“Şüphesiz inkâr edenler, insanları Allah yolundan alıkoyanlar derin bir sapıklığa düşmüşlerdir.” (Nisâ, 4/167)
Archive for Kasım, 2017
Günün Hadisi Şerifi
كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَرْحَمَ النَّاسِ بِالصِّبْيَانِ وَالْعِيَالِ “Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) çocuklara ve ehl-i beytine (âile fertlerine) karşı insanların en merhametlisi idi.” (Hadîs-i Şerîf, Buhârî, el-Edebü’l-Müfred)
Günün Sözü
Üç şey üzüntü ve kederi giderir. Gönlü açar. Allah’ı anmak, Allah dostu ile buluşmak, hikmet sahibi kimselerin sözlerini dinlemek. (Süfyan-ı Sevri)
HAYVE BİN ŞÜREYH
Mısır’da yetişen meşhûr fıkıh âlimlerinden: Adı, Hayve bin Şüreyh bin Safvân bin Mâlik et-Tecîbî’dir. Künyesi, Ebû Zür’a’dır. Mısır’da yetişen âlimlerin en büyüklerindendir. Bunun için kendisine “Şeyh-ud-diyâr-il-Mısrîn” denmiştir. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 158 (m. 774) târihinde Ebû Ca’fer’in halifeliği sırasında vefât etti. Birçok âlimden ilim alarak onlardan rivâyetlerde bulunmuştur. Onun hadîs ve fıkıh ilmindeki rivâyetlerinin […]
ZİNAKÂR KADININ TEVBESİ
Imran bin Huseyn radıyallahu anh anlatıyor: Cüheyne kabilesine mensup bir kadın Allah’ın Resulünün yanına geldi. Kendisi zina etmiş ve bundan da hamile kalmıştı. Kadın dedi ki: — Ey Allah’ın Resulü! Cezayı gerektiren bir suç işledim. Bana had cezasını tatbik et. Bu ifade üzerine Peygamber aleyhisselâm kadının velisi bulunan kişiyi çağırtıp: — Kadına iyi muamele yap, […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.” (Bakara, 2/152)
Günün Hadisi Şerifi
كَانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا سُرَّ اِسْتَنَارَ وَجْهُهُ كَأَنَّ وَجْهَهُ قِطْعَةُ قَمَرٍ “Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) sevindiği zaman mübarek yüzü, ay parçası gibi parlardı.” (Hadîs-i Şerîf, Müttefekun Aleyh; Sahîh-i Buhârî ve Müslim)
VELÂDET (MEVLİD) KANDİLİ
Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ’nın (s.a.v.) âlemleri şereflendirdiği akşam Velâdet Kandili’dir. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Rebiulevvel ayının 12’nci Pazartesi gecesinde kâinâtı teşrif etmişlerdir. Bu itibârla bu ayın 12’nci gecesi hicri senenin ilk kandilidir. Bu ay içerisinde mümkün olduğu kadar salât ve selâm getirmeli; Salât-ı Nâriye, Salât-ı Münciye ve Salât-ı Fethiye okumaya çalışmalıdır. Bu gecenin mânevi zenginliğinden istifâde […]
Günün Sözü
Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek. Sözün odun gibi olsun fakat hakikat olsun tek. (Mehmet Akif Ersoy)
EBÛ EYYÛB-İ SAHTİYANÎ
Tabiînin büyüklerinden. Hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. İsmi, Eyyûb bin Ebî Temime Keysan’dır. Künyesi Ebû Bekir es-Sahtiyânî, el-Basrî’dir. Tabiînin en gençlerinden olup, 66 veya 67 (m. 685) senesinde doğdu. 131 (m. 748)’de altmışüç yaşında iken tâûn hastalığından Basra’da vefât etti. İlimde mütehassıs bir âlim ve evliyânın büyüklerinden olan Ebû Eyyûb-i Sahtiyanî, Eshâb-ı kiramdan Enes bin Mâlik’i […]
İBNİ SÎRÎN
