قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَنْ جَاهَدَ فَاِنَّمَا يُجَاهِدُ لِنَفْسِهِ اِنَّ اللهَ لَغَنِىٌّ عَنِ الْعَالَمِينَ. (سورة العنكبوت، 6 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve her kim (düşmanla veya nefsiyle) cihâd ederse ancak kendi nefsi için cihâd eder (faydası ancak kendisine âid olur). Muhakkak Allâhü Teâlâ âlemler(in tâat ve mücâhedelerin)den elbette ğanîdir.” (Ankebût Sûresi, âyet 6)
Archive for Ekim, 2019
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: يَهْدِى بِهِ اللهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلَامِ وَيُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ بِاِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ. (سورة المائدة، 16 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Allâhü Teâlâ, rızâsına tâbi olan kimseleri o nur ile selâmet yollarına hidâyet eder. Ve onları, izni (irâde ve kudreti) ile zulmetlerden (karanlıklardan) nûra çıkarıverir ve onları […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى:…وَالَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فِى رَوْضَاتِ الْجَنَّاتِ، لَهُمْ مَا يَشَۤاؤُنَ عِنْدَ رَبِّهِمْ، ذٰلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَبِيرُ. (سورة الشورى، 22 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “…Îman edip sâlih amel işleyenler ise cennet bahçelerinin içindedirler. Onlar için Rableri indinde istedikleri her şey vardır. İşte o, en büyük inâyet (lütuf) budur.” (Şûrâ Sûresi, âyet 22)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: اِنَّ اللهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْاِحْسَانِ وَاِيتَۤاءِ ذِى الْقُرْبٰى وَيَنْهٰى عَنِ الْفَحْشَۤاءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْىِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ. (سورة النحل، 90 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Haberiniz olsun ki Allah size adâleti, ihsânı (iyiliği) ve yakınlığı olanlara (muhtaç oldukları şeyleri) vermeyi emrediyor ve çirkin işlerden, münkerden, azgınlıktan nehyediyor, dinleyip anlayıp tutasınız diye size va’zediyor […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَۤا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ. (سورة الانبياء، 107 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve (Habîbim Ahmed) seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ Sûresi, âyet 107)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: ذٰلِكُمُ اللهُ رَبُّكُمْ لَۤا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ خَالِقُ كُلِّ شَىْءٍ فَاعْبُدُوهُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ وَكِيلٌ. (سورة الانعام، 102 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “İşte (şu sıfatlarla mevsuf olan) Rabbiniz Allah’tır. Ondan başka ilâh yoktur. Her şeyi yaratan O’dur. O hâlde ona ibâdet ve kulluk edin. O her şey üzerine vekîldir.” (En’âm […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ اسْتَعِينُوا بِاللهِ وَاصْبِرُوا اِنَّ الْاَرْضَ لِلّٰهِ يُورِثُهَا مَنْ يَشَۤاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ. (سورة الاعراف، 128 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): Mûsâ (Firavun’un niyetini işitip telaşa düşen) kavmine dedi ki: Allâhü Teâlâ’dan yardım talep edin ve (onların ezâlarına) sabrediniz. Muhakkak arz Allâh’ındır. Ona kullarından dilediğini vâris kılar. (Hayırlı) âkıbet […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَ عِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَا اِلَّا هُوَ وَيَعْلَمُ مَا فِى الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَمَا تَسْقُطُ مِنْ وَرَقَةٍ اِلَّا يَعْلَمُهَا وَلَا حَبَّةٍ فِى ظُلُمَاتِ الْاَرْضِ وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ اِلَّا فِى كِتَابٍ مُبِينٍ. (سورة الانعام، 59 Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen): “Bütün gaybın anahtarları onun nezdindedir. Onları ondan başka kimse bilmez. Ve O, karada […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَالَّذِينَ اجْتَنَبُوا الطَّاغُوتَ اَنْ يَعْبُدُوهَا وَاَنَابُۤوا اِلَى اللهِ لَهُمُ الْبُشْرٰى فَبَشِّرْ عِبَادِ، اَلَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ اَحْسَنَهُ اُولَۤئِكَ الَّذِينَ هَدٰيهُمُ اللهُ وَاُولَۤئِكَ هُمْ اُولُوا الْاَلْبَابِ. (سورة الزمر، 17-18 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Tâğûta (her nevi tapılacak şeylere) tapmaktan kaçınıp Allâhü Teâlâ’nın ibâdetine yönelenler, işte onlar için müjde vardır. (Yâ Muhammed) sözü […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: لَا اِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَى لَا انْفِصَامَ لَهَا وَاللهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ. (سورة