Elli üç günlük bir muhasaradan sonra İstanbul’u fetheden Sultan Mehmed Han fetihten sonra derhal şehrin imarına başladı.
Dördüncü Haçlı Seferinde İstanbul’u işgal eden Haçlılar, bu büyük şehri en büyük mabedinden en küçük evine, imparatorun mezarlarına varıncaya kadar soyduğu gibi; birçok yangın ve tahriplerle İstanbul’un güzelliklerini ve servetini mahvetmişlerdi. Haçlılar, yarım asır sonra çekilip gittikleri zaman arkalarında harap bir şehir bırakmışlardı. Haçlıların kurduğu Latin İmparatorluğunun yerine 1261 de kurulan Bizans İmparatorluğu’nun baş şehri İstanbul böyle perişan bir vaziyette idi. O tarihten sonra Bizans’ın arazisi küçülmekte, gücü azalmakta olduğundan, ayrıca eksik olmayan ayaklanma ve taht kavgaları yüzünden İstanbul düzenli bir imara kavuşamamıştı.
İstanbul’un, fetihten sonra hemen imarına başlanıldı. Çemberlitaş sütunu gibi tarihî kaideler itina ile muhafaza olundu. Meşhur Bizans kiliselerinden bir kısmı camiye çevrildi. Fatih Sultan Mehmed Han, camiye çevirdiği Ayasofya’da iyi bir tamir yaptırdı. Ayrıca, surlardan başlayarak eski birçok eser de tamir edildi. Yeni binalar da yapıldı. Sultan, şimdiki üniversite binasının bulunduğu yerde bir saray yaptırdı. Daha sonra bugünkü Topkapı Sarayı’nın çekirdeğini kurdurdu. Kapalıçarşı’yı yeni ve daha güzel ilâvelerle üç misli büyüttü. Cami, medrese, hastahane, aşhane ve tabhaneden ibaret meşhur Fatih külliyesini bina ettirdi. Yedikule’deki bina ve kule inşaatı da onun emriyle oldu.
Padişah İstanbul’un imarı için gayret sarf ederken Mahmud Paşa ve sair mühim devlet adamlarının çalışmalarıyla da birtakım eserler meydana getirildi. Böylece İstanbul, Fatih zamanında birçok cami, hamam, konak, saray, medrese, imaret ve ev gibi yeni şeyler kazandı.
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un imarı için Türk ve Hıristiyan hemen her sanatkârın bilgi ve çalışmalarından istifade etti. İstanbul’un nüfusunu artırıp şenlendirmek için çeşitli yerlerden getirttiği sanat ve ticaret erbabı ile ilim adamlarını şehir merkezine, çiftçileri de civarına iskân ettirmiştir.
İSTANBUL’UN FETİHTEN SONRAKİ İMAR VE İSKÂNI
Mayıs 30, 2012