Günün Fıkrası

Mart 29, 2012

Kayserili Çocuk ve Yahudi

Kayseri’deki Kale Çarşısında eskiden Yahudilerin de dükkanları varmış. Bir gün Kayserili bir çocuk, elinde ortası delik irice bir altın, içerisinden lastik geçirmiş sallayarak oynuyor. Yahudi esnaf bu çocuğu görür de yerinde durabilir mi? Hemen çocuğun yanına gider;
– Oğlum elindekini bana ver, ben de sana şeker vereyim.
– Hayır vermem.
– Bir kutu şeker vereyim,
– Hayır.
– Daha ne istersen veririm.
– Her istediğimi de yapar mısın?
– Evet yaparım.
– Öyleyse sırtına bineyim. Ben ‘deh!’ deyince koşup ‘çüş!’ deyince durasın. Ben ne zaman sana anır dersem avazın çıktığı kadar anıracaksın.
Yahudi bu teklife yanaşmayacak gibi olmuşsa da altının kıymetini bildiği için
dayanamamış, çocuğun bütün istediklerini yapmaya razı olmuş.
Bizim Kayserili küçük binmiş yahudinin sırtına, çarşıda dolaştırıp her yerde anırtmış. Yahudinin sesi az çıkacak olsa daha fazla bağırtmış. Dönmüşler dolaşmışlar Yahudinin dükkanının önüne gelmişler. Yahudi:
– Ben sözümde durdum, şimdi sıra sende, hadi ver bakalım şimdi onu.
Kayserili çocuk biraz mesafeyi açıp şöyle demiş:
– Eee Sen bu eşekliğinle bunun kıymetini bileceksin de ben Kayserili olup bilmeyeceğim, öylemi!..

Comments are closed.

Links

Calendar

  • Şubat 2025
    P S Ç P C C P
     12
    3456789
    10111213141516
    17181920212223
    2425262728