البقرة، 256 Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen): “Dîn(i kabul)de zorlama yoktur. Muhakkak îmân ile küfür apaçık meydana çıkmıştır. O hâlde her kim Allah’tan gayrı tapılan şeyleri inkâr edip […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: اِنَّ مَثَلَ عِيسٰى عِنْدَ اللهِ كَمَثَلِ اٰدَمَ خَلَقَهُ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ قَالَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ ، اَلْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ فَلَا تَكُنْ مِنَ الْمُمْتَرِينَ. (سورة آل عمران، 59-60 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Muhakkak Allâhü Teâlâ indinde Îsâ Aleyhisselâm’ın (babasız yaratılmakta) hâli, Âdem Aleyhisselâm’ın hâli gibidir. Allâhü Teâlâ onu topraktan yarattı sonra da […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَاَهُمْ بِالْحَقِّ اِنَّهُمْ فِتْيَةٌ اٰمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى وَرَبَطْنَا عَلٰى قُلُوبِهِمْ. (سورة الكهف، 13-14 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Biz sana onların (Ashâb-ı Kehf’in) kıssalarını doğru olarak naklediyoruz: Hakîkat bunlar, birkaç genç yiğit Rablerine îmân ettiler, biz de hidâyetlerini artırdık ve kalblerine râbıta verdik…” (Kehf Sûresi, âyet 13-14)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ اَنْ تَمُوتَ اِلَّا بِاِذْنِ اللهِ كِتَابًا مُؤَجَّلًا وَمَنْ يُرِدْ ثَوَابَ الدُّنْيَا نُؤْتِهِ مِنْهَا وَمَنْ يُرِدْ ثَوَابَ الْاٰخِرَةِ نُؤْتِهِ مِنْهَا وَسَنَجْزِى الشَّاكِرِينَ. (سورة آل عمران، 145 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve hiçbir kimseye Allâhü Teâlâ’nın izni olmadıkça ölmek yoktur. O vâdesiyle yazılmış bir yazıdır. Her kim dünyâ sevâbını (menfaatini) […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَادًا وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ. (سورة القصص، 83 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “İşte o âhiret yurdu (yani cennet), biz onu öyle kimselere veririz ki yeryüzünde ne bir kibir ne de bir fesad istemezler. (En hayırlı) âkıbet muttakîler içindir.” (Kasas Sûresi, âyet 83)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: فَمَنْ كَانَ يَرْجُو لِقَاءَ رَبِّهِ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهِ أَحَدًا. (سورة الكهف، 110 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Her kim Allâh’ın rızasına ermek (cemâliyle müşerref olmak) isterse, sâlih amel işlesin ve Rabbi’ne ibâdetine hiçbir kimseyi ortak edinmesin.” (Kehf Sûresi, âyet 110)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: …فَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَابًا مَوْقُوتًا. (سورة النساء، 103 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “…Namazı tam rükûnları ile edâ edin. Çünkü namaz, mü’minler üzerine muayyen vakitlerle yazılı bir farz bulunuyor.” (Nisâ Sûresi, âyet 103)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: … وَمَنْ يَكْفُرْ بِاللهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا بَعِيدًا. (سورة النساء، 136 Allâhü Teâlâ buyurdu (meâlen): “…Her kim Allâh’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe küfreder (bunlardan birini inkâr ederse) hidâyetten uzak bir dalâlete düşmüş (artık yolunu bulamayacak derecede şaşırmış) olur.”(Nisâ Sûresi, âyet 136)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُولِي الْأَمْرِ مِنْكُمْ… (سورة النساء، 59 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ey îmân edenler! Allâhü Teâlâ’ya itâat edin, Peygamberine ve sizden olan emir sâhiplerine de itâat edin..”(Nisâ Sûresi, âyet 59)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ. (سورة الكوثر، 1 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “(Habîbim Ahmed) Şüphe yok ki biz sana Kevser’i verdik.” (Kevser Sûresi, âyet 1)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَلٰكِنْ جَعَلْنَاهُ نُورًا نَهْدِي بِهِ مَنْ نَشَاءُ مِنْ عِبَادِنَا وَإِنَّكَ لَتَهْدِي إِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ. (سورة الشوري، 52 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve lâkin biz onu (Kur’ân’ı) bir nur kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimizi hidâyete erdireceğiz. Ve şüphe yok ki sen doğru bir yola rehberlik edersin.” (Şûrâ Sûresi, âyet 52)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَا آتَاكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا… (سورة الحشر، 7 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Bir de peygamber size her ne (emir) verirse tutun, nehyettiğinden de sakının…” (Haşr Sûresi, âyet 7)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُلْ رَبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا. (سورة الاسراء، 