“Kim güzel bir (işte) aracılık ederse, ona o işin sevabından bir pay vardır. Kim de kötü bir (işte) aracılık eder se ona da o kötülükten bir pay var dır.” (Nisâ, 4/85)
Archive for Temmuz, 2018
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ غَدَا إِلَى الْمَسْجِدِ لَا يُرِيدُ إِلَّا أَنْ يَتَعَلَّمَ خَيْرًا أَوْ يُعَلِّمَهُ كَانَ لَهُ كَأَجْرِ حَاجٍّ تَامٍّ حَجُّهُ. (طب Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kim bir mescide sadece bir hayrı öğrenmek veya öğretmek maksadıyla giderse onun için makbul bir hac yapan hacının ecri gibi ecir vardır.” […]
KUR’ÂN-I KERÎM’İN KALBİ ‘YÂSİN’DİR
Resûlullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular: • “Her şeyin bir kalbi vardır. Kur’ân-ı Kerîm’in kalbi de Yâsîn Sûresi’dir. Kim Yasin Sûresi’ni okursa Allâhü Teâlâ ona Kur’ân-ı Kerîm’i on kere hatmetmiş sevabı yazar.” • “Yasin Sûresi’ni okuyunuz. Çünkü Yasin Sûresi’ni okumakta on bereket vardır: Aç iken okuyanın karnı doyar, Elbisesiz kimse okusa giydirilir, Bekâr okusa evlenir, (Herhangi bir […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed, 47/33)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: تَعَلَّمُوا الْعِلْمَ قَبْلَ أَنْ يُقْبَضَ فَإِنَّ قَبْضَ الْعِلْمِ قَبْضُ الْعُلَمَاءِ وَإِنَّ الْمُتَعَلِّمَ وَالْمُعَلِّمَ فِي الْأَجْرِ سَوَاءٌ. (موطا Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Yeryüzünden kaldırılmadan önce ilmi öğreniniz. Muhakkak ilmin kaldırılması âlimlerin kaldırılmasıdır. Ve muhakkak ilim öğrenen ve öğreten ecirde müsâvîdirler.” (İmam Mâlik, Muvattâ)
BABANIN EVLADINA İYİLİĞİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Evladının iyiliği için (kendisine karşı gelebileceğinden korktuğu bir şeyi söylemeyerek) ona yardımcı olan ana babaya Allâhü Teâlâ rahmetiyle muamele etsin.” Sâlih zatlardan biri oğluna bir şey emretmez, bir ihtiyacı olduğu zaman başkasına söylermiş. Sebebini soranlara şöyle dermiş: “Ben ona bir şey emretsem, o da bana karşı gelse bundan dolayı ateşe atılır. […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Şüphe yok ki namaz mü’minler üzerine muayyen vakitlerle yazılı bir farzdır.”(Nisâ Sûresi, âyet 103)
Günün Hadisi Şerifi
عَنْ حَارِثَةَ بْنِ النُّعْمَانِ رَضِىَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: سَمِعْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: مُنَاوَلَةُ الْمِسْكِينِ تَقِي مِيتَةَ السُّوءِ. (طب Hârise bin Nu’mân’dan (radıyallâhü anh) rivâyet olundu: Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurduklarını işittim: “Hiçbir şeyi olmayan yoksulu yedirmek; sadaka vermek, kötü ölümden muhâfaza eder.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
YEMEK ADABI
Toplu yemek yenirken yaşça büyük olandan evvel yemeğe başlanmaz. Amir mevkiinde olan kimse önce başlayabilir. Yemekte hayırlı ve güzel şeylerden konuşulur. Sofrada yanındakine yumuşak davranır. Kimseye yemesi için yemin vermez. Ancak üç defa “ye” diyebilir. Sofrada yediklerine bakmak, az yediğini göstermek için sofradakilerden önce elini yemekten çekmek gibi topluluğun hoşuna gitmeyecek şeyleri yapmamalıdır. Davet olunmadığı […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim, bir insanı, bir can karşılığı ve ya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o san ki bütün insanları öldürmüştür.” (Mâide, 5/32)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ. (خ Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Sizin en hayırlınız Kur’ân-ı Kerîm’i öğrenen ve öğreteninizdir.” (Sahîh-i Buhârî)
NİMETLERİN EN BÜYÜĞÜ: AKIL VE HİLİM
Hz. Muâviye’ye “İnsanların efendisi olmaya kim layıktır” diye sorulduğunda şöyle cevap verdi: “Kendisinden istendiğinde en cömerdi, bulunduğu meclistekilerin ahlâkı en güzel olanı ve cahilce bir muameleyle karşılaştığında en hilimli (sabırlı) davrananıdır.” “Akıl ve hilim, kula verilenlerin en üstünüdür. Zira akıl ve hilim sahibi olan kişi, kendisini hayırla ananı hayırla anar, bir şey verildiğinde şükreder, belaya […]
Günün Ayeti Kerimesi