Tabiînden olup, tefsîr, fıkıh âlimi ve meşhûr rü’yâ tâbircisi. Asıl adı Muhammed’dir. Babasının adı Sîrîn olup, Resûlullahın ( aleyhisselâm ) hizmetçisi ve Ensâr-ı kiramın büyüklerinden Enes bin Mâlik’in azatlı kölesidir. Annesi Safiye de Müslümanların göz bebeği Hazreti Ebû Bekir’in âzâdlısıydı. Basralı’dır. 33 (m. 653) senesinde doğup, 110 (m. 729) senesinde vefât etti. Güzel bir terbiyeyle […]
TEYEMMÜMÜN MEŞRUYETİ
Hazreti Aişe radıyallahü anhâ anlatıyor: Resûlüllah aleyhisselâmın seferlerinin birinde kendisi ile beraber yola çıktık. Mekke’ye yakın bir yer olan Beydâ, yahut Mekke ile Medine arasında bir yer olan Zât ile Ceyş’de bulunduğumuz sırada gerdanlığım kaybolmuştu. Gerdanlığımı arayıp bulmak için Allah’ın Resulü ile beraber diğer insanlar da burada durdular. Bu mahalde su olmadığı gibi, halkın da […]
Günün Ayeti Kerimesi
Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.” (Bakara, 2/152)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنِّي لَأَمْزَحُ وَلَا أَقُولُ إِلَّا حَقًّا Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak ben de latife yaparım. Fakat haktan başka bir şey söylemem.” (Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
SÜFYÂN BİN UYEYNE
Fıkıh ve hadîs âlimi. Tebe-i tabiînin büyüklerindendir. İsmi, Süfyân bin Uyeyne bin Meymûn el-Hilâli el-Kûfî. Künyesi Ebû Muhammed’tir. 107 (m. 725)’de Şaban ayında Kûfe’de doğdu. 198 (m. 813)’de Mekke-i mükerremede vefât etti. Yetmiş kere hacca gitti. İmâm-ı a’zam ve İmâm-ı Şafiî ile görüştü. Hadîs ve tefsîr ilimlerinde kitapları vardır. Babası tarafından Mekke’ye götürüldü ve orada […]
KOCA HAKKININ ÜSTÜNLÜĞÜ
Kays bin Saad radıyallahu anh anlatıyor: Hîre’ye geldim, oradaki halkı, başkalarına üstün tutulan bir Iran’lıya secde eder halde gördüm ve «Allah’ın Resulü bu secde edilmeye herkesten daha lâyıktır» dedim. Sonra gelip bunu Peygamber aleyhisselâmın kendisine anlatınca, Allah’ın Resulü şöyle buyurdular: — Ne dersin? Bir kabire uğrarsan ona secde eder misin? Dedim ki: — Hayır, etmem. […]
Günün Ayeti Kerimesi
اَسْتَعِيذُ بِاللهِ : قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ. (سورة آل عمران, 31 “(Habîbim Ahmed) De ki: Eğer siz Allâh’ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.” (Al-i İmrân Sûresi, âyet 31)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خَيْرُكُمْ مَنْ لَمْ يَتْرُكْ آخِرَتَهُ لِدُنْيَاهُ وَلَا دُنْيَاهُ لِآخِرَتِهِ وَلَمْ يَكُنْ كَلًّا عَلَى النَّاسِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Sizin en hayırlınız; dünyâsı için âhiretini, âhireti için de dünyâsını terk etmeyen ve başkasına yük olmayan kimsedir.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
HASEN BİN SÂLİH
Tebe-i tabiînden büyük bir hadîs ve fıkıh âlimi. Künyesi Ebû Abdullah’dır, 100 (m. 718) senesinde doğup, 168 (m. 785) târihinde vefât etti. Aslen Hemedânlıdır. Süfyân-ı Sevrî’nin akranıdır. Hadîs ilminde sika (güvenilir) bir âlimdir. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler, Sahîh-i Müslim’de, dört sünen kitabında (Sünen-i Tirmizî, Sünen-i Ebî Dâvûd, Sünen-i Nesâî, Sünen-i İbn-i Mâce) mevcûttur. Babasından, Ebû […]