24 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve (gerek annen gerek baban hakkında) ikisi için de merhamet(inden dolayı) tevâzu kanadını indir ve de ki: “Rabbim, beni küçükken terbiye ettikleri gibi ikisine de merhamet buyur.” (İsrâ Sûresi, âyet 24)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: لِلْفُقَرَاءِ الَّذِينَ أُحْصِرُوا فِي سَبِيلِ اللهِ لَا يَسْتَطِيعُونَ ضَرْبًا فِي الْأَرْضِ يَحْسَبُهُمُ الْجَاهِلُ أَغْنِيَاءَ مِنَ التَّعَفُّفِ تَعْرِفُهُم بِسِيمَاهُمْ لَا يَسْأَلُونَ النَّاسَ إِلْحَافًا وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ اللهَ بِهِ عَلِيمٌ. (سورة البقرة، 273 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “O fakirlere verin ki Allah yolunda kapanmışlardır, şuraya buraya dolaşamazlar, istemekten çekindikleri için bilmeyen […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَقَضَى رَبُّكَ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا إِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِنْدَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلَاهُمَا فَلَا تَقُلْ لَهُمَا أُفٍّ وَلَا تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَهُمَا قَوْلًا كَرِيمًا. (سورة الاسراء، 23 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Rabbin kat’î olarak ancak kendisine ibadet etmenizi ve ana babaya iyilik yapmanızı emretti. Senin yanında onlardan biri veya ikisi […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: تَتَجَافَى جُنُوبُهُمْ عَنِ الْمَضَاجِعِ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ خَوْفًا وَطَمَعًا وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ. (سورة السجدة، 16 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “(O mü’minler) Yanları yataklarından uzaklaşır (gece kalkar ve nafile namaz kılarlar), korku ve ümid içinde Rablarına duâ ederler ve (onlar) kendilerine verdiğimiz rızıklardan hayra harcarlar.” (Secde Sûresi, âyet 16)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَلَقَدْ آتَيْنَا دَاوُدَ مِنَّا فَضْلًا يَا جِبَالُ أَوِّبِي مَعَهُ وَالطَّيْرَ وَأَلَنَّا لَهُ الْحَدِيدَ. (سورة السبأ، 10 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Şânım hakkı için biz Dâvûd’a tarafımızdan bir fazîlet vermiştik: Ey dağlar! Onunla beraber tesbihte bulunun -dedik- kuşlara da böyle emrettik ve Onun için demiri yumuşattık.” (Sebe’ Sûresi, âyet 10)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُولَئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِ. (سورة البينة، 7 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Muhakkak ki îmân edip sâlih ameller işleyenler, işte onlar yaratılmışların en hayırlısıdırlar.”(Beyyine Sûresi, âyet 7)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَا أَصَابَكُمْ مِنْ مُصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُوا عَن كَثِيرٍ. (سورة الشورى، ٣٠ Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve size musîbetten her ne şey isâbet ederse kendi ellerinizin kazandığı şey sebebiyledir. Ve hâlbuki (Allah) birçoğunu affeder.” (Şûrâ Sûresi, âyet 30)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ .(سورة الاحزاب، 21 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Muhakkak ki size Resûlullah’da (yalnız sözlerinde değil bütün fiil ve hallerinde) pek güzel bir örnek vardır.”(Ahzâb Sûresi, âyet 21)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَالسَّابِقُونَ الْأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالْأَنصَارِ وَالَّذِينَ اتَّبَعُوهُمْ بِإِحْسَانٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ… (سورة التوبة، 100 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Muhâcirler ile Ensar’dan ilk evvel İslâmiyet’i kabul ile başkalarından öne geçenler ve onlara ihsan ile tâbi olanlar (onların yolundan gidenler) var yâ! Allah onlardan râzı oldu, onlar da Allah’tan râzı oldular…” […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَلَا تَقُولُوا لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبِيلِ اللهِ أَمْوَاتٌ بَلْ أَحْيَاءٌ وَلَكِنْ لَا تَشْعُرُونَ. (سورة البقرة، 154 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler ve lâkin siz bilmezsiniz.” (Bakara Sûresi, âyet 154)
RESÛLULLÂH’A ‘(S.A.V.) SALEVÂT OKUMANIN FAZİLETİ
Resûlullâh Efendimiz’e (s.a.v.) salevât okumaktan maksad, Allâh’ın emrine uymak ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) üzerimizdeki hakkını ödemektir. Salevât; Allâh’dan rahmet, meleklerden istiğfâr ve mü’minlerden duâ demektir. Salevâtın en kısa olanı “Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin” dir ki: “Ey Allâh’ım, Muhammed aleyhisselâmı dünyâda şerefli, namını yüce ve meşhûr, güzel dînini devamlı kıl, âhirette sevablarını […]