Bir kimsenin evine veya odasına girmek isteyen önce selam verir ve girmek için izin ister.
İzin isteyen sırtını kapıya döner ve içeriden gelecek cevabı duyabilmek için kapıdan fazla uzaklaşmadan üç defa izin ister. Şayet kendisine izin verilirse ne âlâ, izin verilmezse geri dönmelidir. Ancak, içerideki ile aralarındaki mesafenin uzaklığı veya içeridekinin meşguliyetinden dolayı izin talebinin duyulmadığı kanaatine varırsa üçten fazla izin isteyebilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “İzin üç defa istenir. İzin verilirse gir. Yok, verilmezse geri dön.” buyurmuştur.
Âmir oğullarından bir kişi Resûlullâh (s.a.v.) bir evde iken girmek için izin istedi ve “Girebilir miyim?” diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hizmetçisine bunu dışarı götür ve ona izin istemenin usûlünü öğret, buyurdu. Hizmetçisi, “Önce selam ver, sonra ‘Girebilir miyim?’ diyerek izin iste”, dedi. O da söylenileni dinledi ve
‘Esselamü aleyküm, girebilir miyim?’ dedi. Resûlullâh (s.a.v.) da ona izin verdi ve o da içeri girdi.
İzin isteme husûsunda yabancılar, akrabalar ve anne gibi mahrem olanlar birdir.
Bir kişi Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) “Annemin odasına girerken izin istemem gerekir mi?” diye sordu. “Evet,” buyurdular. “Ben evde onunla oturuyorum,” dedi. “Yine annenden izin iste,” buyurdu. “Ben, aynı zamanda ona hizmet ediyorum,” deyince yine “İzin iste, sen onu elbisesiz olarak görmek ister misin?” buyurdular.
İzin verilip içeri girdiği zaman, evin bereketli ve hayrı çok olması için ailesine selam verir.
Yabancı bir eve girdiği zaman selam verir ve ev sahibinin göstereceği yere oturur.
B E Y İ T :
İtme âr, öğren oku ehlinden, Her şeyin ilmi güzel cehlinden (Nâbi)
İZİN İSTEME ÂDÂBI
Mart 19, 2012