Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “(Habîbim Ahmed!) De ki: Ey insanlar! Haberiniz olsun ben size, sizin hepinize Allâh’ın resûlüyüm.” (A’raf sûresi, âyet 158)Bu mübarek ayet-i kerime, Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) risaletinin evrenselliğini, yani sadece belli bir kavme değil, kıyamete kadar gelecek “tüm insanlığa” gönderilmiş bir peygamber olduğunu en net şekilde ilan etmektedir. قَالَ اللهُ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Günün Ayeti Kerimesi : Peygamberimiz (s.a.v.) Tüm İnsanlığa Gönderilmiştir
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “…Müşrikler, sizi Cehennem’e çağırırlar. Allâh(’ın peygamberleri ve veli kulları) ise onun izniyle Cennet’e ve mağfirete davet buyurur. Ve insanlara, (Allâh’ın) âyetlerini açıkça bildirir, tâ ki düşünüp ibret alsınlar.” (Bakara Sûresi, âyet 221) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: … اُولٰٓئِكَ يَدْعُونَ اِلَى النَّارِ وَاللّٰهُ يَدْعُٓوا اِلَى الْجَنَّةِ وَالْمَغْفِرَةِ بِاِذْنِهِ وَيُبَيِّنُ اٰيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Allâh’a yemin olsun ki, biz, senden evvel birçok ümmete peygamberler gönderdik, buna karşı şeytan, o ümmetlere, (kötü) amellerini süsle(yip güzel göster)di. İşte o (şeytan), bugün de onların (senin zamanının kâfirlerinin) dostudur ve onlara elîm bir azâb vardır.” (Nahl Sûresi, âyet 63) قَالَ اللهُ تَعَالَ: تَاللهِ لَقَدْ اَرْسَلْنَا اِلٰى اُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ […]
Günün Ayeti Kerimesi
اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ دِيناًۜ “Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim.”Maide Suresi, 3. Ayet) Bu mübarek ayet-i kerime, Veda Haccı’nda Arafat’ta nazil olan ve İslam dininin tamamlandığını ilan eden en önemli ayetlerden biridir. Allahü Teâlâ, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) vasıtasıyla […]
İyiliğin Karşılığı İyilikten Başka Nedir? (Rahmân Sûresi, 60)
قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: هَلْ جَزَآءُ الْاِحْسَانِ اِلَّا الْاِحْسَانُۚ Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “İyiliğin karşılığı, iyilikten başka mıdır?” (Rahmân Sûresi, âyet 60) Bu mübarek ayet-i kerime, evrensel bir ilahi prensibi en veciz şekilde ifade eder: “İhsan”ın, yani yapılan her türlü iyiliğin, güzelliğin ve cömertliğin karşılığı, yine “ihsan”dır. Bu karşılık, hem dünyada hem de ahirette tecelli eder. […]
Doğruluğu Tasdik Eden Müttakilere Cennet Müjdesi (Zümer Sûresi, 33-34)
Günün Ayet-i Kerimesi Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: ‘Doğruluğu getiren ve onu tasdik edenler var ya, işte onlar müttakîlerin tâ kendileridir. Onlar için Rableri katında istedikleri her şey vardır. İşte bu, muhsinlerin (güzel ameller işleyenlerin) mükâfatıdır.’ (Zümer Sûresi, âyet 33-34) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَالَّذ۪ي جَآءَ بِالصِّدْقِ وَصَدَّقَ بِه۪ٓ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ لَهُمْ مَا يَشَآؤُ۫نَ عِنْدَ رَبِّهِمْ […]
Kur’an En Doğru Yola İletir: Salih Ameller ve Büyük Ecir
“قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَ ف۪يهِۛ هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ” Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: ‘Bu öyle bir kitaptır ki, Onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (Allah’tan hakkıyla korkanlar) için bir hidâyet rehberidir.’ ” (Bakara Sûresi, âyet 2) Bu mübarek ayet, Kur’an-ı Kerim’in eşsiz ve şüphe götürmez yüceliğini ilan eder. Kendisinden zerrece kuşku duyulmayan bu ilahi […]
Günün Ayeti Kerimesi:Kur’an En Doğru Yola İletir, Salih Ameller ve Büyük Ecir (İsrâ Sûresi, 9)
قَالَ اللهُ تَعَالَى: إِنَّ هَذَا الْقُرْآنَ يَهْدِي لِلَّتِي هِيَ أَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا كَبِيرًا. (سورة الاسرى، 9 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “Haberiniz olsun ki bu Kur’ân, insanları en doğru yola hidayet eder ve (Kur’ân’da beyan olunan) salih ameller yapan mü’minleri müjdeler ki kendilerine büyük bir ecir vardır.” (İsrâ Sûresi, âyet […]
Günün Ayet-i Kerimesi: “La Tahzen, İnnallahe Meana” – Mahzun Olma, Allah Bizimle
قَالَ اللهُ تَعَالَى: … لَا تَحْزَنْ إِنَّ اللهَ مَعَنَا فَأَنْزَلَ اللهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَمْ تَرَوْهَا… الآية. (سورة التوب Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “O arkadaşı (Ebûbekr-i Sıddîk)’a ‘Mahzun olma, çünkü Allah muhakkak bizimle beraberdir.’ diyordu. Derken Allâhü Teâlâ onun üzerine sekînetini (kalplere sükûnet veren rahmeti)ni indirdi, onu da görmediğiniz ordularla te’yîd buyurdu…” (Tevbe sûresi, […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Mümin erkek ve kadınlar, birbirlerinin velileridirler; iyiliği emreder, kötülükten nehyederler, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûl’üne itaat ederler. İşte bunları Allâh, elbette rahmetine nâil buyuracaktır. Çünkü Allah Azîz, Hakîm’dir.” (Tevbe Sûresi, âyet 71) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَاءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ […]
Günün Ayeti Kerimesi: Namazlarından Gâfil Olanlar (Mâûn Sûresi, 4-5)
