Archive for Ekim, 2017

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَيْسَ مِنَّا مَنْ وَسَّعَ اللهُ عَلَيْهِ ثُمَّ قَتَّرَ عَلَى عِيَالِهِ Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Allâhü Teâlâ kendisine bol rızık ve geniş imkân verdiği halde çoluk çocuğuna eli sıkı ve cimri davranan bizden değildir.” (Hadîs-i Şerîf, Kuzâî, Müsnedü’ş-Şihâb)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ بَاعَ دَارًا وَلَمْ يَشْتَرِ بِثَمَنِهَا دَارًا لَمْ يُبَارَكْ لَهُ فِيهَا Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kim bir ev satar da parasıyla başka bir ev satın almazsa o parada o kimseye bereket yoktur.” (Hadîs-i Şerîf, Beyhakî, Sünen-i Kübrâ)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَدْخُلُ فُقَرَاءُ الْمُسْلِمِينَ الْجَنَّةَ قَبْلَ أَغْنِيَائِهِمْ بِنِصْفِ يَوْمٍ وَهُوَ خَمْسُ مِائَةِ عَامٍ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Müslümanların fakirleri, zenginlerinden (âhiret günü ile) -yarım gün- önce cennete gireceklerdir. Bu (dünya günü ile) beşyüz yıldır.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: شَفَاعَتِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ لِمَنْ شَهِدَ أَنْ لَا اِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَأَنِّي رَسُولُ ال Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kıyâmet günü şefâatim, Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim de Allâh’ın resûlü olduğuma şehâdet edenler içindir.” (Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِسْتَعِدَّ لِلْمَوْتِ قَبْلَ نُزُولِ الْمَوْتِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ölüm gelmeden önce ölüme hazırlan.” (Hadîs-i Şerîf, Hâkim, el-Müstedrek)  

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلَامَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ وَصَلُّوا بِاللَّيْلِ وَالنَّاسُ نِيَامٌ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلَامٍ. (هـ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, insanlar uykuda iken gece namaz kılınız. (Böyle yaparsanız) selâmetle cennete girersiniz.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i ibn-i Mâce)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا نَهَيْتُكُمْ عَنْهُ فَاجْتَنِبُوهُ وَمَا أَمَرْتُكُمْ بِهِ فَافْعَلُوا مِنْهُ مَا اسْتَطَعْتُمْ Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Size yasakladığım şeylerden kaçının, emrettiğim şeyleri de gücünüz yettiği kadar işleyin.” (Hadîs-i şerîf, Sahîh-i Müslim)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: تَهَادَوْا تَزْدَادُوا حُبًّا Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Hediyeleşiniz ki sevginiz ziyâdeleşsin.” (Hadîs-i Şerîf, Feyzu’l-Kadîr)

قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا يَزَالُ النَّاسُ بِخَيْرٍ مَا لَمْ يَتَحَاسَدُوا Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İnsanlar birbirlerine hased etmedikçe dâimâ hayırda ve iyilikte olurlar.” (Hadîs-i Şerîf, Mecmau’z-Zevâid)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَطْلُ الْغَنِيِّ ظُلْمٌ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Zenginin borcunu ödemeyi geciktirmesi (alacaklıya büyük) bir zulümdür.” (Hadîs-i Şerîf, Müttefekun aleyh; Sahîh-i Buhârî ve Müslim)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا أَتَيْتَ مَضْجَعَكَ فَتَوَضَّأْ وُضُوءَكَ لِلصَّلَاةِ ثُمَّ اضْطَجِعْ عَلَى شِقِّكَ الْأَيْمَنِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Yatağa gireceğin zaman namaz abdesti gibi abdest al, sonra sağ tarafın üzerine yat…” (Hadîs-i Şerîf, Müttefekun aleyh)  