İKİ MÜSLÜMAN ARASINI BOZMAK AMELLERİ YOK EDER
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Dikkat edin! Size (nafile) oruç tutmaktan, namaz kılmaktan, sadaka vermekten daha faziletli bir şeyi haber vereyim mi?” Ashâb, ‘Evet, yâ Resûlallâh’ dediler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Dargın olan iki müslümanı barıştırmaktır. İki müslümanın arasını bozmak ise muhakkak o tıraş eder. Saçı tıraş eder demiyorum. Muhakkak ki dîni tıraş eder […]
A’MEŞ (Süleymân bin Mihran)
Tabiîn devrinin büyük hadîs, kırâat, fıkıh imamlarından. Kûfe’nin büyük âlimlerinden olup, zamanının imâmı idi. İsmi, Süleymân bin Mikrân el-Kâhili el-Esedî el-Kûfî’dir. Künyesi Ebû Muhammed’dir. Babası, Demâvend’li iken, Kûfe’ye hicret edip, orada yerleşti. A’meş ( radıyallahü anh ) 61 (m. 680)’de, başka bir rivâyette, Hazreti Hüseyin’in şehîd olduğu gün Kûfe’de doğdu. 148 (m. 765)’de vefât etti. […]
ZİNANIN TEVRAT’TA HÜKMÜ
Ibni Ömer radıyallahu anh anlatıyor: Resulüllah aleyhisselâmın huzuruna birbiri ile zina yapmış olan bir yahudî erkeği ile kadını getirdiler. Allah’ın Resulü yahudî erkeğine dönüp şöyle sordu: — Zina eden kimse hakkında Tevrat’ta ne hüküm görüyorsunuz? Onlar dediler ki: — Ceza olarak zina eden kadın ile erkeğin yüzlerini karalayıp, her ikisini birer hayvana ters bir vaziyette […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.”(Nahl, 16/98)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَخْطَأَ خَطِيئَةً أَوْ أَذْنَبَ ذَنْبًا ثُمَّ نَدِمَ فَهُوَ كَفَّارَتُهُ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kim bir hata yapar veya günah işler de sonra pişman olursa bu, ona keffarettir.” (Hadîs-i Şerîf, Feyzu’l-Kadîr)
Günün Sözü
İnsana en güzel sıfatı “fani” diyen yani Allah vermiştir. (Cenap Şahabettin)
NAMAZLARIN NEVİLERİ VE REK’ATLARI
Namazlar: Farz, vacip, sünnet veya müstehap nevilerine ayrılır. Akıllı ve baliğ (ergen) olan her müslümanın günde beş defa vakitlerinde kılacağı namazlar ve Cuma namazı farz-ı ayındır. Vitir ve bayram namazları vaciptir. Farz namazlardan evvel veya sonra, yahut hem evvel hem de sonra kılınan namazlar ve teravih namazı birer sünnettir. Diğer vakitlerde Hak Teâlâ’nın rızası için […]
NEDÂMET (PİŞMANLIK) TEVBEDİR
Nedâmet, yapılan bir şeyden dolayı pişman olup kalbin müteessir olmasıdır. Kalp, bir şeyden pişman olunca vücudun diğer âzâları da pişman olur. Artık o şeyi bir daha işlemek istemez. Bu hal ise tevbenin büyük bir esası demektir. O halde insan, bir günah işleyince ondan dolayı kalbi sızlamalıdır, pişman olmalıdır, o işi bir daha yapmamaya azmet-melidir. Cenab-ı […]
EBÛ HÂŞİM SOFÎ
Âlim velî bir zât. İsmi, doğum yeri, târihi bilinmemektedir. Ebû Hâşim Sofi künyesiyle meşhûrdur. Ebû Hâşim 115 (m. 733)’de vefât etti. Büyük İslâm âlimlerinden Süfyân-ı Sevrî’nin ( radıyallahü anh ) hocasıdır. Süfyân-ı Sevrî, 161 (m. 778) senesinde vefât etti. Aslı Kûfeli olup, Şam’da kalırdı. Ebû Hâşim Sofi ( radıyallahü anh ) Remle’deki hânekâh’da otururdu. İlk […]