اَسْتَعِيذُ بِاللهِ : مَا عِنْدَكُمْ يَنْفَدُ وَمَا عِنْدَ اللهِ بَاقٍ… الآية. (سورة النخل, 96)Allâhü Teâlâ buyurdu: “Sizin yanınızdaki tükenir, Allâh’ın katındakiler ise bâkîdir…” (Nahl Sûresi, âyet 96)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ اللهَ فَرَضَ فَرَائِضَ فَلاَ تُضَيِّعُوهَا وَحَرَّمَ حُرُمَاتٍ فَلاَ تَنْتَهِكُوهَا. (قط Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem)buyurdular: “Muhakkak Allâhü Teâlâ bir takım şeyleri farz kıldı, sakın onları (terk ederek) zâyi etmeyin. Bir takım şeyleri de haram kıldı, sakın onlara da yaklaşmayın.” (Sünen-i Dârekutnî)
MAKBÛL DUALAR
Duada istenecek en mühim şey Allâh’dan günahlarının ve kusurlarının affı ve âfiyettir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) “Rabb’inden dininde ve dünyanda ve âhiretinde af ve afiyet iste. Eğer sana bunlar verilirse kurtulmuşsun demektir.” buyurmuşlardır. Mazlumun bedduasından sakınmalıdır. Zira Hadîs-i Şerîfde “Üç kişi vardır ki duaları reddolunmaz: İftar edeceği sırada oruçlunun, adaletli idarecinin ve mazlûmun duasıdır.” Diğer Hadîs-i […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Siz den, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” (Âl-i İmran, 3/104)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: ثَلَاثَةٌ فِي ضَمَانِ اللهِ عَزَّ وَجَلَّ رَجُلٌ خَرَجَ إِلَى مَسْجِدٍ مِنْ مَسَاجِدِ اللهِ وَرَجُلٌ خَرَجَ غَازِيًا فِي سَبِيلِ اللهِ وَرَجُلٌ خَرَجَ حَاجًّا. (فيض Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Üç kimse Allâhü Teâlâ’nın muhâfazası altındadır: Allâhü Teâlâ’nın mescitlerinden bir mescide gitmek için yola çıkan kimse, Allah yolunda […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim Allah’a ortak koşarsa ar tık Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır. Onun barınağıda ateştir. Zalimler için hiç bir yardımcı yoktur.” (Mâide, 5/72)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: …إِنَّهُ مَنْ أَحْيَا سُنَّةً مِنْ سُنَّتِي قَدْ أُمِيتَتْ بَعْدِي فَإِنَّ لَهُ مِنَ الْأَجْرِ مِثْلَ مَنْ عَمِلَ بِهَا مِنْ غَيْرِ أَنْ يَنْقُصَ مِنْ أُجُورِهِمْ شَيْئًا. (ت Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak kim benden sonra unutulmuş (terk edilmiş) sünnetlerimden bir sünnetimi ihyâ ederse, elbette onun için o […]
BİR KÖTÜ HUY: HİDDET (ÖFKE)
Hiddet; öfke ve kızgınlık halidir. Hoşa gitmeyen bir hâdiseden dolayı gazap kuvvetinin parlayıp meydana çıkmasıdır. Kızgınlık ve darılma, kalpteki kanın galeyanı zamanında nefiste meydana gelen heyecandır ki, haksız yere olunca bir kusur sayılır, pişmanlığı gerektirir. Fakat akla tâbî ve haksızlığa karşı olan bir öfke güzeldir. Çünkü mukaddesat bununla korunur. Öfkenin zıttı hilm: Şiddete sabredip tahammül […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Doğrusu insanın eline geçecek olan, kendi çalışmasından başkası değildir” (Necm, 53/39)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا الْتَقَى الْمُسْلِمَانِ فَتَصَافَحَا فَحَمِدَا اللهَ وَاسْتَغْفَرَاهُ غُفِرَ لَهُمَا. (د Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İki müslüman karşılaşınca musâfaha edip Allâhü Teâlâ’ya hamd etseler ve istiğfârda bulunsalar, ikisi de affolunur.” (Sünen-i Ebû Dâvûd)
KUR’ÂN-I KERÎM HATMİ
Allâhü Teâlâ tarafından Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) bir mucize olarak indirilen Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar okumaya hatim denir. Kur’ân-ı Kerîm’i hatmetmek sünnettir. Cebrâil (a.s.) her yıl Ramazan ayında, her gece gelir, Ramazan ayının sonuna kadar Kur’ân-ı Kerîm’i Peygamber Efendimiz’le (s.a.v.) mukabele eder; yani Cebrail (a.s.) okur, Peygamberimiz dinler; Peygamberimiz okur, Cebrail (a.s.) dinlerdi. Peygamber Efendimiz […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yok tur. Onlar mahzun da olacak değiller dir.” (En’âm, 6/48)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ بَاتَ ذَاكِرًا طَاهِرًا ثُمَّ تَعَارَّ مِنَ اللَّيْلِ لَمْ يَسْأَلِ اللهَ حَاجَةً لِلدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ إِلَّا أَعْطَاهُ اللهُ. (ش Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Bir kimse abdestli ve Allâhü Teâlâ’yı zikrederek uyusa, sonra da gecenin bir vaktinde uyansa, dünya ve âhiret ihtiyacından her ne isterse Allâhü Teâlâ […]
DİN KARDEŞİNE KARŞI VAZİFELER