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “O namaz kılanların vay hâllerine ki onlar namazlarından gâfildirler.” (Mâûn Sûresi, âyet 4-5) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: فَوَيْلٌ لِلْمُصَلِّينَ، اَلَّذِينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَ. (سورة الماعون، 4-5) Bu ayet-i kerimeler, İslâm’ın direği olan namaz ibadetine karşı gösterilen “gaflet” hâline dair çarpıcı bir uyarıdır. Tefsirlerde belirtildiği üzere, buradaki “gaflet”; Namazı vaktinin dışına […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “…İşte bugün, sizin için dininizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’a razı oldum…” (Mâide Sûresi, âyet 3) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: .. اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ دِينًا. (سورة المائدة، 3)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “İlmi olmayanlar da ‘Allah bizimle konuşsa ya; yahut bize bir âyet gelse ya!’ dediler. Bunlardan öncekiler de bunların dediği gibi demişlerdi. Onların kalpleri birbirine benzedi. Biz, hakikati anlayacak bir ümmet için, âyetlerimizi apaçık gösterdik.” (Bakara Sûresi, âyet 118) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَقَالَ الَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ لَوْلَا يُكَلِّمُنَا اللّٰهُ اَوْ تَأْتِينَٓا […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Asra yemin ederim ki, insan, elbette ziyandadır. Ancak şu kimseler müstesnadırlar ki iman edip sâlih amellerde bulundular ve birbirlerine hakkı tavsiyede ve sabrı tavsiyede bulundular.” (Asr Sûresi, âyet 1-3) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَالْعَصْرِ، اِنَّ الْاِنْسَانَ لَفِي خُسْرٍ، اِلَّا الَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ. (سورة العصر، 1-3)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ey iman etmiş olanlar! Allâhü Teâlâ’ya ve Peygamberine itaat ediniz. Ve siz, (Kur’ân’ı) işitir olduğunuz hâlde ondan yüz çevirmeyiniz. Ve işitmedikleri hâlde ‘İşittik (tasdîk ettik)’ diyenler gibi de olmayınız.” (Enfâl Sûresi, âyet 20-21) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: يَٓا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُٓوا اَطِيعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَوَلَّوْا عَنْهُ وَاَنْتُمْ تَسْمَعُونَ، وَلَا تَكُونُوا […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailelerinizi, yakacağı insanlar ve taşlar olan Cehennem ateşinden koruyunuz. Onun üzerinde (vazifeli) iri gövdeli ve sert tabiatlı melekler vardır. Onlar, Allâh’ın kendilerine emrettiği şeyde âsî olmazlar ve emrolundukları şeyi yapıverirler.” (Tahrîm Sûresi, âyet 6) قَالَ اللهُ تَعَالَى: يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا قُوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “(Habîbim!) Sen, Allah’tan gelen bir merhametle, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, elbette onlar, etrafından dağılıp giderlerdi.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 159) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: فَبِمَا رَحْمَةٍ مِنَ اللّٰهِ لِنْتَ لَهُمْ وَلَوْ كُنْتَ فَظًّا غَلِيظَ الْقَلْبِ لَانْفَضُّوا مِنْ حَوْلِكَ. (سورة آل عمران، 159)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “…Eğer benim tarafımdan size bir hidâyet (rehberi) gelir de her kim hidâyet(rehber)ime tâbi olursa artık onlar için bir korku yoktur. Ve onlar, mahzun da olmayacaklardır.” (Bakara Sûresi, âyet 38) قَالَ اللهُ تَعَالَى: …فَاِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ مِنِّى هُدًى فَمَنْ تَبِعَ هُدَاىَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ. (سورة البقرة، 38)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “…Her kim de imanı (dinin hükümlerini) inkâr ederse işlediği amelleri hep hederdir (boşa gider) ve o kimse, âhirette hüsranda olanlardandır.” (Mâide Sûresi, âyet 5) قَالَ اللهُ تَعَالَى: …وَمَنْ يَكْفُرْ بِالْإِيمَانِ فَقَدْ حَبِطَ عَمَلُهُ وَهُوَ فِي الْآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ. (سورة المائدة، 5)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Artık biz hem onu (Lût aleyhisselâm’ı) ve hem de ehlini kurtardık, zevcesi müstesnâ! O geriye kalıp helâk olanlardan oldu.” (A‘râf Sûresi, âyet 83) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: فَاَنْجَيْنَاهُ وَاَهْلَهُٓ اِلَّا امْرَاَتَهُ كَانَتْ مِنَ الْغَابِرِينَ. (سورة الاعراف، 83)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ve sizden hayra davet eden, iyiliği emredip kötülükten nehyeden bir topluluk bulunsun. İşte felâha erenler onlardır.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 104) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَاُولٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ. (سورة آل عمران، 104)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “O kimseler(in de vay hâline) ki: Onlar mürâîlik/riyâkârlık yaparlar ve zekâtı (ve her türlü yardımı) da menederler.” (Mâûn Sûresi, âyet 6-7) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: اَلَّذِينَ هُمْ يُرَٓاؤُنَ وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ. (سورة الماعون، 6-7)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu ki -meâlen-: “Ve senin Rabb’in, o beldeleri, ahalisi salâh ehli kimseler iken zulümle helâk edecek değildir!” (Hûd Sûresi, âyet 117) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهْلِكَ الْقُرٰى بِظُلْمٍ وَاَهْلُهَا مُصْلِحُونَ. (سورة هود، 117)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ve eğer sana şeytan tarafından bir vesvese gelirse hemen Allâhü Teâlâ’ya sığın. Şüphe yok ki, O (Allah, senin lisânındakini) hakkıyla işiticidir, (kalbindekini) tamamıyla bilicidir.” (A‘râf Sûresi, âyet 200) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ اِنَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ. (سورة الاعراف، 200)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “(Bir iş yapmaya) azmettiğin zaman Allâhü Teâlâ’ya tevekkül et. Zira Allâhü Teâlâ, tevekkül eden kullarını sever.