Resûlullah (s.a.v.) buyurdular:
“İstişâre eden (danışan) ve istihâre eden (hayırlıyı araştıran kimse) pişman olmaz.”
Allâhü Teâlâ, resûlüne, görüş bakımından kendi seviyesinde olmayanlarla bile istişâre etmesini emretmiş ve şöyle buyurmuştur:
“Onlar ile emr hususunda müşavere yap. Sonra azmettiğin zaman da Allâhü Teâlâ’ya tevekkül et…” (Âl-i İmrân sûresi, âyet 159)
Sakîf kabilesi, Resûlullah (s.a.v.)’in irtihalinden sonra dinden dönmeyi düşünmüşler ve kabilede sözü dinlenen Osman bin Ebil Âs ile istişarede bulunmuşlardı. Osman bin Ebi’l-Âs, onlara:
“Arapların en son Müslüman olup da ilk dinden dönenleri olmayın!” dedi.
Onun bu görüşü Allah’ın lütfu ile onlara faydalı geldi ve Müslüman olarak kaldılar.
Hikmet ehlinden birisi şöyle demektedir:
“Fikri, hamur hâline gelinceye kadar bırakın dinlensin. Sakın ha, iyice düşünmeden, ölçüp tartmadan görüş belirtmeyin!”
“Basiretli olmayan ve sadece kendi görüşünün te’sîri altında olan kimsenin sözü felaket getirir.”
Hz. Ali (r.a.) “Yaşlı ve tecrübeli insanların görüşü, gencin şâhitliğinden daha hayırlıdır.” buyurmuştur.
İSTİŞÂRE
Mayıs 22, 2012