Mü’min, din kardeşine karşı kusurlarını affetmek, dua etmek, samimi olmak, vefalı olmak gibi bazı haklara riayet etmelidir. Kardeşin kardeşteki haklarından birincisi maldadır. Bunun da üç mertebesi vardır. Birinci derecesi: Kardeşinin işini kendi işi gibi görmendir. Orta derecesi denk tutup onun işini ortağının işi gibi görmendir. En üst derecesi onu kendine tercih etmen; onun işini düzeltmek […]
Günün Ayeti Kerimesi
” Temizlik, imanın yarısıdır.” (Müslim, “Taharet”, 1)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَللّٰهُمَّ اغْفِرْ لِلْحَاجِّ وَلِمَنِ اسْتَغْفَرَ لَهُ الْحَاجُّ. (ك Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ey Allâhım, seni haccedeni ve haccedenin kendisi için istiğfâr ettiği kimseyi mağfiret eyle.” (Hâkim, el-Müstedrek)
GECE NAMAZININ FAZÎLETİ
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Farz namazlardan sonra en fazîletli namaz gece namazıdır.” “Kişi gece uyanıp hanımını da uyandırsa ve iki rek’at namaz kılsalar; Allâh’ı çok zikreden erkeklerden ve çok zikreden hanımlardan yazılırlar.” “Kim gece namazını kılar ve namazında ihlâslı olursa Allâhü Teâlâ ona dokuz şey ikrâm eder ki beşi dünyâda, dördü âhirettedir: Dünyâ âfetlerinden muhâfaza […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey inananlar! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.” (Muhammed, 47/33)
Namazın Şartlarından: İSTİKBÂL-İ KIBLE
Namazlarda Kâbe-i Muazzama’ya dönmek de bir şarttır. Fakat Kâbe-i Muazzama’yı göremiyen kimselerin tam kabeye yönelerek namaz kılmaları farz değildir. Kâbe cihetine dönmeleri farzdır. Bu kifayet eder. Mescidlerin, camilerin mihrabları Kâbe cihetini göstermektedir. KIBLE SAATİ VE DÜNYA KIBLE GÜNÜ NEDİR? Kıble saati; kıblenin güneş ile tespit edildiği saattir. Yani, güneşin, bulunduğumuz yerin kıble zâviyesine (açısına) veya […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Onlar, inananlar ve kalpleri Allah’ı anmakla huzura kavuşanlar dır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d, 13/28)
PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.)’İN SÜNNETİNE UYMAK
Allâhü Teâlâ “(Habîbim Ahmed) de ki, ‘Eğer siz Allâh’ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizleri sevsin ve suçlarınızı mağfiretle örtsün. Allah Gafûr (çok bağışlayan)’dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 31) buyurmuştur. Bundan anlaşılıyor ki Allâhü Teâlâ’yı sevmek ve rızâsına kavuşmak ancak Resûlullâh Efendimiz’e uymak ve emirlerine itaat etmekle olur. Peygamber […]
ABDÜLA’LÂ BİN ABDİLA’LÂ
Büyük hadîs âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. Adı Abdûla’lâ bin Abdila’lâ bin Muhammed Basrî’dir. İbn-i Şerâhil el-Kureyşî de denilmiştir. Lakabı Ebû Hûmâm’dır. Doğum târihi kesin olarak belli değildir. Basrî ve Kureşî lakablarından Mekkeli bir aileden olup, Basra’da yaşadığı, anlaşılmaktadır. 189 (m. 804) yılında vefât etmiştir. Kuvvetli bir tahsil görmüştür. Hamîd-i Tavîl; Yahyâ bin Ebî İshâk, Cerîrî, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Şüp hesiz mescitler, Allah’ ın dır. O halde, Allah ile birlik te hiç kimse ye kulluk et meyin.” (Cin, 72/18)
GÜNAHLARI AFFETTİREN AMELLER
Hz. Osman (r.a.) güzelce abdest aldı, sonra şöyle buyurdu: “Resûlullâh (s.a.v.)’dan işittim, bir kimse böylece abdest alsa, sonra mescide gelse, iki rek’at namaz kılıp sonra otursa geçen günahları mağfiret olunur.” Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Her kim Ramazân-ı şerîfde inanarak ve sevabını Allâh’dan umarak oruç tutarsa geçmiş günahları mağfiret olunur.” “Her kim Ramazân-ı şerîfde inanarak ve […]
ABDÜLMELİK BİN UMEYR
Tâbiîn’in meşhûrlarından âlim ve fakîh bir zât olup, Kûfe kadısı idi. İsmi Abdülmelik bin Umeyr bin Suveyd bin Harise bin İmlâs İbni Şuneyf El-Kûfî el Kıptî el-Ferâsî olup, künyesi Ebû Ömer’dir. (Ebû Amr da denildi). Kıptî ve Ferâsî denilmesinin sebebi; kendisinin, çok güzel bir yarış atı olduğu içindir. 32 (m. 652)’de doğmuştur. Şa’bî’den sonra Kûfe […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Nerede olursanız olun, sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile ölüm size ulaşacaktır.” (Nisâ, 4/78)
EN CÖMERT KİM?
