Edille-i Şer’iyye
Edille-i şer’iyye, dînî ve şer’î hükümlerin çıkarıldığı ve dayandıkları kaynaklardır ki, bunlar da dörttür:
Kitap: Kur’an-ı Kerîm.
Sünnet: Peygamberimizin mübârek sözleri, işle-dikleri ve başkaları tarafından yapılan işlerde o işi tasvip mâhiyetindeki sükûtlarıdır.
İcmâ-ı ümmet: Bir asırda, Ümmet-i Muhammed’in müctehidlerinin bir mesele hakkında ittifak etmeleridir.
Kıyâs-ı Fukahâ: Bir hâdisenin kitap, sünnet ve icmâ-ı ümmetle sâbit olan hükmünü; aynı illete, aynı sebebe ve aynı hikmete dayandırarak o hâdisenin tam benzerinde de isbat etmekten ibârettir.
İctihad: Şer’î hükmü, şer’î delîlinden çıkarma hususunda olanca ilmî kuvvetini sarfetmektir.
Müctehid: Herhangi bir şer’î hükmü âyet-i kerîme ve hadîs-i şeriflerden çıkaran, kıyas yapabilen büyük âlimdir. Müctehid olabilmek için, bütün islâmî ilimlere vakıf olduktan sonra mevhibe-i ilâhî (Allâh vergisi) olan ledünnî ilme de mazhar olmak lâzımdır.
İlmin Yolları ve Bilgi Vasıtalarımız
İlmin yolları üçtür.
Hâvass-ı selîme: Görme, işitme, tatma, dokunma ve koklama isimlerini verdiğimiz beş duygu.
Haber-i sâdık: Doğru haberdir ki, iki kısımdır:
a) Peygamberlerin verdiği haber,
b) Yalanda birleşmeleri mümkün olmayan bir topluluğun verdiği haber.
Akıl.