Resûlullâh (s.a.v.) bir gün oturuyor, bir kişi de yemek yiyordu. Fakat bu kişi, yemeğinin son lokmasına kadar besmele çekmedi. Son lokmayı ağzına götüreceği sırada
‘Bismillâhi evvelehû ve âhirahû’ deyince Resûlüllâh (s.a.v.) güldüler ve “Şeytan da onunla beraber yiyordu. Ama Allâhü Teâlâ’yı hatırlayıp besmele çekince, şeytan karnında ne varsa hepsini geri çıkardı. (Besmeleyi unuttuğu için giden bereket geri geldi.)” buyurdular.
Hz. Âişe (r. anhâ) şöyle rivâyet etti:
Resûlullah (s.a.v.) ashâbından altı kişiyle beraber yemek yiyordu. Bu sırada karnı aç bir bedevî geldi ve yemeği iki lokmada bitiriverdi.
Bunun üzerine Resûlüllâh (s.a.v.) “Şâyet o, Allâhü Teâlâ’nın ismini zikretse (besmele çekse)ydi, yemek hepinize yeterdi.” buyurdu.
Sizden biriniz yemek yiyeceği zaman Allâhü Teâlâ’nın ismini söylesin, besmele çeksin.
Eğer yemeğin evvelinde besmeleyi unutursa (hatırladığında) ‘Bismillâhi fî evvelihî ve âhirihî’ desin.” buyurdular.
İDARECİLERİN DİKKATİNE!
Ömer bin Abdülaziz (rh.) halife olduğunda Sâlim bin Abdullah ve Muhammed bin Ka’b’a (rh.) “Bana akıl verin!” diye birer mektup yolladı.
Sâlim bin Abdullah’tan kendisine şöyle bir cevap geldi:
“İnsanları baba, kardeş ve oğlun gibi bil!
Babana iyilikte bulun! Kardeşini kolla! Oğluna şefkat göster!”
Muhammed bin Ka’b’dan da şöyle bir cevap gelir: “Kendin için istediğin şeyleri insanlar için de iste! Kendin için istemediğin şeyleri insanlar için de isteme! Şunu bil ki ilk halife sen değilsin ve sen de bir gün öleceksin!”