Resûlüllah (s.a.v.) buyurdular ki; “Size en cömert olanı haber vereyim mi?” Ashâb-ı kirâm: “Evet, Yâ Resûlallah” dediler. Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular: “Cömerdlerin en cömerdi Allâhü Teâlâ’dır. Ben ise Âdemoğlunun en cömerdiyim. Benden sonra insanların en cömerdi ise, öğrendiği ilmi yayan kimsedir. İşte bu kimse kıyâmet günü tek başına bir ümmet olarak ba’s olunur (diriltilir). Bir […]
ABDÜLVÂHİD BİN ZİYAD (ZEYD)
Tebe-i tabiîn devrinde Basra’da yetişen meşhûr hadîs, fıkıh âlim ve evliyâlarından. Adı Abdülvahid bin Ziyâd’tır. Doğum ve vefât târihleri kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, meşhûr hadîs âlimi Buhârî ( radıyallahü anh ) Abdülvahid bin Ziyad’ın Basra’da yaşadığını, burada hadîs ve fıkıh ilmi tahsil ettiğini, 189 (m. 805) târihinde vefât ettiğini bildirmektedir. 186, 187 (m. 802)’de de […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey iman edenler! Sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmakla boşa gidermeyin…”(Bakara Sûresi, âyet 264)
TEVBE’NİN KABULU
Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Bir kimse günah işlese, günâhını itiraf edip Cenâb-ı Hakk’a: İlâhî! Beni bağışla! dese Allâhü Teâlâ şöyle buyurur: Ey meleklerim! Ben size nefis vermediğim için ibâdet ettikten sonra günâh işleyerek bana karşı âsî olmadınız. Sizin bana itâat etmenizde şaşılacak bir şey yoktur. Amma insanları topraktan yarattım. Onlara nefis gibi bir düşman verdim. […]
ABDÜLVARİS BİN SAÎD
Büyük fıkıh ve hadîs âlimi. Künyesi, Ebû Ubeyde el-Anbârî et-Tenurî el-Basrî’dir. Hicrî 120 yılında (m. 737) doğdu. 180 (m. 796) yılında Basra’da vefât etti. Zamanının meşhûr âlimlerinden ilim öğrendi. Hadîs-i şerîf aldığı zatlar arasında, Abdülazîz bin Suheyb, Yahyâ bin İshâk el-Hadremi, Eyyûb es-Sahtiyânî, Hâlid el Hızaî gibi meşhûrları vardı. Aynı zamanda hitâbet, güzel konuşma gibi […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” (Müslim, “İman”, 162)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ طَافَ بِالْبَيْتِ سَبْعًا وَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ كَانَ كَعِتْقِ رَقَبَةٍ. (الجامع الصغير Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ka’be-i Muazzama’yı yedi (şavtla bir) defâ tavâf eden ve iki rek’at (tavaf) namazı kılan kimse, köle âzâd etmiş gibi (sevâba nâil) olur. (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
BAZI GÜNAHLARA GEÇİM SIKINTISI KEFFARET OLUR
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) buyurdular: “Dikkat edin, hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüz(sürü)den mes’ulsünüz.” Hem kendisine ve hem de başkasına faydalı olmakla meşgul olan kimse, yalnız kendisini düzeltmekle uğraşandan daha hayırlıdır. Başkasının eziyetine katlanan, huzur içinde yaşayan kimse için sıkıntı çekmeyen gibi değildir. Aile ve çocukları uğrunda zahmet çeken, Allah rızası uğrunda mücahede eden gibidir. • “Kişinin […]
ALİ BİN FUDAYL BİN IYÂD
Hadîs âlimi. Künyesi, Ali bin Fudayl bin Iyâd bin Mes’ûd bin Bişr-et-Temîmî. Abbâd bin Mansur, Abdülazîz bin Ebî Revvâd, Leys bin Ebî Süleym. Zeyd bin Bekir ve Muhammed bin Sevr es-San’ânî’den ilim öğrenip rivâyette bulundu. Kendisinden, babası, İbn-i Uyeyne, Ebû Bekir bin Iyâş, Şihâb bin Abbâd, Ebû Süleymân ed-Dârimî, Ahmed bin Abdullah bin Yûnus ve […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: … وَحَيْثُ مَا كُنْتُمْ فَوَلُّوا وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُ… الآية. (سورة البقرة، 150 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “…(Ey mü’minler) Ve her nerede olsanız (namazda) yüzünüzü ona (Kâbe’ye) doğru çevirin…” (Bakara Sûresi, âyet 150)
SAĞLIĞA DAİR TAVSİYELER
Et ve et mâmullerini güvenilir yerden satın almalıyız. Yumurtayı pişirmeden önce mutlaka yıkamalıyız. Çiğ et, yumurta ve kümes hayvanlarının etlerine dokunduktan sonra ellerimizi sabunlu su ile yıkamalıyız. Kıyma ile yapılan yemeklerin iyice piştiğinden emin olmalıyız. Sebze ve meyveleri bol su ile iyice yıkamalıyız. İçme suyunu güvenilir kaynaklardan satın almalıyız. Tırnaklarımızı kısa ve temiz tutmalı. Ellerde […]
ALİ BİN MÜSHİR
Hadîs ve fıkıh âlimlerinin meşhûrlarından. Tebe-i tabiînden olup, künyesi Ebü’l-Hasen el-Kûfî’dir. Doğum târihi bilinmemektedir. 189 (m. 805) senesinde vefât etti. İlim öğrenip hadîs rivâyet ettiği âlimler, İsmail bin Ebî Hâlid, Yahyâ bin Saîd, Hişâm bin Urve, İbn-i Cüreyc, İmâm-ı A’meş ve bazı muhaddislerdir. Zamanın âlimleri tarafından ilimdeki üstünlüğüyle meth edilen Ali bin Müshir ( radıyallahü […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikri ne koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cum’a, 62/9)
TÜKENMEYEN NEHİR: İLİM
Silsile-i Sâdât’ın ikinci altın halkası Selmân-ı Fârisî (r.a.) Hazretleri, Benî Abs kabîlesinden bir kişiyle yolculuk yapıyordu. Dicle kenarına vardıklarında arkadaşı Dicle’den bir yudum su içmişti. Selmân-ı Fârisî Hazretleri; “Dön, bir daha iç.” dedi. Arkadaşı “Suya kandım!” cevabını verdi. Selmân-ı Fârisî Hazretleri; “Peki, içtiğin bu suyun nehirden bir şey eksilttiğini düşünüyor musun?” diye sordu. Arkadaşı, “Hayır, […]
