Îmân bir kandile benzer. Onun muhâfazası; dînin emirlerine uymakladır. Son nefeste şeytanın vesvesesi çok şiddetli rüzgâra benzer. Kim îmân kandilini yakar, lakin onu Allâh’ın emirlerine uyup, menettiklerinden sakınarak korumazsa kandilin sönmesinden korkulur.
İmâm-ı Azam Hazretlerine “Hangi günah sebebi ile îmânın kaybolmasından korkulur?” diye soruldu. Şöyle buyurdular:
“Îmân nimetine şükretmeyi terk etmek, Son nefeste îmansız gitmekten korkmamak, Allâh’ın kullarına zulmetmektir. Her kimde bu üç fena huy bulunursa -Allâh korusun- son nefeste imansız gitmesinden korkulur.”
Hz. Ali (k.v.) buyurdu: “Îmân, üç dalı olan bir ağaç gibidir.
Dallardan biri âzâlara gider ve meyvesi de sâlih amellerdir.
Diğer dal nefse gider, meyvesi de şehvetleri -nefsin âhirette pişmanlığa sebep olacak arzularını- terk etmektir.
Bir dalı da kalbe gider ki onun meyvesi ihlastır.”
Hz. Fâtıma, Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.)’e: “Yâ Resûlallâh, bana kulun ruhu çıktığı esnada gözlerinden yanağına dökülen inci gibi iki damla yaşı bildiriniz.” dedi. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.)’e: “Ey Fâtıma, alın terlediği, inlemeler çoğaldığı, burun delikleri açıldığı, elmacık kemikleri ortaya çıktığı, kollar serildiği vakit kul artık amelini kendisine gösteren ölüm meleğine bakmaktadır. Kul sağına, soluna bakınır, kendisine bir yardımcı
ve arka çıkan bulamaz da bu hâline, dünyasına esef ederek, tasalanarak ağlar ve fâni dünyasından bâkî âhiretine adım atar.” buyurdular.
SON NEFESTE İMAN
Mayıs 16, 2012