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَيْسَ الْغِنَى عَنْ كَثْرَةِ الْعَرَضِ وَلَكِنَّ الْغِنَى غِنَى النَّفْسِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “(Hakîkî) zenginlik, mal çokluğundan değildir. (Hakîkî) zenginlik ancak nefis zenginliği (kanâat etmek)dir.” (Hadîs-i Şerîf, Müttefekun aleyh)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا أَرَدْتَ أَمْرًا فَتَدَبَّرْ عَاقِبَتَهُ فَإِنْ كَانَ خَيْرًا فَأَمْضِهِ وَإِنْ كَانَ شَرًّا فَانْتَهِ Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Bir iş yapacağın zaman (istişâre ve istihâre yaparak) âkıbetini iyi düşün. Hayırlı (meşrû ve faydalı) ise yap, şer ise terk et.” (Hadîs-i Şerîf, Feyzu’l-Kadîr)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: تَعَلَّمُوا مِنْ أَنْسَابِكُمْ مَا تَصِلُونَ بِهِ أَرْحَامَكُمْ فَإِنَّ صِلَةَ الرَّحِمِ مَحَبَّةٌ فِي الْأَهْلِ مَثْرَاةٌ فِي الْمَالِ مَنْسَأَةٌ فِي الْأَثَرِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Akrabalarınızdan kendilerini ziyaret edeceğiniz kimseleri öğreniniz. Çünkü akrabayı ziyâret etmek, âile içinde muhabbete, malda zenginliğe ve ömürde de uzamaya sebep […]

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ بَرَّ وَالِدَيْهِ طُوبَى لَهُ زَادَ اللهُ فِي عُمْرِهِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ana ve babasına iyilik yapana müjdeler olsun ki Allâhü Teâlâ onun ömrünü uzatır.” (Hadîs-i Şerîf, Hâkim el-Müstedrek)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مَلَأَ آدَمِيٌّ وِعَاءً شَرًّا مِنْ بَطْنٍ بِحَسْبِ ابْنِ آدَمَ أُكُلَاتٌ يُقِمْنَ صُلْبَهُ فَإِنْ كَانَ لَا مَحَالَةَ فَثُلُثٌ لِطَعَامِهِ وَثُلُثٌ لِشَرَابِهِ وَثُلُثٌ لِنَفَسِهِ Peygamberimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İnsanoğlu midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır. İnsanoğluna belini doğrultacak birkaç lokma kâfîdir. Mutlaka yemesi gerekirse, midesinin üçte birini […]

إِنَّ رَجُلًا قَالَ لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَيُّ الْمُؤْمِنِينَ أَفْضَلُ؟ قَالَ: أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا قَالَ: فَأَيُّ الْمُؤْمِنِينَ أَكْيَسُ؟ قَالَ: أَكْثَرُهُمْ لِلْمَوْتِ ذِكْرًا وَأَحْسَنُهُمْ لَهُ اِسْتِعْدَادًا, أُولَئِكَ الْأَكْيَاسُ Bir adam “Yâ Resûlullah mü’minlerin en faziletlileri kimlerdir?” diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Ahlâkı en güzel olanlardır.” buyurdular. “Mü’minlerin en akıllısı kimlerdir?” diye sordu. “Ölümü en çok hatırlayanlar […]

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّكُمْ لَا تَسَعُونَ النَّاسَ بِأَمْوَالِكُمْ وَلَكِنْ يَسَعُهُمْ مِنْكُمْ بَسْطُ الْوَجْهِ وَحُسْنُ الْخُلُقِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Sizin mallarınız insanları memnun etmeye yetmez. Ancak onları sizin güler yüz ve güzel ahlâkınız memnun eder.” (Hadîs-i Şerîf, Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ رَجُلٍ عَلَّمَ وَلَدَهُ الْقُرْآنَ اِلَّا تُوِّجَ أَبَوَاهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ بِتَاجِ الْمَلِكِ وَكُسِيَا حُلَّتَيْنِ لَمْ يَرَ النَّاسُ مِثْلَهُمَا Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Evlâdına Kur’ân-ı Kerîm’i öğreten (ana) baba kıyâmet günü muhakkak sultan tâcıyla tâclandırılır ve onlara insanların benzerini görmedikleri elbiseler giydirilir.” (Hadîs-i […]