ÂMİNE-İ REMLİYYE
Tabiîn devrinde yetişen hanım evliyâların büyüklerinden. Hicrî ikinci asrın sonlarında, Kudüs civarında Remle şehrinde yaşamıştır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 200 yılında vefât etti. Âmine-i Remliyye ilmî seviyesinin yüksekliği ile kadın evliyâlar arasında bilinmektedir. Kalbinde, dünyânın şan, şöhret ve malına zerre kadar yer vermezdi. Nefsinin zevk ve arzularından tamamen uzak olarak yaşar devamlı Allahü teâlâ’ya […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Hakkın da kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.” (İsrâ, 17/36)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا تَحْقِرَنَّ مِنَ الْمَعْرُوفِ شَيْئًا وَلَوْ أَنْ تَلْقَى أخَاكَ بِوَجْهٍ طَلْقٍ. (م Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “(Mü’min) kardeşini güler yüzle karşılamak bile olsa, hiçbir iyiliği hakîr görme.” (Sahîh-i Müslim)
MİSVÂK SÜNNETTİR
Misvâk kullanmak Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetidir. Dişler sarardığında, ağzın kokusu değiştiğinde, yemekden önce, yatarken, uykudan kalkınca, abdest alırken, insanların arasına çıkmak istediğinde, Kur’ân-ı Kerîm ve hadîs-i şerîf okumak için, Allâh’ı zikretmek için, Kâbe’ye girmek ve tavâf etmek için misvâk kullanmak müstehabdır. Arabistan’da yetişen Erak ağacının dalından bir karış uzunluğunda kesilen parça, misvâk olarak kullanılır. Erak […]
HER NİMETİN HESABI VARDIR
Müslüman her zaman Allâhü Teâlâ’nın ihsan ettiği nimetlerden hesaba çekileceğini bilmeli ve bu şuurla hareket etmelidir. Zira Ayet-i Kerîme’de “Sonra, vallahi o gün o nimetlerden muhakkak sorulacaksınız.” (Tekâsür Sûresi, âyet 8) buyrulmuştur. “İnsanın mes’ul olacağı nimet nedir? Çünkü nimeti olmayan kimse yoktur.” denirse cevabı şudur: Bütün gayreti lezzetlere kavuşmak olan, ancak hoş yemek, yumuşak giyinmek […]
ÂMİR BİN ABDULLAH
Tabiînin büyüklerinden, muhaddis, muttaki (çok ibâdet eden) Allahü teâlâ’ya gönül veren, Resûlullaha âşık olan bir âlim. İsmi Âmir bin Abdullah bin Zübeyr bin Avvâm el-Esedî Ebü’l-Hâris el-Medenî olup künyesi Ebû Abdullah’tır. Annesi ise Hanteme binti Abdurrahmân bin Hişâm’dır. Zübeyr bin Avvâm’ın ( radıyallahü anh ) torunudur. Doğum târihi tesbit edilememiş olup 124 (m. 741) târihinde […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Mü’min ler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.” (Mü’minûn, 23/1-2)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلَا تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا أَوَلَا أَدُلُّكُمْ عَلَى شَيْءٍ إِذَا فَعَلْتُمُوهُ تَحَابَبْتُمْ أَفْشُوا السَّلَامَ بَيْنَكُمْ. (م Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Îmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de (hakkıyla) iman etmiş olmazsınız. Dikkat edin, yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi size bildireyim […]
HZ. ALİ’DEN (R.A.) SIHHAT DÜSTURLARI
Yemeğe tuz ile başlayan kimseyi, Allahü Teâlâ yetmiş dertten kurtarır. Her gün yedi adet acve hurması yiyen kimsenin midesinde hastalık kalmaz. Her gün yirmi adet kuru üzüm yiyen kimsenin bedeninde arıza kalmaz. Balık, şişmanlığı giderir, insani zindeleştirir. Misvak kullanıp Kur’ân okumak, balgamı giderir. Sıhhatli yaşamak isteyenler, erken kahvaltı etmeli, akşamları az yemeli ve fazla […]
İNSANIN ÜÇ YOLDAŞI
İnsanın ikisi vefasız; birisi vefalı üç yoldaşı vardır. Biri mal mülk, ikincisi dostlar, üçüncüsü vefalı güzel amellerdir. Sen ölünce, mal, evden dışarı çıkmaz. Sadık dostun ancak mezar başına kadar gelir ve lisan-ı hâl ile sana: “Sana yoldaşlığım kabrinin başına kadardır. Daha öteye gidemem. Sadece bir müddet burada beklerim.” der. Ancak en vefakâr dostun, amellerindir. Onlar […]
ÂMİR BİN FUHEYRE ( radıyallahü anh )
Mekke-i Mükerreme’den, Medine-i Münevvere’ye hicret edenlerden, Hazreti Ebû Bekr-i Sıddîk’ın azadlı kölesi, meleklerin defn ettiği bir sahâbî. Hicretin 4. yılında (m. 626) Bi’r-i Maûne faciasında şehîd oldu. Benî Teym bin Mürre kabilesinin kölelerinden olarak tanınırdı. Esasen Ezd kabilesinden idi. İslâm’a girişi İslâmın başlangıç günlerine rastlar. O sıralarda Âmir bin Fuheyre hazretleri, Tufeyl bin Abdullah’ın çobanıydı. […]
Günün Ayeti Kerimesi
“…Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!..” (Bakara, 2/286)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا يَرْفَعُ الْحَاجُّ قَدَمًا وَلَا يَضَعُ أُخْرَى إِلَّا حَطَّ اللهُ عَنْهُ بِهَا خَطِيئَةً وَرَفَعَ لَهُ دَرَجَةً وَكَتَبَ لَهُ حَسَنَةً. (جوامع Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak haccedenin kaldırdığı ve bastığı her bir adım sebebiyle Allâhü Teâlâ onun bir günâhını siler, bir derece yükseltir ve onun için […]
BİR DİRHEM YÜZ BİN DİRHEMİ GEÇTİ
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) “Bir dirhem yüz bin dirhemi geçti.” buyurdular. – Yâ Resûllulah bir dirhem yüzbin dirhemi nasıl geçer. denildi. Buyurdular ki; – “Bir adamın iki dirhemi vardı. Birini alıp sadaka verdi. Diğer adamın çok malı vardı. Ondan yüz bin dirhem alıp sadaka verdi.”