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 159) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى:… فَاِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ. (سورة آل عمران، 159)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Biz sana, bu Kur’ân’ı (bu sûreyi) vahyetmekle sana (geçmiş ümmetlere ait) kıssaların en güzelini naklediyoruz. Hâlbuki sen, bundan evvel elbette bundan haberdar olmayanlardandın.” (Yûsuf Sûresi, âyet 3) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ اَحْسَنَ الْقَصَصِ بِمَٓا اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ هٰذَا الْقُرْاٰنَ وَاِنْ كُنْتَ مِنْ قَبْلِهِ لَمِنَ الْغَافِلِينَ. (سورة يوسف، 3)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ve (Allah) size istediğiniz şeylerin hepsinden vermiştir. Eğer Allâh’ın verdiği nimetleri sayacak olsanız sayıp bitiremezsiniz. Şüphe yok ki insan elbette (nefsine karşı) çok zâlim, (Rabb’inin nimetlerine karşı) çok nankördür.” (İbrâhîm Sûresi, âyet 34) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَاٰتٰيكُمْ مِنْ كُلِّ مَا سَاَلْتُمُوهُ وَاِنْ تَعُدُّوا نِعْمَتَ اللّٰهِ لَا تُحْصُوهَا اِنَّ الْاِنْسَانَ لَظَلُومٌ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Ey iman edenler! Allah için duran (hakkı ayakta tutan) hâkimler, adâlet numunesi şahitler olun ve sakın bir kavme buğzunuz sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun. Takvâya en yakın olan odur, Allah’tan korkun. Çünkü Allah, her ne yaparsanız muhakkak haberdardır.” (Mâide Sûresi, âyet 8) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: يَٓا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا كُونُوا […]
Cuma Hutbesi : HENDEK’TEN GAZZE’YE
HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR Muhterem Müslümanlar! Hicretin beşinci yılıydı. Bedir’de bozguna uğrayan, Uhud’da istediklerine tam olarak ulaşamayan Mekkeli müşrikler, İslam’ı ortadan kaldırmak, Müslümanları yok etmek için Medine’ye büyük bir saldırı hazırlığı yapmışlardı. Durumu öğrenen Peygamber Efendimiz (s.a.s), ashabıyla istişare etti ve Medine çevresine hendek kazılmasına karar verildi. Müminler el birliğiyle hendeği kazarken büyük bir kayaya […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu: “Biz gece ile gündüzü (kudretimize delâlet eden) iki alâmet kıldık da gece alâmetini giderip (yerine) gündüzün alâmetini aydınlık yaptık. Tâ ki (gündüzün), Rabbinizden (geçiminiz için) bir lütuf ve inayet isteyesiniz, yılların sayısını, (vakitlerin) hesabı(nı) bilesiniz. İşte biz (böylece) her şeyi yerli yerince beyan ettik.” (İsrâ Sûresi, âyet 12) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَجَعَلْنَا […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Gerçekten biz, onu (Zülkarneyn aleyhisselâm’ı) yeryüzünde büyük bir kudret sahibi kıldık ve ona (istediğine nâil olacağı) her şeyden bir sebep verdik.” (Kehf Sûresi, âyet 84) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: اِنَّا مَكَّنَّا لَهُ فِي الْاَرْضِ وَاٰتَيْنَاهُ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ سَبَبًا. (سورة الكهف، 84)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Muhakkak ki onların (evvelki peygamberler ve ümmetlerin) kıssalarında, kâmil akıl sahipleri için bir ibret vardır…” (Yûsuf Sûresi, âyet 111) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: لَقَدْ كَانَ فِي قَصَصِهِمْ عِبْرَةٌ لِأُولِي الْأَلْبَابِ… (سورة يوسف، 111)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “(Allâhü Teâlâ) Gökleri ve yeri hak ile yaratmış, size şekil vermiş, şekillerinize de güzellik bahşetmiştir. Nihayet dönüş de ancak onadır.” (Teğâbün Sûresi, âyet 3) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ بِالْحَقِّ وَصَوَّرَكُمْ فَاَحْسَنَ صُوَرَكُمْ وَاِلَيْهِ الْمَصِيرُ. (سورة التغابن، 3)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Allâhü Teâlâ, sizi sarsıp muzdarip etmesin diye yeryüzüne sabit ve muhkem dağlar yarattı. Bir de nehirler ve yollar yarattı ki, yolunuzu bulabilesiniz.” (Nahl Sûresi, âyet 15) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَاَلْقٰى فِي الْاَرْضِ رَوَاسِيَ اَنْ تَمِيدَ بِكُمْ وَاَنْهَارًا وَسُبُلًا لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ. (سورة النحل، 15)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ve sizin ilâhınız, bir tek ilâhtır. Rahmân ve Rahîm olan Allah’tan başka bir ilâh yoktur.” (Bakara Sûresi, âyet 163)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “…Ve Rabb’ini çokça zikreyle ve akşam, sabah dâima tesbîh eyle.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 41) قَالَ اللهُ تَعَالَى: … وَاذْكُرْ رَبَّكَ كَثِيرًا وَسَبِّحْ بِالْعَشِيِّ وَالْاِبْكَارِ. (سورة آل عمران، 41)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ey iman edenler! Allâh’a, nasûh (bir daha günaha dönmek hatırınıza dahi gelmeyecek derecede ciddi) bir tevbe ile tevbe edin.” (Tahrîm Sûresi, âyet 8) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: يَٓا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا تُوبُٓوا اِلَى اللّٰهِ تَوْبَةً نَصُوحًا. (سورة التحريم، 8)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-:“…Şüphe yok ki Allâhü Teâlâ, (günahından) çok tevbe edenleri ve çok temizlenenleri sever.” (Bakara Sûresi, âyet 222) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ. (سورة البقرة، 222)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-:“…Hayır olarak her ne yaparsanız Allah, onu bilir. Bir de (dünya ve âhiretiniz için) azık tedarik