FAKİRİN KEFARETİ
Ebû Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Bir adam Peygamber aleyhisselâmın huzuruna gelerek şöyle dedi — Helak oldum, Ey Allah’ın Resulü! Peygamber aleyhisselâm: — Seni ne helak etti? diye sordular. Adam: — Ramazanda hanımıma yaklaştım, dedi. Peygamber aleyhisselâm: — Azad edilecek kölen var mı? diye sordular. Adam, hayır cevabını verince: — Aralıksız iki ay oruç tutabilir misin? […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma.” (İsra, 17/26)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: … وَارْضَ بِمَا قَسَمَ اللهُ لَكَ تَكُنْ أَغْنَى النَّاسِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Allâhü Teâlâ’nın sana taksim (takdir) ettiği rızka râzı ol. Böyle yaparsan insanların en zengini olursun.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
MALAZGİRD ZAFERİ
Bizans Kayseri Romanos 1070-1071 senesi kışında Müslümanları topraklarından sürmek, Kudüs ve diğer İslam beldelerini ele geçirmek üzere bir büyük ordu topladı. Rum, Frank, Rus, Peçenek, Gürcü ve diğer kavimlerden iki yüz bin kişilik bir ordu ile büyük bir debdebe içinde sefere çıktı. Ahlat civarındaki Malazgird’e kadar geldi. Bu haber Sultan Alparslan’a Azerbaycan’daki Hoy şehrinde iken […]
HİŞÂM BİN EBÎ ABDULLAH
Meşhûr hadîs âlimlerinden. İsmi, Hişâm bin Ebî Abdullah Düstivâî’dir. Künyesi, Ebû Bekir el-Basrî’dir. Kütüb-i sitte râvîlerinden olup, hadîs ilminde hafız derecesindeydi. Yüzbin hadîs-i şerîfi senetleriyle ezbere bilirdi. 153 veya 154 (m. 770) senesinde vefât etti. Hadîs-i şerîf rivâyet ettiği hadîs âlimleri, Katâde bin Diâme, Hammâd bin Ebî Süleymân, Yahyâ bin Ebî Kesir, Şuayb bin Habbâb, […]
YAHYÂ BİN YA’MER
İkinci asrın meşhûr nahv ve hadîs âlimi. Tabiînden olup, hadîs ilminde sika (güvenilir)’dir. Ba’zı rivâyetlere göre, Kur’ân-ı kerîmin benzer harflerini birbirinden ayırmak için noktaladı. Lügat, fıkıh, kırâat ve edebiyat âlimidir. Meşhûr Emevî vâlisi Haccâc bin Yûsuf’u ki o da fasîhliğiyle meşhûrdur-hayran bırakacak kadar fasîh konuşurdu. Uzun bir ömür sürdü, el-Advanî (Uzun ömürlü) denildi. Künyeleri, Ebû […]
ORUCUN FAZİLETİ
Muaz bin Cebel radıyallahü anh şöyle rivayet ediyor: Peygamber aleyhisselâm ile bir seferde beraber bulunuyordum. Bugün sabahleyin onun yanında idim ve beraber yürüyorduk. Kendisine dedim ki: — Ey Allah’ın Resulü, bana, cehennemden uzaklaştıran ve cennete koyan bir iş haber ver. Allah’ın Peygamberi buyurdular ki: — Bana büyük bir şeyden sordun. Ancak Allah’ın kolaylaştırdığı kimseye o, […]
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَلَا يَشْرَبِ الْخَمْرَ, مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَلَا يَجْلِسْ عَلَى مَائِدَةٍ يُشْرَبُ عَلَيْهَا الْخَمْرُ, مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَلَا يَخْلُوَنَّ بِامْرَأَةٍ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا مَحْرَمٌ Peygamberimiz (s.a.v) buyurdular: “Allâhü Teâlâ’ya ve âhiret gününe iman eden şarap (ve içki) […]