BEYİT
Her ne denlü çok yaşarsa bir kişi Akıbet ölmekdürür ânın işi. (Süleyman Çelebi)
AMMÂR BİN YÂSER ( radıyallahü anh )
Eshâb-ı kiramın büyüklerinden. Ammâr bin Yâser bin Mâlik bin Kinâne bin Kays, milâdî 563 yılında Mekke’de doğup 37 (m. 657) yılında Sıffîn savaşında doksandört yaşında iken şehîd düştü. Künyesi Ebû Yekzan’dır. Babası aslen Yemenli olup, Yemen’deki Kâhtanî’lerin Mezhic kabilesinin Ans kolundandır. Haris ve Mâlik adında iki oğlu ile birlikte üçüncü oğlunu aramak üzere Mekke şehrine […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah’tan bağışlama diler se, Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur.” (Nisâ, 4/110)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَلَا يَشْرَبِ الْخَمْرَ مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَلَا يَجْلِسْ عَلَى مَائِدَةٍ يُشْرَبُ عَلَيْهَا الْخَمْرُ. (طب Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Allâhü Teâlâ’ya ve âhiret gününe îman eden kimse şarap (ve içki) içmesin. Allâhü Teâlâ’ya ve âhiret gününe îman […]
MISRA
İnsân-ı kâmil olmağa sa’y eyle, âdem ol. (Bâkî) (Kâmil insan olmaya çalış da adam ol.)
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN BAZI MUCİZELERİ
Mucize, peygamberlerden meydana gelen hârikulâde hallerdir ki, insanları âciz ve hayrette bırakıp îmâna gelmelerine vesîle olur. • Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) mucizelerinin en büyüğü Kur’ân-ı Kerîm’dir. Kur’ân-ı Kerîm’in nazmına ve mânâsına, belâğat sahipleri hayran kalmışlar, benzerini görmemişler, bir âyetinin benzerini getirmekten âciz kalmışlardır. • Resûlullâh Efendimiz’e (s.a.v.) ihsân olunan en büyük mûcizelerden biri de Mi’râc’dır. Mirac’ın […]
BİLÂL-İ HABEŞÎ ( radıyallahü anh )
Peygamber efendimizin ( aleyhisselâm ) müezzini. Eshâb-ı kiramın meşhûrlarından ve ilk müslüman olanlardandır. İsmi, Bilâl bin Rebah Habeşî, künyesi Ebû Abdullah’tır. Habeşistanlı bir aileye mensûb olup, babasının ismi Rebah, annesinin ismi Hamâme’dir. Mekke-i Mükerreme’de Beni Cumha kabilesine intisap etmişlerdir. Bilâl-i Habeşî (m. 581) senesinde Mekke-i Mükerreme’de doğdu. 20 (m. 641)’de Şam’da vefât etti. Kabri Şam’da, […]
Günün Ayeti Kerimesi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ قَالُوا إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ. (سورة البقرة، 11 Allahü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Hem onlara (münâfıklara) yeryüzünde fesatta bulunmayınız, denildiği zaman onlar: Biz ancak ıslâh edici kimseleriz, derler.” (Bakara Sûresi, âyet 11)
İLMİHAL: BİR MES’ELE
Namazı tembellikten yahut ehemmiyet vermediğinden başı açık kılmak mekrûhdur. Ancak tezellül; tevâzû için olursa mekrûh olmaz. Namazda eğer takke yahut sarık düşse bir eli ile kaldırıp başına koyması mümkün ise başı açık kılmaktan daha faziletlidir.