edin. Muhakkak ki, azığın en hayırlısı da takvâdır. Benden korkun, ey akıl sahipleri!” (Bakara Sûresi, âyet 197) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: …وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللّٰهُ وَتَزَوَّدُوا فَاِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوٰى وَاتَّقُونِ يَٓا اُولِي الْاَلْبَابِ. […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “And olsun! Biz, senden önce birtakım ümmetlere peygamberler gönderdik. (Onlar peygamberlerini dinlemediler), biz de onları, şiddetli darlık, çeşitli hastalıklar ve âfetlerle kıvrandırdık, olur ki yalvarırlar (tevbe ederler).” (En’âm Sûresi, âyet 42), قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَلَقَدْ اَرْسَلْنَٓا اِلٰٓى اُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ فَاَخَذْنَاهُمْ بِالْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ لَعَلَّهُمْ يَتَضَرَّعُونَ. (سورة الانعام، 42)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Andolsun ki Allah, müminlere bol bol ihsanda bulundu. Zira onlara, kendilerinden bir peygamber gönderdi ki onlara âyetlerini okuyor ve onları tezkiye ediyor ve onlara, kitabı ve hikmeti talim buyuruyor. Hâlbuki onlar, bundan evvel apaçık bir dalâlet içinde bulunmuş idiler.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 164) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: لَقَدْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَى […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “(Cennet ile) müjdeleyici ve (Cehennem ile) korkutucu oldukları hâlde peygamberler (gönderdik ki), o peygamberlerden sonra insanlar için Cenâb-ı Hakk’a karşı (özür diye ileri sürebilecekleri) bir mazeretleri bulunmasın. Ve Allâhü Teâlâ, Azîz’dir, Hakîm’dir.” (Nisâ Sûresi, âyet 165) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: رُسُلًا مُبَشِّرِينَ وَمُنْذِرِينَ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَى اللّٰهِ حُجَّةٌ بَعْدَ الرُّسُلِ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Muhakkak ki o kâfirler, eğer yeryüzünde bulunan her şey ve onun bir misli kadarı daha onların olsa da kıyamet gününün azâbından (kurtulmak için) onu feda etseler, yine kendilerinden kabul olunmaz. Onlar için pek elîm bir azâp vardır.” (Mâide Sûresi, âyet 36) اِنَّ الَّذٖينَ كَفَرُوا لَوْ اَنَّ لَهُمْ مَا فِى الْاَرْضِ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Yemin olsun ki biz, bu Kur’ân’da, insanlara, düşünüp nasihat alsınlar diye her türlü mesel (örnek) getirdik. (Onu, her türlü) tenâkuz ve ihtilâftan âzâde, dosdoğru, Arapça bir Kur’ân olarak (indirdik). Tâ ki (Allâh’ın azâbından) sakınsınlar. (Zümer Sûresi, âyet 27-28) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِي هٰذَا الْقُرْاٰنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ لَعَلَّهُمْ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “De ki, haberiniz olsun, o kaçıp durduğunuz ölüm, muhakkak gelip size çatacak, sonra, o bütün gayb ve şehadeti (gizli açık her şeyi) bilen (âlemlerin Rabbin)e, döndürüleceksiniz de o, size neler yaptığınızı haber verecektir.” (Cum’a Sûresi, âyet 8) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: قُلْ اِنَّ الْمَوْتَ الَّذ۪ي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَاِنَّهُ مُلَاق۪يكُمْ ثُمَّ تُرَدُّونَ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “O Allah ki, (kulları) ümitlerini kesmiş hâlde iken yağmuru indirir ve rahmetini yayar. Ve o, bütün kulların velisi (sahibi) ve yegâne hamd ve senâya lâyık olandır.” (Şûrâ Sûresi, âyet 28) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَهُوَ الَّذِي يُنَزِّلُ الْغَيْثَ مِنْ بَعْدِ مَا قَنَطُوا وَيَنْشُرُ رَحْمَتَهُ وَهُوَ الْوَلِيُّ الْحَمِيدُ. (سورة الشورى، 28)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Size ne verilmişse sırf dünya hayatının geçici menfaati ve süsüdür. Allah indindeki (sevap) ise hem daha hayırlı hem daha bâkî(ebedî)dir. Artık akıl etmez misiniz?” (Kasas Sûresi, âyet 60) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَمَا أُوتِيتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَزِينَتُهَا وَمَا عِنْدَ اللّٰهِ خَيْرٌ وَأَبْقَى أَفَلَا تَعْقِلُونَ. (سورة القصص، 60)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “…Müşrikler, sizi Cehennem’e çağırırlar. Allâh(’ın peygamberleri ve veli kulları) ise onun izniyle Cennet’e ve mağfirete davet buyurur. Ve insanlara, (Allâh’ın) âyetlerini açıkça bildirir, tâ ki düşünüp ibret alsınlar.” (Bakara Sûresi, âyet 221) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: … اُولٰٓئِكَ يَدْعُونَ اِلَى النَّارِ وَاللّٰهُ يَدْعُٓوا اِلَى الْجَنَّةِ وَالْمَغْفِرَةِ بِاِذْنِهِ وَيُبَيِّنُ اٰيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Allâh’a yemin olsun ki, biz, senden evvel birçok ümmete peygamberler gönderdik, buna karşı şeytan, o ümmetlere, (kötü) amellerini süsle(yip güzel göster)di. İşte o (şeytan), bugün de onların (senin zamanının kâfirlerinin) dostudur ve onlara elîm bir azâb vardır.” (Nahl Sûresi, âyet 63) قَالَ اللهُ تَعَالَ: تَاللهِ لَقَدْ اَرْسَلْنَا اِلٰى اُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Ve (o müttakîler) öyle zâtlardır ki, bir büyük günah işledikleri veya nefislerine zulmettikleri zaman Allâh’ı zikrederler, hemen günahları için istiğfarda bulunurlar. Günahları, Allah’tan başka kim mağfiret eder? Ve onlar, yaptıkları günahta, bile bile ısrar etmezler.”