UYUMANIN ÂDÂBI
Yatarken abdest alıp temiz olarak uyumak, yatsıdan sonra abdestini yenilemek, gece kalkıp ibâdet etmeğe yardımcı olur. Resûlullah (s.a.v.) “Kim abdestli uyursa ibâdet ediyormuş gibi uyur. Rûhu göğe çıkarılır, Allâhü Teâlâ’ya secde için kendisine izin verilir ve rüyâsı sâdık olur. Eğer abdestsiz uyursa bunlar olmaz.” buyurdular.
Yatacağı zaman, zulüm, cinâyet, kin ve hased gibi günahlardan tevbe eder. Her gece -üç âyet de olsa- Kur’ân-ı Kerîm’den okur.
Yatarken ve uyandığı zaman misvak kullanır.
Sağ yanı üzere, kıbleye dönerek sağ avucunu sağ yanağının altına koyar ve uyuyuncaya kadar, Allâhü Teâlâ’yı zikreder.
Uyku gözlerini bürüyünceye kadar, tesbîh (Sübhanallah), tehlîl (Lâ ilâhe illallâh) ve tahmîdde (elhamdülillâh) eksiklik etmemelidir. Çünkü ölen kul, öldüğü gibi; yatan kul da yattığı gibi kalkar.
Yatmadan önce İhlâs ve Muavvizeteyni (Felâk ve Nâs sûrelerini) okur. Ellerinin içine üfleyip ellerini yüzüne, başına ve bedenin diğer azalarına sürer.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
• “Yatacağı zaman Âyetü’l-Kürsî’yi sonuna kadar okuyana, Allah tarafından bir koruyucu (melek) gönderilir ve sabaha kadar ona şeytan yaklaşmaz…
• “Gece, Bakara Sûresinin son iki âyetini ‘Âmenerrasûlü…’ okuyana, bu iki âyet her şey için kâfidir.”
B E Y İ T :
Her belâ kim nâzil olur, imtihandır mü’mine Hastalık nîmetdurur, mevt armağandır mü’mine. Açıklama: Mü’mine gelen her belâ onu imtihan etmek
içindir. Mü’mine hastalık -günahlarına keffaret olup derece-
sini yükselttiği için- nîmettir. Ölüm ise hediyedir. Hadîs-i Şerîf’te, “Ölüm mü’mine hediyedir.” buyuruldu.