KELİME-İ TEVHÎD, SEMÂVÂT VE ARZDAN AĞIRDIR
“Nefis, azgınlık ve inâtta ve Allâhü Teâlâ’ya verdiği ahdi bozup imanı ve insanları ifsad etmekte devam ettiği müddetçe, kişinin imanını kelime-i tevhîdi tekrar ederek tecdîd etmesi, yenilemesi lazımdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Îmânınızı ‘Lâ ilâhe illallâh’ diyerek kelime-i tevhid ile yenileyiniz.” buyurmuştur. Muhakkak bu Kelime-i Tevhîd’i her zaman tekrar etmek lazımdır. Zira nefis, devamlı şer ve […]
BÜREYDE BİN HASİB ( radıyallahü anh )
Eshâb-ı kirâm’ın büyüklerinden, Horasan taraflarında vefât eden en son sahâbî. İsmi Büreyde bin Eslem’dir. Meşhûr olan, künyesinin Ebû Abdullah olduğudur. 63 (m. 683) târihinde, Yezîd zamanında vefât etti. Abdullah ve Süleymân isminde iki oğlu vardır. Bedir savaşından önce müslüman oldu. Resûlullah, ( aleyhisselâm ) beraberinde Ebû Bekr-i Sıddîk ve onun azadlı kölesi Âmir bin Fuheyre […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzeri ne atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.” (Nisâ, 4/112)
GÜNAHLARI KÜÇÜK GÖRMEK BÜYÜK GÜNAHTIR
Resûlullâh (s.a.v.) ashâbıyla beraber içinde hiç odun bulunmayan bir vâdîye indiler. Resûlullâh (s.a.v.) ashâbına odun toplamalarını emretti. Dediler ki: ‘Yâ Resûlallâh! Burada hiç odun göremiyoruz.’ Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.); “Bulduklarınızı küçük görmeyiniz.” buyurdular. Bunun üzerine ashab toplamaya başladılar, bulduklarını birbiri üzerine yığdılar. Ve neticede büyük bir yığın meydana geldi. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.): “Görmüyor musunuz? Küçük gördüğünüz […]
RAHMETTEN UZAKLAŞMAMAK İÇİN
Hasan-ı Basri hazretleri buyurdular: “İnsanlar ilim öğrenip onunla ameli terk ettikleri, dilleriyle birbirlerini sevdiklerini söyleyip kalpleriyle buğz; düşmanlık ettikleri ve sıla-i rahmi (yakın akraba ile alakayı) terk ettikleri zaman Allâhü Teâlâ onları rahmetinden uzaklaştırır, onların kulaklarını sağır ve gözlerini kör eder, hak ve hakikati duymazlar ve görmezler.”
CA’FER-İ TAYYAR ( radıyallahü anh )
Hazreti Peygamberimizin: “Cafer’i Cennette uçları kana boyanmış iki kanatlı bir halde gördüm” hadîsiyle müjdelenen kahraman. Ebû Talibin oğludur. Nesebi, Ca’fer bin Ebî Tâlib bin Abdülmuttalib bin Hâşim bin Abd-i menaf bin Kusay’dır. Künyesi Ebû Abdullah, Lakabı Tayyar ve Zülcenâheyn’dir. Hazreti Ali’den on yaş büyük, Hazreti Akîl’den on yaş küçük idi. Habeş’e hicret edip, Hayber günü geri dönmüştür. […]
Günün Ayeti Kerimesi
” Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.” (Şûra, 42/30)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلضَّيْفُ يَأْتِي بِرِزْقِهِ مَعَهُ وَيَرْتَحِلُ بِذُنُوبِ الْقَوْمِ يُمَحِّصُ عَنْهُمْ ذُنُوبَهُمْ. (فيض Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Müsâfir rızkını (ve bereketini) yanında getirir. Ev halkının günahlarını götürür; onların günahlarını temizler (affolmalarına vesîle olur).” (Feyzu’l-Kadîr)
İMAM GAZÂLÎDEN NASÎHATLER
Ey oğul! Mümkün mertebe kimse ile herhangi bir hususta münakaşa ve münazara etme. Çünkü bunda büyük zararlar vardır. Günahı faydasından büyüktür. Münakaşa; haset, riya, kibir, düşmanlık, kin, benlik ve benzeri kötü huyların kaynağıdır. Tabîî ki gerçeği meydana çıkarmak için herhangi bir mesele hakkında konuşabilir, bir veya birkaç kişi ile münazara edebilirsin. Bundaki gayen, hakikatin ortaya […]
ZİYAFET VERMENİN FAZİLETİ
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: • “Birinizin önünde sofrası açık durdukça kaldırılıncaya kadar melekler size istiğfâr ederler.” • “Muhakkak cennette dışından içi, içinden dışı görünen gurfeler (köşkler) vardır. Bunlar, güzel söz söyleyen, selâmı yayan, yemek yediren, nafile oruca ve nafile namaza devam eden ve gece insanlar uykudayken nafile namaz kılanlar için (hazırlanmış)tır.” • “Kim bir kardeşine […]
ES’AD BİN ZÜRÂRE ( radıyallahü anh )
