KABİR HALLERİ
Kabirde Münker ve Nekir isimli iki melek gelir. Ölüye “Men rabbüke ve men nebiyyüke ve mâ dînüke”; Rabbin kim, peygamberin kim, dînin ne” diye sual sorarlar.
Mü’minler “Rabbiyallâh ve nebiyyî Muhammed Aleyhisselâm ve dîniye’l-İslâm: Rabbim Allâh, peygamberim Muhammed aleyhisselâm, dînim İslâm” diye cevap verirler. Kabirde, sâlih mü’minlere cennet nimetleri, kâfirlere ve bazı âsî mü’minlere cehennem azâbı olacağı hakkında hadîs-i şerîfler vardır.
Peygamberimizin ve onun cemaati olan Ashâb-ı kirâmının itikadları üzere olan Ehl-i Sünnet ve cemâat mezhebine göre kabirde suâl vardır. Bazı insanlara sevâb, bazılarına azâb hak olduğuna inanmak lâzımdır.
Bazı sapık fırkaların kabirde ‘İnsanın vücûdu çürümüş, bilhâssa yanıp kül olmuş yahud eti vahşi hayvanlar tarafından yenilmiş ölüye nasıl suâl-cevâb düşünülebilir.’ diye inkâr etmeleri kabul edilemez. Nitekim uyuyanın yanındaki uyanık kimse onu sâkin ve şuursuz yatar zanneder. Halbuki o uyuyan rüyasında öldürme, vuruşma ve havada uçmak gibi korkutucu işlerle uğraşır. İlâhî kudreti düşünen kimse bu gibi işleri uzak görmez.
Allâhü Teâlâ’nın şehîdler hakkındaki -meâlen- “Ve sakın Allâh yolunda katledilenleri ölmüş sanma. Hayır, hep hayattadırlar, Rablerinin katında yaşarlar.” (Âl-i İmrân sûresi, 169) âyet-i kerimesi kabirde nimeti beyân buyurmaktadır.
Firavun ve adamları hakkındaki “Azâb ateşdir ki onlar sabah akşam ona arz olunur dururlar, Kıyâmette onlara melekler ‘ey âl-i Fir’avn en şiddetli azâba girin’ derler.” (Ğâfir sûresi, 46) meâlindeki âyet-i kerîmesi kabir azâbını bildirmektedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçedir veya cehennem çukurlarından bir çukurdur.” meâlindeki mütevâtir hadîs-i şerîfleri ve kabir azâbından Allâh’a sığındığı duâların çokluğu kabir hallerine inanmağı îcâb ettirir.
KABİR HALLERİ
Mart 15, 2012