(Âl-i İmrân Sûresi, âyet 135) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَالَّذِينَ اِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً اَوْ ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ ذَكَرُوا اللّٰهَ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “İsa (a.s.) mucizelerle geldiği vakit, (kavmine) şöyle demişti: Muhakkak ben, size, hikmetle ve ihtilâfa düştüğünüz şeylerin bir kısmını açıklayayım diye geldim. Öyleyse Allah’tan korkun ve bana itaat edin. Muhakkak Allah, benim de Rabb’im, sizin de Rabb’inizdir. O halde ona ibadet edin. Bu, en doğru yoldur.” (Zuhruf Sûresi, âyet 63-64) قَالَ اللّٰهُ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “O (Allâhü Teâlâ), Güneş’i bir ziyâ, Ay’ı da bir nur yapmıştır. Ona (kamere) menziller takdir buyurmuştur ki, senelerin sayısını ve hesabını bilesiniz.” (Yûnus Sûresi, âyet 5) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: هُوَ الَّذِي جَعَلَ الشَّمْسَ ضِيَٓاءً وَالْقَمَرَ نُورًا وَقَدَّرَهُ مَنَازِلَ لِتَعْلَمُوا عَدَدَ السِّنِينَ وَالْحِسَابَ. (سورة يونس، 5)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Müminlerden bir kısım erler vardır ki, Allâh’a verdikleri ahde sadâkat gösterdiler. Onlardan kimisi adağını ödedi ve kimisi de adağı(nı yerine getirmek) için bekliyor. Hiçbir şekilde (sözlerini, hak yolundaki azim ve gayretlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzâb Sûresi, âyet 23) قَالَ اللهُ تَعَالَى: مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُمْ مَنْ قَضَى […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Muhâcirler ile Ensar’dan ilk evvel İslâmiyet’i kabul ile başkalarından öne geçenler ve onlara (iman ve taatte) güzellikle tâbi olanlar var ya! Allah, onlardan râzı oldu, onlar da Allah’tan râzı oldular…” (Tevbe Sûresi, âyet 100) قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَالسَّابِقُونَ الْأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالْأَنْصَارِ وَالَّذِينَ اتَّبَعُوهُمْ بِإِحْسَانٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُ… […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “İman edip hicret etmiş olanlar, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihâd edenler var ya (onlar), Allah indinde derece itibarıyla daha büyüktürler. Ve işte bunlar, (dünya ve âhirette) kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Tevbe Sûresi, âyet 20) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: اَلَّذِينَ اٰمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِي سَبِيلِ اللّٰهِ بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ اَعْظَمُ دَرَجَةً عِنْدَ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Şânım hakkı için size kendinizden, gâyet izzetli bir resûl geldi ki, sizin zahmet çekmeniz, ona ağır gelir. O, üstünüze hırs ile titrer. Müminlere raûf (pek şefkatli)dir, rahîm (fıtraten pek ziyâde merhametli)dir.” (Tevbe Sûresi, âyet 128) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: لَقَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولٌ مِنْ اَنْفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُمْ بِالْمُؤْمِنِينَ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ve yeryüzündeki her hayat sahibinin tamamının rızkı ancak Allâhü Teâlâ üzerinedir…” (Hûd Sûresi, âyet 6) قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْأَرْضِ إِلَّا عَلَى اللهِ رِزْقُهَا. (سورة الهود، 6)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Erkekten veya kadından her kim mümin olarak sâlih bir amel işlerse muhakkak ona güzel bir hayat yaşatırız ve yapmakta oldukları amellerin daha güzeli ile ecirlerini muhakkak veririz.” (Nahl Sûresi, âyet 97) قَالَ اللهُ تَعَالَى: مَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِنْ ذَكَرٍ اَوْ اُنْثٰى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيٰوةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ اَجْرَهُمْ بِاَحْسَنِ مَا […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “O resûller var ya! Biz, onların bazılarını bazıları üzerine faziletli kıldık. Onlardan kimi vardır ki, Allâhü Teâlâ, onunla mükâlemede bulunmuştur. Bazılarına da daha yüksek dereceler vermiştir…” (Bakara Sûresi, âyet 253) قَالَ اللهُ تَعَالَى: تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلٰى بَعْضٍ مِنْهُمْ مَنْ كَلَّمَ اللهُ وَرَفَعَ بَعْضَهُمْ دَرَجَاتٍ… (سورة البقرة، 253)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “…Şüphe yok ki bir kavim, kendi nefislerindeki (güzel hâl ve ahlâkı) değiştirmedikçe, Allâhü Teâlâ da onlara verdiği nimeti değiştirmez. Ve Allâhü Teâlâ bir kavme, bir fenalık murat edince de artık onu geri bırakacak yoktur. Ve onlar için Allah’tan başka bir yardımcı da yoktur.” (Ra‘d Sûresi, âyet 11) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allâhü Teâlâ’nındır. And olsun ki, sizden evvel kendilerine kitâb verilmiş olanlara da sizlere de, Allah’tan korkun, diye emrettik…” (Nisâ Sûresi, âyet 131) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَلِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِ وَلَقَدْ وَصَّيْنَا الَّذِينَ اُوتُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ وَاِيَّاكُمْ اَنِ اتَّقُوا اللّٰهَ… (سورة […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “And olsun! Biz, senden önce birtakım ümmetlere peygamberler gönderdik. (Onlar peygamberlerini dinlemediler), biz de onları, şiddetli darlık, çeşitli hastalıklar ve âfetlerle kıvrandırdık, olur ki yalvarırlar (tevbe ederler).” (En’âm Sûresi, âyet 42) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَلَقَدْ اَرْسَلْنَٓا اِلٰٓى اُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ فَاَخَذْنَاهُمْ بِالْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ لَعَلَّهُمْ يَتَضَرَّعُونَ. (سورة الانعام، 42)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu –meâlen-: “İşte (şu kemal sıfatlarla mevsuf olan) Rabb’iniz Allah’tır. Ondan başka ilâh yoktur. Her şeyi yaratan odur. O hâlde ona ibadet ve kulluk edin. O, her şey üzerine vekildir (her husûsta ve her şeyde ona itimat ve tevekkül olunur).” (En’âm Sûresi, âyet 102) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ لَا اِلٰهَ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ve ey iman etmiş olanlar! Mallarınız ve evlatlarınız, sizi, Allâh’ı zikirden alıkoymasın! Ve her kim öyle yaparsa işte onlar, hüsrana uğramış olanlardır.” (Münâfikûn Sûresi, âyet 9) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: يَٓا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ اَمْوَالُكُمْ وَلَٓا اَوْلَادُكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَمَنْ يَفْعَلْ ذٰلِكَ فَاُولٰٓئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ. (سورة المنافقون، 9)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “İşte o âhiret yurdunu (Cennet’i), biz, yeryüzünde kibir ve fesad istemeyen kimselere veririz. (En hayırlı) âkıbet, müttakîler içindir.” (Kasas Sûresi, âyet 83) قَالَ اللهُ تَعَالَى: تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَادًا وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ. (سورة القصص، 83)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Cennet, (kıyâmette) takvâ sahiplerine yaklaştırılmıştır (onu müşahede ederek mesrûr olurlar). Cehennem ise azgınlara (hak yoldan sapmış olanlara) açık seçik gösterilmiştir (ki bununla gam ve elemleri artar).” (Şuarâ Sûresi, âyet 90-91) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَاُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ، وَبُرِّزَتِ الْجَحِيمُ لِلْغَاوِينَ. (سورة الشعراء، 90-91)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ve o gün ki kıyamet kopar, o gün (mümin ve kâfirler) birbirinden ayrılırlar. Artık iman edip de sâlih amellerde bulunanlar, onlar bir (Cennet) bahçe(sin)de sevinç içinde olurlar.”(Rûm Sûresi, âyet 14-15) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يَوْمَئِذٍ يَتَفَرَّقُونَ، فَاَمَّا الَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَهُمْ فِي رَوْضَةٍ يُحْبَرُونَ. (سورة الروم، 14-15)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “(Ey Resûl’üm) Rabb’inin yoluna hikmet ve güzel nasihat ile davet et ve onlarla en güzel bir sûrette mücadelede bulun. Muhakkak ki o senin Rabb’in, yolundan sapanları en iyi bilendir ve o, doğru yola ermiş olanları da hakkıyla bilendir.” (Nahl Sûresi, âyet 125) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: اُدْعُ اِلٰى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Her kim Allâh’ı, Peygamber’ini ve müminleri dost edinirse (bilsin ki,) galip gelecek olanlar ancak Allâh’ın ordusudur (Allâh’ın himayesine mazhar olmuş topluluktur).” (Mâide Sûresi, âyet 56) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَمَنْ يَتَوَلَّ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذِينَ اٰمَنُوا فَاِنَّ حِزْبَ اللّٰهِ هُمُ الْغَالِبُونَ. (سورة المائدة، 56)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Namazı dosdoğru kılınız ve zekâtı veriniz. Kendiniz için hayır nâmına önceden her ne gönderirseniz onu, Allah indinde (daha hayırlı olarak) bulursunuz. Şüphe yok ki Allâhü Teâlâ, işlediğiniz şeyleri tamamıyla görür.” (Bakara Sûresi, âyet 110) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَاَقِيمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَمَا تُقَدِّمُوا لِاَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللّٰهِ اِنَّ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Şüphesiz münafıklar, (zanlarınca) Allâh’a hile yapmaya kalkışıyorlar. Hâlbuki Allah, onların hilelerini başlarına geçirmiştir. (Onlar) namaza kalktıkları vakit, üşene üşene kalkarlar. Halka gösteriş yaparlar ve Allâh’ı pek az anarlar.” (Nisâ Sûresi, âyet 142) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: اِنَّ الْمُنَافِقِينَ يُخَادِعُونَ اللّٰهَ وَهُوَ خَادِعُهُمْ وَاِذَا قَامُٓوا اِلَى الصَّلٰوةِ قَامُوا كُسَالٰى يُرَٓاؤُنَ النَّاسَ وَلَا […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “…Şüphe yok ki o Şeytan ve onun gürûhu/avaneleri, sizi, sizin onları göremeyeceğiniz bir taraftan görürler. Muhakkak ki biz, şeytanları, iman etmeyen kimseler için dost kıldık.” (A‘râf Sûresi, âyet 27) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: … اِنَّهُ يَرٰيكُمْ هُوَ وَقَبِيلُهُ مِنْ حَيْثُ لَا تَرَوْنَهُمْ اِنَّا جَعَلْنَا الشَّيَاطِينَ اَوْلِيَٓاءَ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ. (سورة الاعراف، […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Kur’ân okuyacağın vakit (evvelâ), o kovulmuş Şeytan’dan hemen (eûzü okuyarak) Allâh’a sığın!” (Nahl Sûresi, âyet 98) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: فَاِذَا قَرَأْتَ الْقُرْاٰنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ. (سورة النحل، 98)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkarmış olduğumuz şeylerin, temiz (ve helâl) olanlarından (Allah yolunda) infâk ediniz (harcayınız)! Ve kendinizin, ancak göz yumarak alabileceğiniz kötü olan şeyi vermeye yeltenmeyiniz. Ve biliniz ki muhakkak Allah, Ganî ve Hamîd’dir.” (Bakara Sûresi, âyet 267) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: يَا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا اَنْفِقُوا […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allâh’a (dinin) bir tarafı üzere ibadet eder. Eğer ona bir