Medineli ilk müslüman olan Sahâbîlerdendir. Adı, Es’ad bin Zürâre bin Ads bin Ubeyd bin Sa’lebe bin Ganem bin Mâlik bin Neccâr el-Hazrecî’dir. Medineli Ensâr’ın büyüklerinden ve en önce îmân edenlerdendir. Doğum zamanı ve yaşı hakkında bilgi yoktur. Künyesi “Ebû Ümâme” olmakla beraber “Es’ad-ül-Hayr” (Hayırlı Es’ad)” ismi ile anılırdı. Oğlu Abdullah da Eshâb-ı kirâmdandır. Kızı Habîbe, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.” (İsrâ, 17/29)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا أَكْرَمَ الْعِبَادُ أَنْفُسَهُمْ بِمِثْلِ طَاعَةِ اللهِ وَلَا أَهَانَ الْعِبَادُ أَنْفُسَهُمْ بِمِثْلِ مَعْصِيَةِ اللهِ. (هب Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kullar, Allâhü Teâlâ’ya itâat gibi bir şeyle kendilerine ikramda bulunmamışlardır. Allâhü Teâlâ’ya isyân gibi bir şeyle de kendilerine ihânet etmemişlerdir.” (Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN (s.a.v.) TEVÂZUU
Resûlullâh (s.a.v.) bir yolculukta idi. Ashâbına, bir koyunu kesip hazırlamalarını emretti. Ashabından biri: “Yâ Resûlallâh! Boğazlamayı ben yaparım.” dedi. Bir başkası: “Yâ Resûlallâh! Yüzmeyi ben yaparım.” dedi. Bir başkası da: “Yâ Resûlallâh! Pişirmeyi de ben yaparım.” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Odun toplamayı da ben yaparım.” buyurdu. Ashâb-ı Kirâm: “Yâ Resûlallâh! İşi yapmak için biz kâfîyiz.” […]
ABDEST VE NAMAZ
Bir sahabî Resûlullah’a (s.a.v.) geldi ve: “Ey Allâh’ın Resûlü! Şayet ben Allâh’tan başka ilah olmadığına, senin Allâh’ın resûlü olduğuna şehadet edersem; beş vakit namazı kılarsam; zekâtı verirsem; ramazan orucunu tutup gecelerini (teravih namazı kılarak) ihya edersem ne buyurursunuz, kimlerden olurum? dedi. Resûlullah (s.a.v): “Kim bu hal üzere ölürse sıddîklardan ve şehitlerden olur.” buyurdu. (Sahîh-i İbn-i […]
HAZRETİ FÂTIMA-TÜZ ZEHRÂ
Resûlullah’ın ( aleyhisselâm ) Hazreti Hadîce-tül Kübrâ’dan olan dört kızından en çok sevdiği. Hicretten 13 yıl evvel Mekke’de doğdu. Hicretin ikinci yılında Hazreti Ali ile evlendirildi. O zaman Hazreti Ali yirmibeş, Hazreti Fâtıma da onbeş yaşına gelmiş idi. Resûlullah’ın ( aleyhisselâm ), soyu yalnız Hazreti Fâtıma’dan olan Hazreti Hasan ve Hüseyin’le devam etti. Hazreti Fâtıma’nın […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Sakın şeytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.” (Şûra, 42/62)
Günün Hadisi Şerifi
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Yemeği birlikte yiyiniz ve besmele çekiniz. Böyle yaparsanız yemeğiniz bereketlenir… “(Hadîs-i Şerîf, Sûnen-i Ebû Dâvud)
RESÛLULLAH (S.A.V.)’İN ŞEFKATİ
Fudâle bin Amr diyor ki: Mekke’nin fethi yılında henüz Müslaman olmadan evvel Resûlullah’ı (s.a.v.) öldürmek istemiştim. O, Beytullah’ı tavaf ediyordu. Ona yaklaşınca: “Fudâle misin?” dedi. “Evet” dedim. “Nefsin sana ne vesvese veriyor?” diye sordu. “Hiçbir şey.” dedim. Güldü ve benim için Allâh’a istiğfar etti, elini göğsüme koydu. Resûlullah’a düşmanlık kalbimden çıktı. Resûlullah Allâh’ın yarattıklarının en […]
TRAFİK:SEYAHATA ÇIKACAKLARIN DİKKATİNE
Uykusuz, yorgun ve hasta olarak yolculuğa çıkılmamalıdır. Sürücüler yola çıkmadan önce uyku getiren ağır yemek yememeli, ilaç, yoğurt, ayran vb. içmemeli, Arabanın içi aşırı sıcak veya soğuk olmamalı, Hız sınırlarına uyulmalı, Araba içerisindeki herkes emniyet kemerlerini dâimâ takmalıdır. Sitres yapmadan, rehavete kapılmadan, teyakkuz halinde olmalıdır. Yol boyunca düzenli molalar verilmeli ve kısa bir yürüyüş yapılmalı. […]
HAZRETİ HADÎCE-TÜL KÜBRÂ
Peygamberimizin ilk hanımı, ilk îmân eden hür kadın, mü’minlerin annelerinden. Kureyş kabilesinin kibar ve asil bir ailesine mensûbtur. Babasının adı Hüveylîd, annesinin ki Fâtımadır. Nesebi Hadîce binti Hüveylid bin Esad bin Abd-ül-uzza bin Kusay bin Kilâb bin Mürre bin Ka’b bin Lüey bin Galib idi. Nesebi Peygamber efendimiz ( aleyhisselâm ) ile baba tarafından Kusay, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir.” (Nisâ, 4/93)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَوَّلُ مَنْ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ اَلتَّاجِرُ الصَّدُوقُ. (ش Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Cennete ilk girecek( lerden biri de) doğru sözlü tâcirdir.” (Hadîs-i Şerîf, Musannef-i İbni Ebî Şeybe)
HAZRETİ HASAN BİN ALÎ
Resûlullahın torunu, İslâm halifelerinin beşincisi. Oniki imamın da ikincisi, Ehl-i beytin dördüncüsü. Hazreti Ali’nin oğlu olup, Hazreti Muhammed’in ( aleyhisselâm ) kızı Fâtıma-tüz-Zehrâ annesidir. Künyesi Ebû Muhammed olup, lakabı Müctebâ’dır. Medine’de 3 (m. 625) senesinin Ramazan ayı ortasında doğdu. Muhammed ( aleyhisselâm ) kulağına ezan ve ikâmet okuyup, ismini “Hasan” koydu. Yedinci günü akîka olarak, […]