REBÎULÂHİR AYI

Şubat 22, 2012

REBÎULÂHİR AYI
Yarın idrâk edeceğimiz Rebîulâhir ayı, kamerî ayların dördüncüsüdür.
Hayırlı ömür, düşmana galebe ve kötü ölümden muhâfaza için, bu ay müddetince sabah-akşam üçer kere şu duâ okunmalıdır:
“Sübhânallâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rizâ ve zinete’l-arş.” (Duâ ve İbâdetler, Fazîlet Neşriyat)
REBÎULÂHİR AYI İCTİM‘I, RU’YET VE BAŞLANGICI
Hicrî Kameri 1433 yılı Rebîulâhir ayı ictima’ı (22 Şubat Çarşamba) Türkiye saati ile 00.35’de.
Ru’yet, ise yine bugün 22 Şubat Çarşamba günü Türkiye saati ile: 13.22’de.
Hilâl’in görüldüğü yerler: Çin, Hindistan’ın orta ve kuzey kesimi ile Asya kıtasının orta ve batı kesimi ile Avrupa kıtasının tamamı ile Afrika kıtasının orta ve kuzey kesimi.
Hilâl; Türkiye, Almanya, Avusturya, Mısır, Fas, Cezayir, Tunus ve Arap yarımadasından da görülebilecektir.

Hilâl’in görüldüğü günü takip eden 23 Şubat Perşembe de Rebîulâhir ayının 1’i olmaktadır.

İSLÂM, ÎMÂN VE İHSÂN
Hz. Ömer (r.a.) buyurdu ki: Bir gün Resûlullâh (s.a.v.)’in huzurunda iken birden yanımıza, elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah bir zât çıkageldi. Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor, bizden de kendisini kimse tanımıyordu. Doğru Resûlullah (s.a.v.)’in yanına oturdu ve dizlerini onun dizlerine dayadı, ellerini de dizlerinin üzerine koydu ve; “Yâ Muhammed! Bana İslâm’ın ne olduğunu haber ver!” dedi. Resûlullâh (s.a.v.) “İslâm Allâh’tan başka ilâh olmadığına, Muhammed’in (s.a.v.) de Allâh’ın Resûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve yoluna gü-
cün yeterse Beytullâh’ı haccetmendir.” buyurdu.
O zât “Doğru söyledin.” dedi. Biz buna hayret ettik. (Zîrâ) hem soruyor hem de tasdîk ediyordu.
“Bana îmândan haber ver!” dedi.
Resûlullâh (s.a.v.) “Allâh’a, Allâh’ın meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe inanman, bir de kadere; hayrına şerrine inanmandır.” buyurdu. O zât (yine) “Doğru söyledin.” dedi. (Bu kere):
“Bana ihsândan haber ver!” dedi.
Resûlullâh (s.a.v.) “Allâh’a: onu görüyormuşsun gibi ibâdet etmendir. Çünkü her ne kadar sen onu görmüyorsan da o seni muhakkak görür.” buyurdu.
O zât “Bana kıyâmetten haber ver!” dedi.
Resûlullâh (s.a.v.) “Bu meselede sorulan sorandan daha âlim değildir.” buyurdular.
“O halde bana onun alâmetlerinden (bâri) haber ver!” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “Câriyenin sâhibini, (yâni kölenin efendisini) doğurması ve yalın ayak, çıplak, fakir koyun çobanlarının binâ yapmakta birbirleriyle yarış ettiklerini görmendir.” buyurdu.
Sonra o zât gitti. Ben hayli bir müddet durdum. Nihâyet Resûlullâh (s.a.v.) bana “Yâ Ömer! O suâl soran zâtın kim olduğunu biliyor musun?” dedi. “Allah ve Resûlü daha iyi bilir.” dedim. “Muhakkak o Cebrâil’di. Size dîninizi öğretmeğe geldi.” buyurdular.

Comments are closed.

Links

Calendar

  • Aralık 2024
    P S Ç P C C P
     1
    2345678
    9101112131415
    16171819202122
    23242526272829
    3031