Günün Sözü
Kul Allah’ı ne kadar seviyorsa, Allah da kulu o kadar sever. (Mevlâna)
ŞENB-İ GÂZÂN KÜLLİYESİ
İlhanlı hükümdarı Gâzân Han (1295-1304) İslâmiyet’i kabul edip tahta geçti. Büyük bir îmâr faaliyetine başladı. Başşehir Tebriz’de Şenb-i Gâzân isimli muhteşem bir hayır külliyesi yaptırmıştı. Şenb-i Gâzân’ın inşasına 5 Ekim 1297 tarihinde başlandı ve yedi yıl sürdü. Gâzân Han’ın kurduğu vakıfta, hayır işleri için şu hususlara tahsisat ayrılmıştı: Her yıl Gâzân Han’ın vefât yıldönümünde türbeyi […]
A’MEŞ (Süleymân bin Mihran)
Tabiîn devrinin büyük hadîs, kırâat, fıkıh imamlarından. Kûfe’nin büyük âlimlerinden olup, zamanının imâmı idi. İsmi, Süleymân bin Mikrân el-Kâhili el-Esedî el-Kûfî’dir. Künyesi Ebû Muhammed’dir. Babası, Demâvend’li iken, Kûfe’ye hicret edip, orada yerleşti. A’meş ( radıyallahü anh ) 61 (m. 680)’de, başka bir rivâyette, Hazreti Hüseyin’in şehîd olduğu gün Kûfe’de doğdu. 148 (m. 765)’de vefât etti. […]
MA’RÛF-İ KERHÎ
Evliyânın büyüklerinden. Adı Ma’rûf bin Fîrûz olup künyesi Ebû Mahfûz’dur. Doğum târihi kesin olarak bilinmemektedir. 200 (m. 815) senesinde Bağdâd’ta vefât etti. Bağdâd’ın Kerh beldesinden olduğu için Kerhî denilmiş olup, Ma’rûf-i Kerhî olarak tanınmış, Sofıyye-i aliyyenin büyüklerindendir. Tasavvufta örnek, Hak teâlâya giden yolun rehberi, çeşit çeşit latifelerle seçilmiş, zamanındaki âşıkların efendisi idi. İranlı hıristiyan bir […]
HİZMETÇİDEN DAHA HAYIRLI
Hazreti Ali radıyallahu anh anlatıyor: Fatıma radıyallahu anhâ’nın el değirmeni ile un öğütmekten elleri acıyordu. Bu acısından dolayı —bir hizmetçi ihtiyacını arzetmek maksadıyla— Peygamber aleyhisselâma şikâyette bulunmaya geldi. Resulüllah aleyhisselâma un geldiğini de haber almış, fakat bu undan kendisine bir hisse düşmemişti. Bu hususu Hazreti Âişe radıyallahu anhü’ya söyledi. Allah’ın Resulü eve gelince Âişe radıyallahu […]
Günün Ayeti Kerimesi
“Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın…” (İsra, 17/35)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَهْرَمُ ابْنُ آدَمَ وَتَشِبُّ مِنْهُ اثْنَتَانِ اَلْحِرْصُ عَلَى الْمَالِ وَالْحِرْصُ عَلَى الْعُمُرِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İnsan ihtiyarlar, fakat onda iki şey gençleşir. Bunlar, mal hırsı ve yaşama hırsıdır.” (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Müslim)
Günün Sözü
Milli ahlakı olmayan milletin medeniyeti de olmaz. (Ziya Paşa)
HIRS, DÎNİ VE İNSÂNİYETİ BOZAR
Hırs hastalığı fazilet ve iyilikleri kökünden kazır, sâhibini ibâdetlerden alıkoyar. Şüphelilere ve haramlara düşmeye sebep olur. Halbuki kendini helâk edercesine çalışan harîs, ona takdir edilen kısmeti üzerine Allâhü Teâlâ’nın gadabından ve nefsinin zelil olmasından başka bir şey daha ilâve edemez. Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdular: “Çok çalışan harîs kimse ile kanâatkâr olan zâhit; her ikisi de […]
NEDÂMET (PİŞMANLIK) TEVBEDİR
