Hiçbir peygamber harbde öldürülmemiştir. Peygamberlerin yüzüne dokunan bir şeyi ateş yakmaz, Peygamberimizin âzâlarından birine dokunanı Cehennem ateşi de yakmaz.
Peygamber, namaz kılan bir kimseyi çağırsa, -o kimsenin cevab vermesi vâcib olduğundan,- namazı bozulmaz.
Peygamberler (a.s.) bütün mallarını Allah yolunda verdiklerinden, onlara mallarından zekât vermek vâcib değildir. Bilhassa zekât, malı temizlemek içindir. Onların kendileri ve malları temiz olduğu âşikardır. Bunun için, onlara başkalarının zekâtını almak haram idi.
Peygamberlerden birisine söven, mürted olur; dinden çıkar.
Peygamberlerden Hazret-i Nuh ile Lût’un hanımları îmân etmemiş idiler. Lâkin bütün âlimler ittifak etmişlerdir ki, hiçbir peygamberin hanımı, annesi, kızkardeşi, kızı ve sâir akrabası zina etmemiştir. Bütün peygamberler sahih nikâhtan dünyaya gelmiştir.
Her peygamber, nerede defnolunmak isterse orada vefat ederdi. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Allâhü Teâlâ her peygamberin ruhunu, defnolunmak istediği, sevdiği yerde alır.” buyurdular.
Kabir sıkmasından, yalnız peygamberler kurtulur. Diğer mü’minler hâllerine göre, şiddetle, yahud hafifçe, bir kere, yahud daha çok sıkılırlar.
“Peygamberler kabirlerinde diridirler, namaz kılarlar.”
Peygamberlere kabirde suâl ve azâb yoktur ve kıyamette hesab olmaz.
Mü’minlerin çocuklarına da kabir azabı ve hesâb yoktur.
Aşere-i Mübeşşere’ye, yani cennetle müjdelenmiş olan on büyük sahâbîye kıyâmette ‘Niçin böyle yaptı?’ diye sitem edilmez. Ancak, ‘böyle yaptın, ama affettim’ denilir.
PEYGAMBERLERİN BAZI HUSUSİYETLERİ
Nisan 13, 2012