Archive for Ekim, 2016

“Yeryüzünde yaşayan hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allâh’a aid olmasın…” (Hûd Sûresi, âyet 6)

“…Her kim de Allâh’ın şeâirine (muhterem kıldığı alâmetlere; mukaddesâta) ta’zîm (hürmet) ederse, şüphesiz o (ta’zîmler) kalplerin takvâsındandır.” (Hacc Sûresi, âyet 32)

“Ey âdemoğulları! Şeytana kulluk etmeyin, o size açık bir düşmandır diye size emretmedim mi?” (Yâsîn Sûresi, âyet 60)

“…Eğer ona (Peygambere) itâat ederseniz hidâyete erersiniz. Resûlün üzerindeki ise ancak açık bir tebliğdir.” (Nûr Sûresi, âyet 54)

“(Mü’minler) yanları yataklarından uzaklaşır (gece kalkar ve nafile namaz kılarlar) korku ve ümid içinde Rab’lerine duâ ederler ve (onlar) kendilerine verdiğimiz rızıklardan hayra harcarlar.” (Secde Sûresi, âyet 16)

“Peygamberin vazifesi ancak tebliğ etmekten ibarettir…” (Mâide Sûresi, âyet 99)

“Onlara (Firavun ve kavmine), âyetlerimiz hakikati gözlerine sokarcasına geldiği vakit onlar ‘Bu apaçık bir sihir.’ dediler.” (Neml sûresi, âyet 13)

“O (Resûlullâh) hevâsından konuşmaz. (Her ne konuşmuş ise) o kendisine vahyolunan bir vahiydir.” (Necm Sûresi, âyet 3, 4)

“…Altını ve gümüşü toplayıp da Allah yolunda sarfetmeyenleri (zekâtlarını vermeyenleri), artık onları acıklı bir azâb ile müjdele.” (Tevbe Sûresi, âyet 34)

“(Ey Habibim Ahmed) De ki: Eğer siz Allâh’ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allâh da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafur ve Rahim’dir.” (Âl-i İmrân sûresi, âyet 31)

“Ancak kendisine ibadet etmenizi ve ana babaya iyilik yapmanızı Rabb’in kat’î olarak emretti. Senin yanında onlardan biri veya ikisi de ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara öf -bile- deme ve onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle.” (İsrâ Sûresi, âyet 23)

“Kulunu bir gece Mescid-i Harâm’dan o çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya -ona âyetlerimizden gösterelim diye- yürüten o Sübhân’ı (bütün noksan sıfatlardan) tenzîh ederim…” (İsrâ Sûresi, âyet 1)

“Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız vakit yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız ve başlarınıza meshedip ayaklarınızı da her iki topuğa kadar yıkayınız. Eğer cünüp iseniz guslediniz; tamamen yıkanınız…” (Mâide Sûresi, âyet 6)

“Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini (haramdan) sakınsınlar, ırzlarını muhâfaza etsinler, -zâhir olanı (yâni örtünün dış tarafı ile eli ve yüzünden) başka- ziynetlerini açmasınlar ve başörtülerini yakalarının üzerine sarkıtsınlar…” (Nûr Sûresi, âyet 31)

“Kur’ân’da İsmail’i de an. Çünkü o cidden va’dinde sâdık idi ve bir resûl, bir peygamber idi.” (Meryem sûresi, âyet 54)

“Allâh’a ve âhiret gününe ümid besleyip de Allâh’ı çok zikreyleyen kimseler için muhakkak ki size Resûlullah’da (yalnız sözleriyle değil bütün fiil ve hallerinde) pek güzel bir örnek vardır.” (Ahzab Sûresi, âyet 21)

“… (o ümmî peygamber) onları münkerden nehyeder ve temiz, hoş şeyleri kendileri için helâl, murdar şeyleri üzerlerine haram kılar…” (A’râf Sûresi, âyet 157)

“Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir…” (Nisâ, 4/93)

“Allah yolunda her ne harcar veya her ne adarsanız, şüphesiz Allah onu bilir..” (Bakara, 2/270)

“…Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” (A’raf, 7/31)

“Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.” (A’raf, 7/199)

“Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlü’ne itaat edin ve (Kur’an’ı) işittiğiniz hâlde ondan yüz çevirmeyin.” (Enfal, 8/20)

“Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider.” (Enfal, 8/46)

“O (Allah), sizlere ancak ölü (lâşe) olanları, (akar) kanı, domuz etini ve Allâh’tan başkası adına boğazlananı haram kılmıştır…” (Bakara Sûresi, âyet 173)

“…Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı!..” (Bakara, 2/286)

“Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.” (İbrahim, 14/41)