hayır dokunursa onunla yüreği rahat eder ve eğer bir mihnet dokunursa yüzü üzerine geri döner. Dünyada da âhirette de ziyana uğramıştır. İşte apaçık ziyan budur, bu.” (Hac Sûresi, âyet 11) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَمِنَ النَّاسِ مَنْ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Muhakkak iman edip sâlih amellerde bulunanlar ve Rablerine edep ve tevâzu ile itaat edenler, işte şüphesiz ki onlar Cennetliklerdir. Onlar, orada ebediyen kalacaklardır.” (Hûd Sûresi, âyet 23) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: اِنَّ الَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْ اُولٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ. (سورة هود، 23)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allâh’ındır. O, kötü amellerde bulunanları, yaptıkları ile cezalandıracaktır ve iyi amellerde bulunanları da daha güzeli ile mükâfatlandıracaktır.” (Necm Sûresi, âyet 31) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَلِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ اَسَٓاؤُا بِمَا عَمِلُوا وَيَجْزِيَ الَّذِينَ اَحْسَنُوا بِالْحُسْنٰى. (سورة النجم، 31)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “İşte bu Kitâb (Kur’ân-ı Kerîm) ki, bunda hiçbir şek (şüphe) yoktur. (O Kitâb) takvâ sahipleri için bir hidâyettir.” (Bakara Sûresi, âyet 2) قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى: ذٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِلْمُتَّقِينَ. (سورة البقرة، 2)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ey iman edenler! Sabredin ve sabırda yarışın da düşmanlarınızı geçin ve cihâd için hazır ve râbıtalı bulunun ve Allâhü Teâlâ’dan korkunuz ki felâh bulasınız.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 200) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: يَٓا اَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ. (سورة آل عمران، 200)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Görmediniz mi ki, Allâhü Teâlâ yedi kat semayı nasıl tabaka tabaka yaratmıştır? Ve onlar içerisinde Ay’ı bir nûr kılmıştır, Güneş’i de bir kandil yapmıştır.” (Nûh Sûresi, âyet 15-16) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: اَلَمْ تَرَوْا كَيْفَ خَلَقَ اللّٰهُ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ طِبَاقًا، وَجَعَلَ الْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ الشَّمْسَ سِرَاجًا. (سورة نوح، 15-16)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Artık (ey müminler), kâfirlerin hoşuna gitmese de, (size İlâhî nimetlerini ihsân eden) Allâh’a, onun dininde ihlâs (ve samimiyet) sahibi olduğunuz hâlde dua ve ibadet edin.” (Mü’min Sûresi, âyet 14) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: فَادْعُوا اللّٰهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ. (سورة المؤمن، 14)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu –meâlen-: “Artık siz, Allâh’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helâl ve tertemiz olanlarını yiyiniz de Allâh’ın nimetlerine şükrediniz. Eğer gerçekten ona ibadet edecekseniz.” (Nahl Sûresi, âyet 114) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًا وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ. (سورة النحل، 114)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “(O takvâ sâhipleri ki Habîbim) onlar, sana indirilene de, senden evvel indirilenlere de iman ederler ve onlar, âhirete de şüphesiz inanırlar.” (Bakara Sûresi, âyet 4) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَٓا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ وَبِالْاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ. (سورة البقرة، 4)
Günün Ayeti Kerimesi
Günün Ayeti Kerimesi Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “(Habîbim!) De ki: “Ey benim iman eden kullarım! Rabb’inizden korkun! Bu dünyada (ihlâsla) güzel amel işleyenlere, (âhirette) güzel bir mükâfat (Cennet) vardır…” (Zümer Sûresi, âyet 10) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: قُلْ يَاعِبَادِ الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا رَبَّكُمْ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌ … (سورة الزمر، 10)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ buyurdu -meâlen-: “Mümin erkek ve kadınlar, birbirlerinin velileridirler; iyiliği emreder, kötülükten nehyederler, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûl’üne itaat ederler. İşte bunları Allâh, elbette rahmetine nâil buyuracaktır. Çünkü Allah Azîz, Hakîm’dir.” (Tevbe Sûresi, âyet 71) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَاءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ […]
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ve (Allah) size istediğiniz şeylerin hepsinden vermiştir. Eğer Allâh’ın verdiği nimetleri sayacak olsanız sayıp bitiremezsiniz. Şüphe yok ki insan elbette (nefsine karşı) çok zâlim, (Rabb’inin nimetlerine karşı) çok nankördür.” (İbrâhîm Sûresi, âyet 34) “Kâle’llâhu teâlâ: ve-â-tây-nâküm min külli mâ se-el-tümûhû ve-in te’uddû ni’mete’llâhi lâ tuhsûhâ in-ne’l-insâna le-za-lûmün keffâr.” […]
Günün Ayeti Kerimesi
Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez. يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰٓى اَوْلِيَٓاءَۘ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍؕ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمٖينَ ﴿٥١﴾
