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın.” (Lokman, 31/33)
KÂSIM BİN MUHAMMED
Tabiînin büyüklerinden, Medîne-i münevveredeki yedi büyük âlimden biri. İnsanları hakka da’vet eden onlara doğru yolu gösterip, hakiki se’âdete kavuşturan ve kendilerine “silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin üçüncüsüdür. Adı, Kâsım bin Muhammed bin Ebû Bekr-i Sıddîk et-Teymî’dir. Babası Muhammed, Hazreti Ebû Bekir’in oğludur. Annesi Sevde, Yezdücerd’in kızı olduğundan, İmâm-ı Zeynel-âbidin ile teyze çocuklarıdır. Babası […]
HAYVANLARIN İNSANLARA ÎHTARI
Ebû Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: İsrail Oğullarından biri bir ineğin üzerine binmişti. Bu hal içinde iken, inek o kimseye: — Ben binilmek için yaratılmadım, çift sürmek için yaratıldım dedi. O kimse bu hadiseyi nakledince insanlar şaşırdılar. Peygamber aleyhisselâm ise: — Ben, Ebû Bekir ve Ömer buna inanırız, buyurdular. Yine bir gün kurt bir koyunu kapmıştı […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Resûle itaat edin ki size merhamet edilsin.” (Nûr, 24/56)
ALİ BİN FUDAYL BİN IYÂD
Hadîs âlimi. Künyesi, Ali bin Fudayl bin Iyâd bin Mes’ûd bin Bişr-et-Temîmî. Abbâd bin Mansur, Abdülazîz bin Ebî Revvâd, Leys bin Ebî Süleym. Zeyd bin Bekir ve Muhammed bin Sevr es-San’ânî’den ilim öğrenip rivâyette bulundu. Kendisinden, babası, İbn-i Uyeyne, Ebû Bekir bin Iyâş, Şihâb bin Abbâd, Ebû Süleymân ed-Dârimî, Ahmed bin Abdullah bin Yûnus ve […]
PEYGAMBERİN KARDEŞLERİ
Ebû Hüreyre radıyallahü anh şöyle anlatıyor: Peygamber aleyhisselâm kabristana gelip buyurdu: — Selâm sizlere ey müminler topluluğunun diyarı! Ve biz de,,—Allah dilerse— muhakkak size ulaşacağız. Kardeşlerimizi görmeyi arzu ediyorum. — Ey Allah’ın Resulü, biz senin kardeşlerin değil miyiz? dediler. Peygamber aleyhisselâm: — Siz arkadaşlarımsınız. Kardeşlerimiz ise, henüz gelmemiş olanlardır. Bunun üzerine: — Ey Allah’ın Resulü, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Allah’a tevekkül et, vekil olarak Allah yeter.” (Ahzab, 33/3)
ABDÜLVÂHİD BİN ZİYAD (ZEYD)
Tebe-i tabiîn devrinde Basra’da yetişen meşhûr hadîs, fıkıh âlim ve evliyâlarından. Adı Abdülvahid bin Ziyâd’tır. Doğum ve vefât târihleri kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, meşhûr hadîs âlimi Buhârî ( radıyallahü anh ) Abdülvahid bin Ziyad’ın Basra’da yaşadığını, burada hadîs ve fıkıh ilmi tahsil ettiğini, 189 (m. 805) târihinde vefât ettiğini bildirmektedir. 186, 187 (m. 802)’de de […]
ALIŞVERİŞTE DOĞRULUK
Abdullah bin Ebî Evfâ radıyallahu anh anlatıyor: Adamın biri pazarda bir malı satışa çıkarmış ve müslümanlardan birini bu malı almaya teşvik etmek için de, verilen fiyattan fazlasına bu malı satın aldığına dair yeminde bulunmuştu. Bu hadise üzerine «Onlar ki Allah’ın ahdini ve kendi yeminlerini bir kaç paraya satarlar, işte onların âhirette hiç bir nasibi yoktur…» […]
Günün Ayeti Kerimesi
“İnsanlar, ‘İnandık’ demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler?” (Ankebût, 29/2)
YEZÎD BİN ES’AM
Tabiînden büyük bir hadîs âlimi. 103 (m. 721) senesinde vefât ettiği söylenir. Babasının ismi Amr’dır. Hadîs husûsunda sika (güvenilir) bir âlimdir. Hazreti Âişe ve Hazreti Meymûne vâlidelerimizden, Ebû Hüreyre, Sa’d bin Ebî Vakkâs, Muâviye’den (r.anhüm) hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Ondan da, kardeşi Abdullah bin Es’am’ın iki oğlu, Ubeydullah ve Abdullah, Ecleh el-Kindî, Ebû Fezâre, Râşid […]
YAHUDİLERİN YALANI VE İTİRAF!
Ebû Hureyre radıyallahu anh şöyle anlatıyor: Hayber fethedildiği zaman Allah’ın Resulüne zehirli bir koyun getirmişlerdi. Peygamber aleyhisselâm: — Orada bulunan yahudileri toplayıp bana getirin, diye emretti. Toplayıp getirdiklerinde Peygamber aleyhisselâm onlara: — Size bir şey soracağım; doğru cevap verecek misiniz? dedi. Yahudiler: — Evet, doğru söyleyeceğiz, ey Ebu’l Kasım, dediler. Peygamber aleyhisselâm: . — Babanız […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.” (Ahzab, 33/41)
İMÂM-I ZÜFER
Hanefî mezhebinin büyük fıkıh âlimlerinden. Hadîs ilminde de meşhûr bir âlim olup, İmâm-ı a’zamın ( radıyallahü anh ) talebesidir. Künyesi, Ebû Huzeyl’dir. Aslen İsfehânlı olup, 110 (m. 728) senesinde doğdu. 158 (m. 775)’de Basra’da 48 yaşında iken vefât etti. Basra’da yaşadı ve orada kadılık yaptı. Babası Basra şehrinin vâlisi idi. Züfer bin Hüzeyl ilim öğrenmeye […]
KÖTÜLÜKLERİN BAŞI ŞARAP
Hazreti Osman radıyallahu anh anlatıyor: Şarap içmekten kaçının. Çünkü şarap kötülüklerin anasıdır. Vaktiyle bir adam varmış, kendisine bir fahişe âşık olmuş ve şahidlik için istediğini söylemek üzere cariyesini bu adama göndermiş. Adam da bu cariye ile beraber gelmiş. Cariye, her girdikleri kapıyı kilitlemiş. Bu şekilde adam, kendisini yanında bir oğlan ile bir şişe şarap olan […]