Nedâmet, yapılan bir şeyden dolayı pişman olup kalbin müteessir olmasıdır. Kalp, bir şeyden pişman olunca vücudun diğer âzâları da pişman olur. Artık o şeyi bir daha işlemek istemez. Bu hal ise tevbenin büyük bir esası demektir. O halde insan, bir günah işleyince ondan dolayı kalbi sızlamalıdır, pişman olmalıdır, o işi bir daha yapmamaya azmet-melidir. Cenab-ı […]
EBÛ İSME
Büyük fıkıh âlimlerinden. İsmi, Nûh bin Ebî Meryem’dir. Künyesi, Ebû İsme’dir. Kureyş kabilesinin âzâdlı kölesi idi. Fıkıh ilmini İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe ve İbn-i Ebî Leylâ’dan aldı. Hadîs ilmini, Haccâc bin Ertât’dan ve onun zamanındaki âlimlerden öğrendi. Megâzî’yi (târihi bilgileri) İbn-i İshâk’tan ve tefsîr ilmini el-Kelbî ile Mukâtil’den aldı. Bu ilimleri kendinde topladığı için veya […]
NÂFÎ BİN ÖMER EL-KUREŞÎ
Büyük hadîs âlimlerinden. Doğum târihi bilinmemektedir, 169 (m. 785) senesinde vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler Sahîh-i Buhârî, Sahîh-i Müslim, Sünen-i Ebî Dâvûd, Sünen-i Nesâî, Sünen-i İbn-i Mâce’de mevcûttur. İbn-i Ebî Müleyke, Sa’îd bin Hassan el-Hicâzî, Sa’îd bin Ebî Hind, Abdülmelik bin Ebî Mahzûre, Ebû Bekir bin Ebî Şeyh es-Sehmî, Bişr bin Âsım es-Sekafî ve […]
BORÇLUNUN NAMAZI
Câbir radıyallahü anh şöyle anlatır.: Üzerinde borç bulunduğu halde ölen kimsenin, Allah’ın Resulü cenaze namazını kılmazdı da, bir cenaze getirilince, «Ölen kişinin borcu var mı?» diye sordu. — Evet, iki dinar borcu var, dediler de, Peygamber aleyhisselâm: — Arkadaşınızın cenaze namazını kılın! buyurdu ve kendisi kılmak istemedi. Ebû Katâde «o iki dînar borcu ödemeyi ben […]
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أَحَبَّ النَّاسِ إِلَى اللهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَأَدْنَاهُمْ مِنْهُ مَجْلِسًا إِمَامٌ عَادِلٌ Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakak ki, kıyâmet gününde insanların Allâhü Teâlâ’ya en sevgili olanı ve en yakın makam ve mertebede bulunanı adâletli idârecidir.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ شَيْءٍ أَثْقَلُ فِي الْمِيزَانِ مِنْ حُسْنِ الْخُلُقِ Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “(Âhirette amellerin tartıldığı) mîzanda (sevâbı), güzel ahlâktan daha ağır hiçbir şey yoktur.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ رَبَّكُمْ وَاحِدٌ وَأَبَاكُمْ وَاحِدٌ وَلَا فَضْلَ لِعَرَبِيٍّ عَلَى عَجَمِيٍّ وَلَا لِعَجَمِيٍّ عَلَى عَرَبِيٍّ وَلَا أَحْمَرَ عَلَى أَسْوَدَ وَلَا أَسْوَدَ عَلَى أَحْمَرَ إِلَّا بِالتَّقْوَى Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak Rabbiniz birdir, babanız birdir. Arab’ın Acem’e, Acem’in Arab’a, beyazın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğü ancak takvâ (Allah […]
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَوَّلُ مَا يُحَاسَبُ بِهِ الْعَبْدُ صَلَاتُهُ فَإِنْ كَانَ اَتَمَّهَا كُتِبَتْ لَهُ تَامَّةً وَإِنْ لَمْ يَكُنْ اَتَمَّهَا قَالَ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ هَلْ تَجِدُونَ لِعَبْدِي مِنْ تَطَوُّعٍ Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kulun ilk hesaba çekileceği şey namazıdır. Şâyet kul namazını tam yapmışsa, namazı(nın sevâbı) ona tam yazılır. […]
