“…Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse şüphesiz, Allah onu bilir, karşılığını verir.” (Bakara, 2/158)
Archive for Şubat, 2018
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ. (سورة الذاريات، 56 Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ben insanları ve cinleri ancak bana ibâdet ve kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât Sûresi, âyet 56)
KİŞİ SEVDİKLERİYLE BERABERDİR
Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimize bir sahabî geldi ve “Yâ Resûlallah! Kıyâmet ne zaman kopacak?” diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Kıyâmet için ne hazırladın?” buyurdular. “Allah ve Resûlü’nün sevgisini” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Öyleyse sen sevdiğinle berabersin.” buyurdular. Enes bin Mâlik (r.a.) şöyle dedi: “Müslüman olduktan sonra bizi hiçbir şey Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ‘Öyleyse […]
RESÛLULLÂH’IN ZEVCELERİ; MÜ’MİNLERİN ANNELERİ
Ümmehâtü’l-Mü’minîn: Mü’minlerin anneleri demektir ki, Resûlullâh’ın zevceleri, hanımlarıdır. Bu hanımların isimleri şunlardır: Hz. Hadîce binti Huveylid. Hz. Ebûbekir’in kızı Âişe. Hz. Ömer’in kızı Hafsâ. Hz. Ümmü Habîbe. Hz. Ümmü Seleme. Hz. Sevde binti Zem‘a. Hz. Zeyneb binti Cahş. Hz. Zeyneb binti Huzeyme el-Hilâliyye. Hz. Meymûne binti Hâris. Hz. Cüveyriye. Hz. Safiyye binti Huyey Hz. Mariye […]
İÇKİNİN KÖTÜLÜĞÜ
İçki haramdır. Bir damlasına bile yaklaşmamak lazımdır. Fakîh Ebu’l- Leys Semerkandî merhum şöyle buyurdu: Sakın içkiye yaklaşma, zira onu içmekte on kötü hal vardır; 1- İçki içen deli seviyesine düşer ve çocukların bile maskarası olur. Akıllı insanlar nezdinde de kötü olarak bilinir. 2- İçki içmek aklı giderir ve malı telef eder. 3- Dostlar ve kardeşler […]
TELEFONLA GÖRÜŞME ÂDÂBI
TELEFONLA GÖRÜŞME ÂDÂBI Telefon eden, aradığı telefonun zilini 3-4 defadan fazla çaldırmaz. Arama saatlerine dikkat eder. Arayan önce kendini tanıtır, sonra görüşmek istediği kişiyi sorar. Aradığı kişinin görüşmeye müsait olup olmadığını sorar. Telefona çıkanın aradığı kişi olduğundan emin olmak için ‘Falanın evi mi, ofisi mi veyâ falan kişi ile mi görüşüyorum’ diyerek sorar. Aradığı numara […]
Hiç bir müslümanı hakir görme
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Ebû Bekir’e (r.a) şöyle buyurdular: “Yâ Ebâ Bekir! İnsanların dünyaya koştuğunu gördüğün zaman sen âhiret için çalış. Her zaman ve her yerde Allâhü Teâlâ’yı zikret. Sen Allâhü Teâlâ’yı zikredersen o da seni zikreder (rahmet ve mağfiretiyle muâmele eder). Müslümanlardan hiç kimseyi hakir görme. Zira Müslümanların küçükleri Allâhü Teâlâ nezdinde daha büyüktür.” […]
TEVESSÜL
Tevessül, vesîle: Allâhü Teâlâ’nın, kendisine yaklaşmak için sebep ve ihtiyaçların görülmesine vâsıta kıldığı her şeydir. Silsile-i Sâdât-ı Nakşibediyye’den Muhammed Mazhar (k.s.) Hazretleri buyurdu: Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz’in kabr-i şerîfleri huzurunda durmak ve ona salât ve selâm getirmek, onun Hak Teâlâ nezdindeki yüce makâmı ile tevessül ederek ondan yardım ve şefâatini istemek, en makbul, sevâbı en […]
Şeytan yolunu değiştirir
Hazret-i Resûl-i ekremin ‘s.a.v.’ huzûr-ı şerîflerinde oturan, Kureyş hâtunlarından birisi, yüksek ses ile konuşurken, hazret-i Ömer ‘r.a.’ gelip, içeri girmeğe izin taleb etdi. Hâtunlar kalkıp, sür’atle perde arkasına çekildiler. Hazret-i Ömere ‘r.a.’ izin verilip, içeri girdi. Bakdı ki, hazret-i Resûl-i ekrem ‘s.a.v.’ gülüyordu. Ömer ‘r.a.’ dedi ki, – Allahü teâlâ hazretleri mubârek dişlerini güldürsün, yâ […]
Devlet Hazinesi
Hazreti Ömer (r.a.). Halife. Bir gece. Makamında. Ashabtan biri ziyaretine gelir. Selam verir. Selamı alınmamıştır. Oturur. Ömer işiyle meşgul. Sahabe bekler. Ömer çalışır. Selam alınmamış, yüzüne bile bakılmamıştır. İş biter. Ömer mumu söndürür. Bir başka mumu yakar. O anda selamını alır. Konuşmaya başlar. Sahabe sorar: – Ya Ömer, niçin hemen selamımı almadın ve niçin bir […]
Günün Sözü
Şimdi elinden gelirken iyilik yap. Yoksa yarın kefeni yırtıp elini çıkaramazsın. (Sadi Şirazî)
HAZRETİ ALİYYÜL MÜRTEZA
Eshâb-ı kiramın büyüklerinden. Peygamberimizin ( aleyhisselâm ) dâmâdı ve dördüncü halîfesidir. Peygamberimizin ( aleyhisselâm ) amcası Ebû Tâlib’in oğludur. Künyesi Eb’ül-Hüseyin’dir. Bir künyesi de Peygamberimizin ( aleyhisselâm ) iltifât buyurarak söylediği “Ebû Türâb”dır. Hiç puta tapmadan müslüman olduğu için “Kerremallahü vecheh”, kahramanlığı ve çok cesur olmasından dolayı “Kerrâr” “Esedullah-il gâlib” lakabları verilmiştir. Ayrıca takdîr-i ilâhiyyeye […]