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلرَّاشِي وَالْمُرْتَشِي فِي النَّارِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Rüşvet veren de alan da cehennemdedir.” (Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلْمُؤْمِنُ يَغْبِطُ وَالْمُنَافِقُ يَحْسُدُ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Mü’min gıbta eder, münâfık ise haset eder.” buyurdular. (Hadîs-i şerîf, İhyâu Ulûmiddîn)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِنْتِظَارُ الْفَرَجِ بِالصَّبْرِ عِبَادَةٌ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Sabrederek (belâ ve sıkıntılardan) kurtulmayı beklemek ibâdettir.” (Hadîs-i Şerîf, Kuzâî, Müsnedü’ş-Şihâb)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: وَعَلَيْكُمْ بِالْاِقْتِصَادِ فَمَا افْتَقَرَ قَوْمٌ قَطُّ اِقْتَصَدُوا Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İktisatlı olunuz. Zira iktisatlı olan hiçbir topluluk fakir olmaz.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِذَا ظَهَرَتِ الْفَاحِشَةُ كَانَتِ الرَّجْفَةُ وَاِذَا جَارَ الْحُكَّامُ قَلَّ الْمَطَرُ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Günahlar açıktan işlenip çoğaldığı zaman zelzele ve felâketler meydana gelir, idareciler emrindekilere zulmettiği zaman yağmurlar azalır, kıtlık meydana gelir.” (Hadîs-i Şerîf, Feyzu’l-Kadîr)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا أَرَادَ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ بِأَهْلِ بَيْتٍ خَيْرًا أَدْخَلَ عَلَيْهِمُ الرِّفْقَ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Allâhü azze ve celle bir ev halkına hayır dilerse onların üzerine rıfk (birbirlerine karşı yumuşak huyluluk) verir.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلْغُبَارُ فِي سَبِيلِ اللهِ عَزَّ وَجَلَّ إِسْفَارُ الْوُجُوهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Allâhü Teâlâ’nın yolunda hizmet edenlerin üzerine bulaşan tozlar, kıyamet gününde yüzlerinde nur olarak tecelli eder.” (Hadîs-i Şerîf, Feyzu’l-Kadîr)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَوْمَ بَدْرٍ: هٰذَا جِبْرِيلُ آخِذٌ بِرَأْسِ فَرَسِهِ عَلَيْهِ أَدَاةُ الْحَرْبِ Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) Bedir günü “İşte şu; atının dizginini tutmuş, üzerinde harb silâhı (ve zırhı ile hücuma hazır halde) olan Cebrâil’dir.” buyurmuşlardır. (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)  

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أُمَّتِي لَا تَجْتَمِعُ عَلَى ضَلَالَةٍ فَإِذَا رَأَيْتُمْ اِخْتِلَافًا فَعَلَيْكُمْ بِالسَّوَادِ الْأَعْظَمِ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak ümmetim dalâlet (sapıklık) üzerine toplanmaz. Şâyet bir ihtilâf görürseniz, sevâd-ı a’zam (en büyük topluluğa, Ehl-i Sünnet ve Cemaat)a sıkıca sarılınız.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)

عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ (رَضِىَ اللهُ عَنْهُ) قَالَ: رَأَيْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُصَلّيِ الضُّحَى سِتَّ رَكَعَاتٍ فَمَا تَرَكْتُهُنَّ بَعْدُ Enes bin Mâlik’ten (radıyallâhü anh): “Resûlullâh’ı (sallallâhü aleyhi ve sellem) duha (kuşluk) namazını altı rek’at kılarken gördüm. Ben o altı rek’atı hiç terk etmedim.” (Hadîs-i Şerîf, Mecmau’z-Zevâid)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا عَائِشَةُ تَوَاضَعِي فَإِنَّ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ يُحِبُّ الْمُتَوَاضِعِينَ وَيُبْغِضُ الْمُتَكَبِّرِينَ Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Ey Âişe! Mütevâzı (alçak gönüllü) ol. Muhakkak Allâhü Teâlâ mütevâzı olanları sever, kibirli olanlara da buğzeder.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا عَطَسَ أَحَدُكُمْ وَحَمِدَ اللهَ كَانَ حَقًّا عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ سَمِعَهُ أَنْ يَقُولَ لَهُ يَرْحَمُكَ ال Resûlullah Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Biriniz aksırıp ‘Elhamdüllillah’ dediğinde ‘Yerhamükellâh’ demek onu işiten her Müslüman üzerinde bir haktır.” (Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Buhârî)