Günün Hadisi Şerifi
عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ (رَضِىَ اللهُ عَنْهُ) قَالَ: لَقَدْ رَأَيْتُنِي سَادِسَ سِتَّةٍ مَا عَلَى ظَهْرِ الْأَرْضِ مُسْلِمٌ غَيْرُنَا Abdullah bin Mes’ûd (radıyallâhü anh) buyurdu: “Yeryüzünde bizden başka Müslüman yokken ben Müslümanların altıncısı oldum.” (Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَكُونَ أَقْوَى النَّاسِ فَلْيَتَوَكَّلْ عَلَى اللهِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İnsanların en kuvvetlisi olmayı arzu eden, Allâhü Teâlâ’ya tevekkül etsin.” (Hadîs-i Şerîf, Hâkim, el-Müstedrek)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَحَبُّ النَّاسِ إِلَى اللهِ تَعَالَى أَنْفَعُهُمْ لِلنَّاسِ وَأَحَبُّ الْأَعْمَالِ إِلَى اللهِ تَعَالَى سُرُورٌ تُدْخِلُهُ عَلَى مُسْلِمٍ أَوْ تَكْشِفُ عَنْهُ كُرْبَةً أَوْ تَقْضِي عَنْهُ دَيْنًا أَوْ تَطْرُدُ عَنْهُ جُوعًا Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İnsanların Allâhü Teâlâ’ya en sevimli olanı insanlara en çok faydalı olanıdır. Amellerin Allâhü […]
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ بَاعَ مِنْ أَخِيهِ بَيْعًا فِيهِ عَيْبٌ إِلَّا بَيَّنَهُ لَهُ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Bir Müslümanın, Müslüman kardeşine satacağı şeyde bulunan bir ayıbı söylemeden ona satması helâl olmaz.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)
Günün Hadisi Şerifi
أُمِرَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ يُصَلِّيَ عَلَى أَهْلِ الْبَقِيعِ فَصَلَّى عَلَيْهِمْ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَيْلَةً ثَلَاثَ مَرَّاتٍ “Resûlüllah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz, Bakî’ kabristanındaki (mü’min)ler üzerine duâ etmekle emrolundu. Resûlüllah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz de bir gecede üç defa onlara duâ ettiler.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: عَلَيْكُمْ بِالصِّدْقِ فَإِنَّ الصِّدْقَ يَهْدِي إِلَى الْبِرِّ وَإِنَّ الْبِرَّ يَهْدِي إِلَى الْجَنَّةِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Doğru olunuz. Çünkü doğruluk iyiliğe götürür, iyilik de cennete götürür.” (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Müslim)
Günün Hadisi Şerifi
كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا اسْتَقْبَلَهُ الرَّجُلُ فَصَافَحَهُ لَا يَنْزِعُ يَدَهُ مِنْ يَدِهِ حَتَّى يَكُونَ الرَّجُلُ يَنْزِعُ “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) biriyle karşılaştığı zaman musâfaha eder, karşıdaki elini bırakmadıkça onun elini bırakmazlardı.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ أَكَلَ الْبَصَلَ وَالثُّومَ وَالْكُرَّاثَ فَلَا يَقْرَبَنَّ مَسْجِدَنَا فَإِنَّ الْمَلَائِكَةَ تَتَأَذَّى مِمَّا يَتَأَذَّى مِنْهُ بَنُو آدَمَ Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kim soğan, sarımsak ve pırasa yerse (ağzında bunların kokusu olduğu halde) bizim mescidimize yaklaşmasın. Zira insanların rahatsız olduğu şeylerden melekler de rahatsız olurlar.” (Hadîs-i Şerîf, […]