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Biz sana, bu Kur’ân’ı (bu sûreyi) vahyetmekle sana (geçmiş ümmetlere ait) kıssaların en güzelini naklediyoruz. Hâlbuki sen, bundan evvel elbette bundan haberdar olmayanlardandın.” (Yûsuf Sûresi, âyet 3) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ اَحْسَنَ الْقَصَصِ بِمَٓا اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ هٰذَا الْقُرْاٰنَ وَاِنْ كُنْتَ مِنْ قَبْلِهِ لَمِنَ الْغَافِلِينَ. (سورة يوسف، 3)
Günün Ayeti Kerimesi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “Ve eğer sana şeytan tarafından bir vesvese gelirse hemen Allâhü Teâlâ’ya sığın. Şüphe yok ki, O (Allah, senin lisânındakini) hakkıyla işiticidir, (kalbindekini) tamamıyla bilicidir.” (A‘râf Sûresi, âyet 200) قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ اِنَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (سورة الاعراف، 200)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: الَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللهِ ثُمَّ لَا يُتْبِعُونَ مَا أَنْفَقُوا مَنًّا وَلَا أَذًى لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ. (سورة البقرة، 262 “Mallarını Allah yolunda infak eden, sonra da verdiklerinin arkasından başa kakmayı (gönül incitmeyi) revâ görmeyen kimseler için, Rab’leri nezdinde mükâfât vardır. Ve onlara hiçbir korku […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنِّي رَسُولُ اللهِ إِلَيْكُمْ جَمِيعًا… الآية. (سورة الاعراف، 158 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “(Habîbim Ahmed!) De ki: Ey insanlar! Haberiniz olsun ben size, sizin hepinize Allâh’ın resûlüyüm.” (A’raf sûresi, âyet 158)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: اَلْيَوْمَ نَخْتِمُ عَلَى أَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَا أَيْدِيهِمْ وَتَشْهَدُ أَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ. (سورة يس، 65 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Bugün (kıyamet gününde kâfi rlerin) ağızlarını mühürleriz ve bize elleri söyler ve neler kazanır olduklarına dâir ayakları şâhitlik eder.” (Yasin sûresi, âyet 65)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: … لَا تَحْزَنْ إِنَّ اللهَ مَعَنَا فَأَنْزَلَ اللهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَمْ تَرَوْهَا… الآية. (سورة التوب، 40 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “O arkadaşı (Ebûbekr-i Sıddîk)’a ‘Mahzun olma, çünkü Allah muhakkak bizimle beraberdir.’ diyordu. Derken Allâhü Teâlâ onun üzerine sekînetini (kalplere sükûnet veren rahmeti)ni indirdi, onu da görmediğiniz ordularla te’yîd buyurdu…” (Tevbe […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ. فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ. إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ. (سورة الكوثر، 1-3 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “(Habîbim Ahmed) Şüphe yok ki biz sana Kevser’i (pek çok hayrı) verdik. Sen de Rabb’in için namaz kıl ve kurban kes. Muhakkak sana buğzedendir ebter (hakir ve zelil).” (Kevser Sûresi, âyet 1-3)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: إِنَّ هَذَا الْقُرْآنَ يَهْدِي لِلَّتِي هِيَ أَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا كَبِيرًا. (سورة الاسرى، 9 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “Haberiniz olsun ki bu Kur’ân, insanları en doğru yola hidayet eder ve (Kur’ân’da beyan olunan) salih ameller yapan mü’minleri müjdeler ki kendilerine büyük bir ecir vardır.” (İsrâ Sûresi, âyet […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَنْ تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَاللهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ. (سورة النور، 19 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “Muhakkak onlar (münâfıklar) ki, iman edenler arasında çirkin, yaramaz şeylerin yayılmasını arzu ederler. O kimseler için dünyada ve âhirette pek acıklı bir azap vardır. Ve […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: … لَا تَحْزَنْ إِنَّ اللهَ مَعَنَا فَأَنْزَلَ اللهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَمْ تَرَوْهَا… الآية. (سورة التوب، 40 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “O arkadaşı (Ebûbekr-i Sıddîk)’a ‘Mahzun olma, çünkü Allah muhakkak bizimle beraberdir.’ diyordu. Derken Allâhü Teâlâ onun üzerine sekînetini (kalplere sükûnet veren rahmeti)ni indirdi, onu da görmediğiniz ordularla te’yîd buyurdu…” (Tevbe […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ. فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ. إِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ. (سورة الكوثر، 1-3 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “(Habîbim Ahmed) Şüphe yok ki biz sana Kevser’i (pek çok hayrı) verdik. Sen de Rabb’in için namaz kıl ve kurban kes. Muhakkak sana buğzedendir ebter (hakir ve zelil).” (Kevser Sûresi, âyet 1-3)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: قُلْ هُوَ الَّذِي اَنْشَاَكُمْ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٔدَةَ قَلِيلًا مَا تَشْكُرُونَ. (سورة الملك Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “(Habîbim!) De ki: Sizi yaratan, size kulak(lar), gözler ve kalpler veren O (Allâhü Teâlâ)’dır. Hâlbuki siz, pek az şükrediyorsunuz.’’ (Mülk Sûresi, âyet 23)
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى: …يَرْفَعِ اللّٰهُ الَّذِينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْ وَالَّذِينَ اُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ. (سورة المجادلة، 11) Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen-: “…Allah, sizden iman edenleri yükseltir. Kendilerine ilim verilen (ve ilmiyle amel eden âlim)leri ise derecelerle yükseltir. Allah, her ne yaparsanız hakkıyla haberdardır.” (Mücâdele Sûresi, âyet 11)