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: عَلِّمُوا وَيَسِّرُوا وَلَا تُعَسِّرُوا وَإِذَا غَضِبَ أَحَدُكُمْ فَلْيَسْكُتْ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Öğretiniz, kolaylaştırınız ve zorlaştırmayınız. Sizden biriniz öfkelendiği zaman hemen sussun.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلتُّؤَدَةُ فِي كُلِّ شَيْءٍ خَيْرٌ إِلَّا فِي عَمَلِ الْآخِرَةِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Âhiret işi müstesna, her işte yavaş ve tedbirli davranmak hayırlıdır.” (Hadîs-i Şerîf, Hâkim, el-Müstedrek)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: ذِكْرُ اللهِ شِفَاءُ الْقُلُوبِ Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Allahü Teâlâ’yı zikir, kalblerin şifâsıdır.”(Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَثَلُ الَّذِي يَذْكُرُ رَبَّهُ وَالَّذِي لَا يَذْكُرُ رَبَّهُ مَثَلُ الْحَيِّ وَالْمَيِّتِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Rabb’ini zikreden kimse ile zikretmeyen kimsenin hâli, diri ile ölünün hâline benzer.” (Hadîs-i Şerîf, Müttefekun Aleyh; Sahîh-i Buhârî ve Müslim)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ قَالَ إِنِّي عَالِمٌ فَهُوَ جَاهِلٌ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ben âlimim diyen kimse câhildir.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا عَجَبُ كُلَّ الْعَجَبِ لِلْمُصَدِّقِ بِدَارِ الْحَيَوَانِ وَهُوَ يَسْعَى لِدَارِ الْغُرُورِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Âhirette ebedî hayâta inandığı halde (hep) aldatıcı dünyâ hayâtı için çalışana ne kadar çok hayret ederim.” (Hadîs-i Şerîf, Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا اصْطَحَبَ اثْنَانِ قَطُّ اِلَّا كَانَ اَحَبُّهُمَا اِلَى اللهِ اَرْفَقُهُمَا بِصَاحِبِهِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Arkadaşlık eden iki kişiden Allâh’a en sevimli olanı, arkadaşına en şefkatli olandır.” (Hadîs-i Şerîf, İhyâu’l-Ulûm)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لِكُلِّ شَيْءٍ زَكَاةٌ وَزَكَاةُ الْجَسَدِ اَلصَّوْمُ Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Her şeyin bir zekâtı vardır. Vücudun zekâtı da oruçtur.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ جَاءَهُ الْمَوْتُ وَهُوَ يَطْلُبُ الْعِلْمَ لِيُحْيِىَ بِهِ الْإِسْلَامَ فَبَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّبِيِّينَ دَرَجَةٌ وَاحِدَةٌ فِى الْجَنَّةِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Her kim İslâm’ı yaymak için ilim öğrenirken vefat ederse cennette onunla peygamberler arasında bir tek derece vardır (o da nübüvvet, yani peygamberlik derecesidir).” […]
Günün Hadisi Şerifi
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: نِعْمَ الرَّجُلُ بِلَالٌ وَالْمُؤَذِّنُونَ أَطْوَلُ النَّاسِ أَعْنَاقًا Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Bilâl ne güzel insandır. Müezzinler kıyâmet gününde insanların en uzun boyluları (mertebeleri en yüksek olanları)dır.” (Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr)