Archive for Temmuz, 2011

Kadınlara Mahsus Haller

Temmuz 22, 2011

Kadınlara mahsus üç hal vardır: Hayız, Nifas, İstihâza. Hayız: Kadınlık çağına ulaşmış birinin rahminden, muayyen müddetler içinde gelen kandır. En erken 9 yaşında başlar, en geç 55 yaşında biter. Bu sûrette gelen kana “hayız kanı”, bu hâle “hayız hâli” veya “aybaşı hâli”denir. Nifâs: Doğumdan hemen sonra kadının rahminden akan kandır. Lohusalık kanı da denir. İstihâza: […]

No Comments »

Bazı Nâfile Namazlar

Temmuz 22, 2011

Bazı Nâfile Namazlar İnsan farz namazları noksansız edâ etmekle beraber, bunun dışında nâfile olan evvâbin, teheccüd , duhâ ve tesbih namazlarını da kılmaya gayret etmelidir. Çünkü, bunlarda sayılamayacak kadar büyük sevap ve hasene vardır. Bir hadis-i kudsîde Cenâb-ı Hak: “Kulum farzlarla benim azabımdan kurtulur, nâfilelerle de bana yaklaşır.” buyuruyor Evvâbin Namazı Evvâbin namazında yüz hasene […]

No Comments »

Teyemmüm

Temmuz 22, 2011

Teyemmüm, Abdest almak veya gusletmek için suyun bulunmaması veya kullanılamaması hâlinde, hangi maksatla teyemmüm edeceğine niyet edip ellerini toprak cinsinden bir şeye iki defa vurarak, birincide yüzünü, ikincide dirseklerine kadar ellerini meshetmektir. Teyemmümün Farzları Teyemmümün farzı ikidir: Niyet, İki darp (vurmak) ve mesh. Teyemmüm Nasıl Yapılır Bir müslüman gusletmek, yahut abdest almak için su bulamazsa […]

No Comments »

Ezan ve Kaamet

Temmuz 22, 2011

Namaz için ezan okumak vâcip kuvvetinde bir sünnet-i müekkededir. Bir namaz vaktinin girdiği ezanla ilân edilir. Bir günde 5 vakit namaz vardır ve 5 defa ezan okunur. Ezan şudur: ٱَللهُ اَكْبَرُ ٱَللهُ اَكْبَرُ ٱَللهُ اَكْبَرُ ٱَللهُ اَكْبَرُ اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ ٱللهُ اَشْهَدُ اَنْ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ ٱللهُ اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًارَسُولُ ٱللهِ اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ ٱللهِ حَىَّ عَلَى ٱلصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى ٱلصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى ٱلْفَلاَحِ حَىَّ عَلَىٱلْفَلاَحِ ٱَللهُ اَكْبَرُ ٱَللهُ اَكْبَرُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ ٱللهُ “Allâhü ekber Allâhü ekber Allâhü ekber Allâhü ekber Eşhedü en lâ ilâhe illallâh. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh. Eşhedü enne Muhammeden Resûlullâh. Eşhedü enne Muhammeden […]

No Comments »

Gusül

Temmuz 22, 2011

Gusül, cünüplük, hayız ve nifastan çıkmak için ağzın ve burnun içini bütün vücutla birlikte yıkamaktır. Gusül, cinsi münâsebet, ihtilâm sebebiyle, hayız ve nifasın bitmesiyle icap eder. İhtilâm, uyku halinde meninin tenasül uzvundan şehvetle dışarı çıkmasıdır. Guslün Farzları Guslün farzları üçtür: Ağıza su vermek, Burna su vermek, Bütün bedeni yıkamak, Guslün Sünnetleri Niyet etmek Besmele çekmek, […]

No Comments »

Abdest

Temmuz 22, 2011

Abdest, belli organları usûlüne göre yıkamaktan ve meshetmekten ibâret dinî bir temizliktir. Pek çok ibâdet abdestsiz yapılamaz. Meselâ: Abdestsiz bir kimse namaz kılamaz, Kâbe’yi tavaf edemez, Kur’ân-ı Kerîme el sûremez. Abdestsiz olduğunu bildiği halde namaz kılan dinden çıkar. Abdestin Farzları Abdestin farzları dörttür: Yüzünü yıkamak, Kollarını (dirsekleriyle beraber) yıkamak, Başının dörtte birini meshetmek, yâni elini […]

No Comments »

Namazda Okunan Bazı Duâlar

Temmuz 22, 2011

Tekbir ٱَللهُ اَكْبَرُ Allaahü Ekber. Mânâsı: “Allâh En Büyüktür.” Sübhâneke سُبْحَانَكَ ٱللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ وَتَبَارَكَ ٱسْمُكَ وَتَعَالٰى جَدُّكَ (وَجَلَّ ثَنَآئُكَ) وَلاَ اِلٰهَ غَيْرُكَ Sübhaanekellaahümme ve bihamdik. Ve tebâarakesmük. Ve teaalâa ceddük. (Ve celle senâaük.*) Velâa ilâahe ğayrük.” * “Ve Celle senâaük” ilavesi cenaze namazında yapılır. Mânâsı: Allâh’ım, seni tenzîh ve hamdinle tesbih ederim. Senin adın mübârektir. Senin azametin çok yücedir. (Senin şânın yücedir) ve senden gayri hiçbir ilâh […]

No Comments »

Namazda Okunan Bâzı Sûre ve Âyetler

Temmuz 22, 2011

Sûreler, latin harflerinden okunacağı zaman aşağıdaki işâretlere dikkat edilmesi zarûrîdir: âa: a harfi ince bir şekilde çekerek okunacak, aa: a harfi kalın ve çekerek okunacak, üü: ü çekerek okunacak. ii: i çekerek okunacak, altı çizgili hboğazdan hırıltılı olarak çıkarılacak, altı çizgili s ve z harfleri peltek okunacaktır. Fâtiha-i Şerîfe اَعُوذُ بِٱللهِ مِنَ ٱلشَّيْطَانِ ٱلرَّجِيمِ ﴿﴾ بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ ﴿﴾ ٱَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ ٱلْعَالَمِينَ ﴿﴾ٱَلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ ﴿﴾ مَالِكِ يَوْمِ ٱلدِّينِ ﴿﴾ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ﴿﴾ ٱِهْدِنَا ٱلصِّرَاطَ ٱلْمُسْتَقِيمَ ﴿﴾ صِرَاطَ ٱلَّذِينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ ٱلْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ ٱلضَّآلِّينَ ﴿﴾ اٰمِينَ “Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi’r- rahmâani’r – rahıym Elhamdü lillâahi […]

No Comments »

Sehiv Secdesi

Temmuz 22, 2011

Sehiv Secdesi Sehiv secdesi, namazda unutma veya gafletle yapılan bir noksanlık veya fazlalıktan meydana gelen hatâyı düzeltmek için yapılması vâcip olan secdedir. Sehiv Secdesinin İcabettiği Yerler Sehiv secdesi namaz içindeki bir vâcibin terk veyâ tehir edilmesinden, Farzın ise sâdece geciktirilmesinden dolayı lâzım gelir. Farzın terk edilmesinde ise, sehiv secdesi kâfi gelmez; namazın yeniden kılınması gerekir. […]

No Comments »

Beş Vakit Namaz

Temmuz 22, 2011

Sabah Namazı Sabah namazı 2’si sünnet, 2’si farz olmak üzere 4 rek’attir. İlk önce sünnet, sonra farz kılınır. Namaz kılmak isteyen kimse, abdestli olarak Kıble’ye döner ve ayakta olduğu halde, kalbinden “sabah namazının sünnetini kılmaya” niyet edip, “Allâhü Ekber” diye tekbir alır ve aynen “Namaz nasıl kılınır?” bölümünde tarif edildiği gibi 2 rek’at namaz kılar. […]

No Comments »

Namaz Nasıl Kılınır

Temmuz 22, 2011
Namaz Nasıl Kılınır

Namaz kılacak kimse, önce üzerinde ve namaz kılacağı yerde, namazın sahih olmasına engel olacak pislik cinsinden bir şeyin bulunmamasına dikkat eder. Abdest alır, Kıbleye döner. Kendini dünya düşüncelerinden mümkün mertebe çeker. Allâh’ın mânevî huzurunda olduğunu hatırından çıkarmaz. Kılacağı namaza kalbi ile niyet eder. Meselâ kılacağı sabah namazının sünneti ise: “Niyet ettim Allâh rızâsı için bugünkü […]

No Comments »

Namazı Bozan Şeyler

Temmuz 22, 2011

Konuşmak ve kendi işiteceği kadar gülmek. (Eğer yanındaki işitecek kadar gülerse hem namazı ve hem de abdesti bozulur.) “Ah!” diye inlemek, Ağlamak, (Eğer ağlamak Allâh korkusundan olursa namaza zarar vermez), İsteği ile ve özürsüz öksürüp boğazını ayıklamak, Sakız çiğnemek, Bir rükünde üç kere kıl koparmak, Bir rükünde, herhangi bir yerini elini kaldırmak sûretiyle üç kere […]

No Comments »

Namazın Mekruhları

Temmuz 22, 2011

Namazın içinde sağa sola bakmak, Elbise veya vücut ile oynamak, (Vücuda yapışan elbiseyi küçük bir hareketle silkelemekte bir beis yoktur.) Özürsüz, parmağını çıtlatmak, Secde yerindeki taşları temizlemek, Elini böğrüne koymak, Bir yerini bir veya iki defa kaşımak, (Namazda burun akıntısını silmek yere akıtmaktan evlâdır.) Özürsüz bağdaş kurmak, İnsan yüzüne karşı kılmak, Kor halindeki ateşe karşı […]

No Comments »

Namazın Âdâbı

Temmuz 22, 2011

Müezzin kaamet getirirken: “Hayye-ale’l-felâh” dediğinde beklemeden ayağa kalkmak. İftitah tekbirinde baş parmaklarını kulak yumuşağına temas ettirmek, Kıyâmda secde yerine bakmak, Rükû’da ayağının uçlarına bakmak, Rükû ve secde tesbihlerini beş veya yedi defa okumak, Alnından evvel burnunu yere koymak, Secdede burnunun iki tarafına bakmak, Selâmda omuzlarına bakmak, Esneme geldiği zaman ağzını tutamazsa, sağ elin dışı ile […]

No Comments »

Namazın Vâcibleri

Temmuz 22, 2011

Namaza “Allâhü ekber” lafzı ile başlamak, Fâtiha-i şerîfe okumak, Fâtiha’dan sonra bir sûre veya kısa bir sûreye muâdil olacak kadar âyet okumak, Kırâeti evvelki iki rek’ata tahsis etmek, İki secdeyi birbiri ardınca yapmak, Tâdil-i erkâna riâyet etmek. Yâni rükû ve secdeden doğrulunca ve diğer rükünler arasında mafsallar mutmain (her âzâ kendi mahallinde müstekar) oluncaya kadar […]

No Comments »

Ka’de-i Ahîre

Temmuz 22, 2011

Namazın rükünlerinden altıncısı ka’de-i ahîredir ki, son oturuş demektir. Ka’de-i ahîre, namazın sonundaki oturuşta “Et-tehıyyâtü”yü okuyacak kadar oturmaktır. Kaadede erkekler, sağ ayaklarının parmakları kıbleye gelecek şekilde çevirir ve sol ayağını yatırarak iki ayağı üzerine oturur. Kadınlar ise iki ayaklarını sağa çıkararak uylukları üzerine oturur. Kadınların bu oturma şekline teverrük denir. Kaadede eller dizlerin üzerine kıbleye […]

No Comments »

Secde

Temmuz 22, 2011

Namazın rükünlerinden beşincisi secdedir. Secde, rükû’dan doğrulduktan sonra alnını, burnunu, iki ayağının parmak uçlarını, iki eli ile iki dizini yani toplam yedi âzasını yere koymaktır. Secdede gözler burnun iki yanına bakar. Eller yüzün hemen iki yanında, parmaklar kapalı ve kıbleye doğru tutulur.

No Comments »

Rükû

Temmuz 22, 2011

Namazın rükünlerinden dördüncüsü rükûdur. Rükû, kıyamda kırâatı bitirdikten sonra, baş ile arka düz olacak şekilde eğilmektir. Bu esnada kadınlar, parmaklarını dizkapakları üzerine kor. Erkekler ise, parmaklarıyla kavrayarak diz kapakları üzerine kor. Oturarak namaz kılan, rükû’ için başını dizleri hizâsına kadar eğer.

No Comments »

Kırâat

Temmuz 22, 2011

Namazın rükünlerinden üçüncüsü kırâattır. Bu da namaz kılanın kendisi işitecek derecede Kur’ân-ı Kerîm âyetlerinden bir mikdar okumasıdır. Kırâat, vitir ile nâfilelerin ve iki rek’atli farzların her rek’atinde, dört rek’atli farzların ise ilk iki rek’âtinde farzdır. Son iki rek’âtinde okumak ise sünnettir. Farz olan kırâat miktarı, üç kısa âyet veya bu miktarda uzun bir âyettir.

No Comments »

Kıyam

Temmuz 22, 2011

Namazın rükünlerinden ikincisi kıyam yâni ayakta durmaktır. Kıyam, farz ve vâcip namazlarda şarttır. Ayakta durmaya imkânı olanın oturarak kılması câiz değildir. Sabah namazının sünneti dışında, sünnet ve müstehap namazlar, bir özür bulunmasa da oturarak kılınabilir. Fakat, efdâl olan ayakta kılmaktır.

No Comments »

İftitah Tekbiri

Temmuz 22, 2011

Namazın rükünlerinden birincisi iftitah tekbiri yâni namaza “Allâhü Ekber” diyerek başlamaktır. Tekbir alırken ilk heceyi (Aaallâhü) şeklinde uzatmak câiz değildir. Bunu yapan, namaza girmemiş olur. Namaz içinde yaparsa namazı bozulur.

No Comments »

Niyet

Temmuz 22, 2011

Niyet Namazın şartlarından altıncısı niyet, yâni Allâh rızâsı için namaz kılmayı dilemek ve hangi namazı kılacağını bilmektir. Niyet kalb ile yapılır. Dil ile söylendiği halde kalbden niyet edilmezse namaza niyet edilmiş olmaz. İmâm-ı Rabbânî Hazretlerinin, Mektubât-ı Şerîf, birinci cild, 186’ncı mektupta buyurduklarına göre: Dil ile niyyet câiz olunca, çok kimse yalnız dil ile niyet ederek, […]

No Comments »

Vakit

Temmuz 22, 2011

Vakit Namazın şartlarından beşincisi vakit, yâni her namazı vakti girince kılmaktır. Vakti girmeden kılınan namaz edâ edilmiş olmaz. Namaz vakitleri her beldeye göre hazırlanan takvimlerle tesbit edilmiştir. Kerâhet Vakitleri Üç vakit vardır ki bu vakitlerde namaz kılınmaz.. Güneş doğduktan sonraki 32 dakika içinde, Güneş tam zevâl vaktinde iken, yani öğle nama-zından evvelki 15-20 dakika içinde, […]

No Comments »

İstikbâl-i Kıble

Temmuz 22, 2011

İstikbâl-i Kıble Namazın şartlarından dördüncüsü istikbâl-i kıbledir. İstikbâl-i kıble, Mekke’de Kâbe’yi görenler için tam Kâbe’ye doğru dönmektir. Uzakta olmaları sebebiyle Kâbeyi göremeyelerin ise Kâbe tarafına dönmeleri kâfîdir.

No Comments »

Setr-i Avret

Temmuz 22, 2011

Namazın şartlarından üçüncüsü setr-i avret, yâni avret mahallini örtmektir. Avret mahalli, insan vücûdunda başkaları tarafından görülmesi ve gösterilmesi haram olan yerlerdir. Erkeklerin avret mahalli, göbeğinden diz kapağının alt kısmına kadardır. Kadınların ise, bileklerine kadar elleri, topuklarına kadar ayakları ve yüzleri hariç bütün vücutları avret mahallidir.

No Comments »

Necâsetten Tahâret

Temmuz 22, 2011

Necâsetten Tahâret Namazın şartlarından ikincisi necâsetten tahârettir. Yani namaz kılacağı yerde, bedeninde veya elbisesinde namazın kılınmasına mâni olacak pislik varsa temizlemektir. Necaset iki kısımdır: Ağır (galiz) necâset: İnsanın ön ve arkadan çıkan pisliği, eti yenmeyen hayvanların sidiği, dışkısı ve salyası, tavuk, kaz ve ördeğin dışkısı, kan, irin, meni, mezi, vedi, ağız dolusu gelen kusuntu, şarap […]

No Comments »

Hadesten Tahâret

Temmuz 22, 2011

Hadesten Tahâret Namazın şartlarından birincisi hadesten tahârettir. Hades iki kısımdır: Küçük hades: Abdesti olmamaktır. Büyük hades: Cünüb olmak, ayrıca kadınların lohusa veya hayızlı (aybaşı hâli) olmasıdır. Kadın olsun erkek olsun; namaz kılacak kimselerin abdestsiz ise abdest alması, cünüp ise gusletmesi yani bütün vücutlarını yıkamaları şarttır. Kadınların da lohusalık ve aybaşı hallerinden sonra da gusletmeleri farzdır.

No Comments »

Namaz, Namazın Şartları ve Rükünleri

Temmuz 22, 2011

Namaz Cenâb-ı Hakk’a ve Peygamber Efendimiz’e imandan sonra İslâmın şartlarının en büyüğü ve en mühimmi namazdır. Namaz îmânın alâmetidir. Bütün ilâhî dinlerde namaz ibâdeti vardır. Namazın farzları onikidir. Namazın dışındaki farzlarına şart, içindeki farzlarına ise rükün denir. Namazın Şartları ve Rükünleri Namazın Şartları 1. Hadesten tahâret, 2. Necâsetten tahâret, 3. Setr-i avret, 4. İstikbâli-i Kıble, […]

No Comments »

İslam, İslamın Şartları

Temmuz 22, 2011

İslâm: Resûlullah Efendimiz’in tebliğ buyurduğu şeyleri dil ile ikrar, kalb ile tasdik ederek Cenâb-ı Hakk’a itâat etmektir. İslâm’ın şartı beştir. Yani İslâm dini beş esas üzerine kurulmuştur. Kelime-i şehâdet getirmek, Namaz kılmak, Zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak, Haccetmek. İslamın şartlarını yerine getiren kimseye mümin ve müslüman denir. Bu şartlardan herhangi birini inkâr eden ise dinden […]

No Comments »

Ef’âl-i Mükellefîn

Temmuz 22, 2011

İslâm dîni akıllı ve bâliğ olan müslüman erkek ve kadınlara bazı emir ve yasaklarda bulunmuştur. Bu emir ve yasaklara teklif, müslümanlara da mükellef denir. Mükelleflerin işlemeleri veya işlememeleri gereken şeylere ef’âl-i mükellefîn denir. Ef’âl-i Mükellefîn Sekizdir Farz: Kat’î delil ile sabit olan hükümlerdir ve iki kısımdır: a) Farz-ı ayın: Mükellef her müslümanın ancak kendisinin yapması […]

No Comments »

Mezhebler

Temmuz 22, 2011

Mezheb Mezheb, büyük din müctehidlerinin edille-i şer’iyye’den çıkardıkları mes’eleler ve hükümler topluluğudur. Mezheb iki kısımdır: İ’tikadda mezhep, Amelde mezhep. İ’tikadda hak mezheb İ’tikadda hak mezheb, Ehl-i sünnet ve Cemâat mezhebi’dir. Bu da Peygamber Efendimizin ve Ashâbının i’tikad (inanç) ve ameli üzere olanların mezhebidir. Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebinin i’tikatta imamları: İmam Ebû Mansûr Mâtüridî İmam […]

No Comments »

Edille-i Şer’iyye

Temmuz 22, 2011

Edille-i Şer’iyye Edille-i şer’iyye, dînî ve şer’î hükümlerin çıkarıldığı ve dayandıkları kaynaklardır ki, bunlar da dörttür: Kitap: Kur’an-ı Kerîm. Sünnet: Peygamberimizin mübârek sözleri, işle-dikleri ve başkaları tarafından yapılan işlerde o işi tasvip mâhiyetindeki sükûtlarıdır. İcmâ-ı ümmet: Bir asırda, Ümmet-i Muhammed’in müctehidlerinin bir mesele hakkında ittifak etmeleridir. Kıyâs-ı Fukahâ: Bir hâdisenin kitap, sünnet ve icmâ-ı ümmetle […]

No Comments »

Müslümanın Dikkatle Kaçınması Gereken Hususlar

Temmuz 22, 2011

Ehl-i Sünnete uymayan bozuk i’tikatlar, Ameli terk etmek, Niyette ve işlerinde doğruluktan ayrılmak, Günahta israr etmek, İslâm ni’metine şükrü terk etmek, Îmansız gitmekten korkmamak, Başkalarına zulmetmek, Sünnet üzere okunan ezana icâbet etmemek, Dine aykırı olmayan yerlerde, Anne ve babasına âsi olmak, Çok yemin etmek. Namazı hafife almak, tadîl-i erkânı terk etmek, Haram olan içkileri içmek, […]

No Comments »

Îmanın Koruyucu Kaleleri

Temmuz 22, 2011
Îmanın Koruyucu Kaleleri

Îman, mü’minin kalbinde Allâh’ın yaktığı bir meş’ale, bir nurdur. Bunun koruyucu kaleleri, çerçevesi, surları ise, aşağıdaki şekilde görüleceği gibi farzlar, vâcibler, sünnetler, müstehablar, mendublar ve nâfilelerdir. Îman, bu ibâdetlerle çerçevelenip kale içine alınarak korunur. İmanı koruyan bu kaleleri yıkanlar yani, farzları, vâcibleri, sünnetleri terk edenler, imanlarını kolay kolay muhafaza edemezler. Farz, vâcib, sünnet, müstehab, mendûb […]

No Comments »

İmanın Devamının Şartları

Temmuz 22, 2011

Dünyada insan için birinci derecede lüzumlu olan imandır. Her insan iman etmek ve bu imanı âhirete götürmekle mükelleftir. Bunun için de, bütün müminlerin aşağıdaki hususlara dikkat etmesi lâzımdır: Gaybe inanmak. Gayb, beş duyu ile anlaşılamayan şeylerdir. Allâh, melek, Cennet, Cehennem ve cin gibi. Helâlin helâl olduğuna inanmak. Yâni helâl şeylere haram dememek. Haramın haram olduğuna […]

No Comments »

Kader ve Kazâya İman

Temmuz 22, 2011

Îmanın altıncı şartı kadere inanmaktır. (Kader ve kaza meselesi bazan zor anlaşıldığından, kolay kavrayabilmek için, önce insandaki irâde-i cüz’iyye’yi izah edelim.) İrâde-i Cüz’iyye İrâde-i cüz’iyye: Cenâb-ı Hakk’ın kuluna verdiği mahdut bir salâhiyet ve tercih hakkıdır. Fakat ehemmiyeti pek büyüktür. Zira insan, irâdesini hayra sarf ederse Mevlâ hayrı, şerre sarf ederse şerri yaratır. Bu itibarla insan, […]

No Comments »

Âhiret Gününe İman

Temmuz 22, 2011

İmanın beşinci şartı âhiret gününe inanmaktır. Sûr’un üflenmesi, bütün ölülerin dirilip kabirlerinden kalkması, amel defterlerinin kendilerine verilmesi ve mahşer meydanında toplanıp suâl ve hesaba çekilmesi ile mizan, şefâat, sırat, kevser, cennet ve cehennem gibi âhiret hayatına ait hususlara inanmaktır. Âhiret, bu dünyadan sonraki sonsuz hayattır. Allâhü Teâlâ, bu dünyayı ve bütün varlıkları geçici bir zaman […]

No Comments »

Peygamber Efendimizin Ashâb-ı Kirâm

Temmuz 22, 2011

Ashab, Peygamber Efendimizi bir kere bile olsun iman gözüyle görüp, sohbetinde bulunan müslümanlardır. Ashâb’ın hepsi çok büyük derece sahibidirler. Çünkü onlar, Peygamberimizi gözleriyle görmüş, en zor zamanlarda onun etrafında kenetlenip mallarıyla, canlarıyla İman ve İslâm’ın yayılması için cihâd etmişler, büyük gayretler göstermişlerdir. Böylece Peygamberimizin en büyük teveccühünü kazanmışlardır. Hepsi de tepeden tırnağa adetâ nur hâline […]

No Comments »

Peygamber Efendimiz

Temmuz 22, 2011

Peygamberimizin Ecdâd-ı Âlîsi (Dedeleri) Peygamberimiz’in kendisinden itibaren, Hz. İsmâil’in sülalesinden olan Adnan’a kadar baba sülâlesi şöyledir: Hz.Muhammed, Abdullah, Abdülmuttalib, Hâşim, Abdimenaf, Kusayy, Kilab, Mürre, Kâab, Lüey, Gaalib, Fihr, Mâlik, Nadr, Kinâne, Huzeyme, Müdrike, İlyas, Mudar, Nizar, Meaad, Adnan. Peygamberimizin anne cihetinden sülâlesi: Hz. Muhammed, Amine, Vehb, Abdimenaf, Zühre, Kilâb. Peygamberlerin her hususta en üstün, en […]

No Comments »

Peygamberlere İman

Temmuz 22, 2011

Peygamberlere İman Îmanın dördüncü şartı peygamberlere inanmaktır. Peygamberler, Cenâb-ı Hakk’ın, şerîatını, emirlerini, yasaklarını, haberlerini kullarına bildirmek için gönderdiği müstesna zatlardır. Peygamberler insanları, Allâh’a şirk koşmak ve puta tapmak gibi dalâletlerden kurtarmaya, inananları hem dünyada hem de âhirette saâdete erdirmeye vesiledirler. İnsanların akılları gerçek kurtuluş yolunu bulmakta yetersiz olduğundan Hazreti Allâh, kullarının ebedî saadeti için peygamberler […]

No Comments »

Kitaplara İman

Temmuz 22, 2011

Kitaplara İman Îmanın üçüncü şartı kitaplara inanmaktır. Cenâb-ı Hakk, kendi irâdelerini, emirlerini, nehiylerini, hikmetlerini kullarına bildirmek için zaman zaman peygamberlerine kitaplar indirmiştir. Bu kitapların tamamına ilâhî kitaplar denir. Cebrâil (a.s.) vâsıtası ile peygamberlere vahiy olarak gönderilen kitap ve suhufun (sayfaların) adedi 104’tür. Suhuf (Sayfalar) 10 Suhuf, ÂDEM aleyhisselâm’a, 50 Suhuf, ŞİT aleyhisselâm’a, 30 Suhuf, İDRİS […]

No Comments »

Meleklere İman

Temmuz 22, 2011

Meleklere İman Îmanın ikinci şartı meleklere inanmaktır. Melekler nurdan yaratılmış, istedikleri sûret ve şekillere girebilen rûhânî ve latif varlıklardır. Meleklerde erkeklik ve dişilik yoktur. Onlar, emrolundukları şeylerde Allâh’a isyan etmezler. Yorulup usanmazlar. Yemek, içmek gibi ihtiyaçları yoktur. Kimi gökte, kimi yerde, kimisi de Arş’ta vazifelidirler. Sayılarını ancak Allâhü Teâlâ bilir. İçlerinden dört büyüğü meleklerin peygamberidir. […]

No Comments »

Allâhü Teâlâ’ya İman

Temmuz 22, 2011

Allâhü Teâlâ’ya İman Îmanın altı şartından birincisi, Allâhü Teâlâ’ya imân etmektir. Şöyle ki; Allâhü Teâlâ vardır. Onun zâtı, bütün kemâl sıfatları ile muttasıf (Yani, bütün güzelliklere eksiksiz olarak sahip), bütün noksan sıfatlardan münezzeh ve uzaktır. Hz. Allâh’ın sıfatları, sıfât-ı zâtiyye ve sıfât-ı sübûtiyye olmak üzere iki kısımdır. Sıfât-ı Zâtiyye Hz. Allâh’ın Sıfât-ı Zâtiyyesi 6’dır: Vücud: […]

No Comments »

İman ve İmanın Şartları

Temmuz 22, 2011

İman Îman, Peygamber Efendimiz (s.a.v) in Hazret-i Allâh tarafından getirip tebliğ buyurduğu hususların tamamını kabul ve tasdik etmektir. İman, bu tasdikten ibarettir. Fakat kişinin, hayatında ve ölümünde kendisine müslüman muâmelesi yapılması için kelime-i şehâdeti dili ile söyleyip kalbi ile tasdik etmesi şarttır. İmanın şartları altıdır. Bu altı şart aşağıda Arapça aslını ve tercümesini göreceğimiz Âmentü’de […]

No Comments »

Dinimiz İslâm

Temmuz 22, 2011

﴿ بِسْمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ ﴾ Din Din: Akıl sahiplerini kendi arzu ve istekleriyle dünya ve âhirette saâdet ve selâmete ulaştıran ilâhi bir nizamdır. Allâhü Teâlâ hazretleri, ilk insan ve ilk peygamber Âdem (aleyhisselâm)’dan itibaren insanlara peygamberleri ile dinlerini bildirmiş olup bu dinler esas itibarı ile İslâmdır. Bu ilahi dinlerin sonradan bozulup asılları kaybolduğu için Cenâb-ı Hakk, Peygamberimiz (a.s.) vasıtasiyle […]

No Comments »

Kabir Suâli

Temmuz 22, 2011

Kabir Suâli İnsan öldükten sonra kabre konulunca ona iki melek gelip; rabbinden, dininden, peygamberinden, kitabından, suâl sorarlar. Îman, itaât ve iyi amel sahiplerine Cenâb-ı Hakk orada meleklerin suâline cevap verecek bir kudret verir. Böylece meleklerin suâllerini cevaplandırmaya muktedir olurlar. Fakat kâfirler ve isyan ehli, Münker ve Nekir adlı suâl meleklerini görünce, heybetlerinden korkarak tutulup kalırlar, […]

No Comments »

Kabir Defin ve Kabirleri Ziyâret

Temmuz 22, 2011

Kabir ve Defin Cenâze namazı kılındıktan sonra, tabutun dört ayağından tutup götürmek sünnettir. Mümkünse kırk adım taşımalıdır. Taşıyanlar sür’atle ve sallamadan götürürler. Cenâzeyi takip ederken yüksek sesle zikir yapmak, mezarlıkta cenâze yere konmadan oturmak mekruhtur. Kabir en az yarım adam boyu derinlikte ve cenâzenin rahatça girebileceği genişlikte kazılmalıdır. Daha derin kazılması daha iyidir. Kabrin kazılması […]

No Comments »

Cenâze Namazı ve Kılınışı

Temmuz 22, 2011

Cenâze Namazı   Cenâze namazı, vefat eden din kardeşlerimiz hakkında duâ olmak üzere bir farz-ı kifâyedir. Cenâze namazının kılınması için aranan şartlar şunlardır: Ölenin müslüman olması. Müslüman olduğu bilinmeyen, bu hususta hâli gizli olan kimsenin cenâze namazı kılınmaz. Ölenin müslüman olduğuna muteber şâhid ve delil lâzımdır . Ölünün yıkanarak temiz kefene sarılmış olması. Ölünün, imam […]

No Comments »

Cenâze Bahsi

Temmuz 22, 2011

Vefat etmek üzere olan müslüman sağ tarafı üzerine yatırılarak yüzü kıbleye çevrilir. Yanında Kelime-i Şehâdet getirilir ve Yâsîn sûresi okunur. Vefat edince, bir bez ile çenesi başı üzerinden bağlanır. Gözleri kapatılıp elleri iki tarafına uzatılır. Şişmemesi için karnı üzerine bir demir parçası konulur. Yıkanıncaya kadar yanında Kur’ân okunmaz. Yıkanılacağı zaman, ayakları kıbleye gelecek şekilde teneşir […]

No Comments »

Sefer Bahsi

Temmuz 22, 2011

Sefer, karada deve ile veya yaya yürüyüşle onsekiz saatlik (bugünkü ölçü ile doksan kilometrelik), denizde ise altmış millik bir mesafeye gitmektir. Bu kadar mesafesi bulunan bir yere yolculuk yapana şer’an “müsâfir” denir. Hangi vasıta ile ve ne kadar kısa zamanda giderse gitsin, niyet edip yola çıkan kimse sefer hükümlerine tâbidir. Müsâfir, köyün veya şehrin evleri […]

No Comments »

Kur’an’daki Tilâvet Secdeleri

Temmuz 22, 2011

Kur’an’daki Tilâvet Secdeleri Kur’an-ı kerim’de tilâvet secdesi bulunan âyetlerin kenarında “Secde” diye yazılıdır. Kur’an okuyan kimse bu âyeti okuduğu zaman secde etmek üzerine vâcip olur. Bu kimse, kıbleye döner, ellerini kaldırmadan ” Allâhü Ekber” diye tekbir alarak secdeye varır. Secdede 3 kere ” Sübhaane rabbiyel a’laa ” der . Sonra tekrar “Allâhü Ekber” diye tekbir […]

No Comments »

Mübârek Gecelerde Yapılacak İbâdetler

Temmuz 22, 2011

Mevlid Gecesi Mevlid Gecesi, Rebîu’l-evvel ayının 12’nci yani onbirini onikisine bağlayan gece Peygamber Efendimiz’in dünyayı şereflendirdikleri gecedir. Bu gecede bir tesbih namazı kılınır. Namaza şöyle niyet edilir: “Yâ rabbi! Bu gece teşrifleri ile dünyayı nûra gark ettiğin Sevgili Habibin, başımızın tâcı Resûlü zîşân Efendimizin hürmetine, ben âciz kulunu da afv-ı ilâhîne, feyzi ilâhîne mazhar eyle. […]

No Comments »

Müslüman Çocuğuna Bazı Dini Sualler

Temmuz 22, 2011

SUAL – Sen müslüman mısın? CEVAP – Müslümanım Elhamdülillâh. SUAL – Müslümanım demenin mânası nedir? CEVAP – Allâh’ı bir bilmek, Kur’ân-ı Kerîm’i ve Muhammed Aleyhisselâm’ı tasdik etmektir. SUAL – Ne zamandan beri müslümansın? CEVAP – “Belâ” dediğimiz zamandan beri müslümanım. SUAL – “Belâ” zamanı neye derler? CEVAP – Misâk’a derler. Yâni Cenâb-ı Hakk ruhlarımızı yarattığı […]

No Comments »

Müslümanların Cemiyet İçindeki Vazifeleri

Temmuz 22, 2011

Komşu Hakkına Riâyet Âile ve akrabalarımızdan sonra bize en yakın olan komşularımızdır. Komşu hakkını son derece gözetmek; elimizle, dilimizle ve diğer hareketlerimizle onları katiyyen rahatsız etmemek gerekir. Çünkü Peygamber Efendimiz: “Bana Cebrâil komşu hakkı hususunda o kadar çok tavsiyelerde bulundu ki, nerede ise komşuyu komşunun malına vâris kılacak sandım” buyurmuşlardır. Müsâfire Karşı Vazifelerimiz “Her kim […]

No Comments »

Cihad

Temmuz 22, 2011

Cihad, sırf Allâhü Teâlânın dinini yaymak için yapılan gayretlerdir. Müslümanlar her gün yerine getirmekle mükellef bulundukları ibâdet vazifelerinin yanında ayrıca cihadla da me’murdurlar. Bid’at ve bâtıllarla mücâdele etmek, îmanı ve ahlâkı kemiren şer cereyanların ortadan kaldırılması için malı, canı ve bütün varlığı ile çalışmak her müslüman için başlıca vazifedir. Cihad, ilâ-i kelimetillah için yapılır. Yâni […]

No Comments »

Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: Tevbe ve İstiğfar

Temmuz 22, 2011

Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: Tevbe ve İstiğfar Maddî kirleri sabun ve su giderdiği gibi kalbi karartan, insanı cehennemlik yapan, mânevî hastalık ve kirleri de tevbe, istiğfar ve Allâh’tan korkarak gözlerden akıtılan nedâmet yaşları giderir. Doğuştan, insan gâyet temiz ve güzel yaratılmıştır. Peygamber Efendimiz, insan kalbinin fıtraten ayna gibi beyaz yaratılmış olduğunu beyân buyuruyor. İnsan, bu […]

No Comments »

Günah Nedir ve Başlıca Günahlar

Temmuz 22, 2011

Günah: Allâh’ın haram kıldığı herhangi bir şeyi yapmaktır. Günahlar İki Kısımdır Büyük günahlar, Küçük günahlar. Başlıca Büyük Günahlar Allâh’a ortak koşmak, Adam öldürmek, Nâmuslu kimseye iftira etmek, Zina etmek, Harpten kaçmak, Sihir yapmak ve yaptırmak, Yetim malı yemek, Ana ve babanın, meşrû isteklerine karşı gelmek. Harem-i şerifte günah işlemek. Fâizcilik yapmak, Hırsızlık yapmak, İçki içmek. […]

No Comments »

Kurban

Temmuz 22, 2011

Kurban, Allâhü Teâlâ’ya yakınlık için, ibâdet niyetiyle kurban bayramı günlerinde, kurbana müsait bir hayvanı kesmektir. Kendisine fıtır sadakası vâcip olan kimselere kurban da vâciptir. Yâni nisaba mâlik olan hür, mukîm, her müslümana vâciptir. Kurban, kesenin kendi nefsine bedel olarak kesilir. Allâh rızâsı için hâlisâne bir niyetle kesilen kurbanın akan ilk kanı ile birlikte kurban kesen […]

No Comments »

Hac

Temmuz 22, 2011

Hac, zilhicce ayında ihrama girerek arefe günü Arafat’ta vakfe yapmak, sonra da Kâbe’yi tavaf etmekten ibarettir. Şartlarını hâiz olan her müslümana, ömründe bir defa hac yapmak farzdır. Haccın Farz Olmasının Şartları Müslüman olmak, Ergenlik çağına ulaşmış olmak, Akıllı olmak, Hür olmak, Aslî ihtiyaçlarına ve evine dönünceye kadar âile ferdlerine yetecek, yol ve vasıta masraflarını karşılayacak […]

No Comments »

Zekât ve Öşür

Temmuz 22, 2011

Zekat; zekâta mahsus malı, hususî şartlarıyla müstehak olana temlik ederek vermektir. Bu itibarla, zekât verecek kimse zekâta niyet ederek bir fakiri doyursa, temlik olmadığından zekâtını ödemiş sayılmaz. Zekâtın farz olmasının şartı: Bâliğ, (ergen) akıllı ve hür olan ve borcu bulunmayan müslümanın, aslî ihtiyacından fazla olarak üzerinden bir yıl geçen nisap miktarı mala mâlik olmasıdır. Nisap […]

No Comments »

Sadaka-i Fıtır

Temmuz 22, 2011

Ramazan ayında verilmesi vâcip olan bir sadakadır. Nisaba mâlik olan her müslümana vâciptir. Vâcip olmasının şartları: Müslüman olmak, hür olmak ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak nisâp miktarı mala sahip bulunmaktır. Zekâtta olduğu gibi bu malın nâmi (üreyici) olması ve üzerinden bir yıl geçmesi şart değildir. Zekâtın verildiği yerlere sadaka-i fıtır da verilebilir. Vâcip olmasının vakti, […]

No Comments »

Orucu Bozmayan Şeyler

Temmuz 22, 2011

Unutarak yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmak, Dokunmak ve oynaşmak veya öpmek ile değil de sırf bakmak veya düşünmekle meni gelmesi, Uyurken ihtilam olmak, Meni gelmeksizin öpmek, Delirmiş olarak sabahlamak, Ağza gelen balgamı yutmak, Burnuna inen akıntıyı yutmak, Kulağına su kaçmak, Dişleri arasında kalan nohuttan küçük bir şeyi yemek, Elinde olmayarak çok dahi olsa kusmak. […]

No Comments »

Oruçluya Mekruh Olan Şeyler

Temmuz 22, 2011

Zaruretsiz bir şey tatmak, Zaruretsiz bir şey çiğnemek, Önceden çiğnenmiş ve tadı kalmamış bir sakızı çiğnemek, Öpmek, Kişinin eşiyle sarılması ve kucaklaşması, Tükrüğünü ağzında biriktirip yutmak, Kan aldırmak.

No Comments »

Orucu Bozup Kazâ ve Keffâret İcâbettiren Şeyler

Temmuz 22, 2011

Bilerek yemek-içmek Bilerek cinsî münâsebette bulunmak, Bilerek sigara içmek, Ermeni kili denilen toprağı veya çamurunu yahut yemeyi adet edindiği bir çamuru yemek, Gıybet ettikten sonra (orucu bozuldu diye) bilerek orucu bozmak, Hanımının veya sevdiği bir kimsenin tükrüğünü yutmak, Yukarıda sayılanlardan birini yapan kimse bozduğu orucu kazâ eder ve keffâret olarak da ara vermeden iki ay […]

No Comments »

Orucu Bozup Sadece Kazâ İcap Ettiren Şeyler

Temmuz 22, 2011

Oruç hatırında iken boğazına birşey kaçmak, Ağzına aldığı veya burnuna çektiği su boğazına kaçmak, Niyetin vakti geçip öğleden sonra niyet etmek, Unutarak yedikten sonra, orucu bozulmadığı halde herhangi birşeyi kasden yemek, Ağzına giren kar veya yağmur suyunu yutmak, İğne vurdurmak, Burnuna ilâç çekmek, Kulağına yağ akıtmak, Fecr-i sâdık doğmadığı zannı ile sahur yemek, Güneş battığı […]

No Comments »

Orucun Kısımları

Temmuz 21, 2011

Oruç altı kısımdır: Farz, Vâcip, Sünnet, Mendûp, Nâfile, Mekruh. Farz Oruç: Ramazan orucunun edâ ve kazâsı ve keffâret orucu. Vâcip Oruç: Bozulan nâfile orucun kazâsı ve adak orucu. Sünnet Oruç: Muharrem ayının 9’uncu günüyle beraber Âşûre günü yâni 10’ncu günü tutulan oruçtur. Mendûp Oruç: Her aydan tutulan 3 gün oruç. O üç günün “eyyâm-ı biyz” […]

No Comments »

Beş vakit namazdaki rek’atlerin sayıları

Temmuz 20, 2011

Farzlar: Sabah 2, Öğle 4, İkindi 4, Akşam 3, Yatsı 4 olmak üzere, 17 rek’attir. Vâcip: Sadece vitir namazı olmak üzere, 3 rek’attır. Sünnet-i müekkedeler: Sabah 2, Öğle 4+2, Akşam 2, Yatsı 2 olmak üzere, 12 rek’attir. Sünnet-i gayr-i müekkedeler: İkindi 4,Yatsı 4 olmak üzere, 8 rek’attir.

No Comments »

Namazın Sünnetleri

Temmuz 20, 2011

Ezan okumak, Namaza başlarken, ilk tekbirde erkeklerin ellerini kulakları hizâsına kadar kaldırması, Tekbirden hemen sonra el bağlamak. (Kadınlar; göğsü üzerinde sağ eli sol eli üzerine koyar. Erkekler ise, sağ ellerinin baş ve serçe parmakları ile sol bileğine halka yaparak göbek altına bağlar.) Sübhâneke okumak, Eûzü ve besmele okumak, Her rek’atta Fâtiha’dan önce besmele okumak, Fâtiha’dan […]

No Comments »

Oruç Nedir ve Farzları

Temmuz 18, 2011

Oruç, ibâdet niyetiyle imsaktan güneş batıncaya kadar, yemekten, içmekten ve cinsî münâsebetten kendini men etmektir.   Orucun Farzları 1)Niyet etmek 2)Niyetin ilk ve son vaktini bilmek, İkinci fecirden itibaren güneş batıncaya kadar, orucu bozan şeylerden kendini tutmaktır. Oruca başlama zamanına “imsak”, orucu açmaya da “iftar” denir.

No Comments »

Links

Calendar

  • Temmuz 2011
    P S Ç P C C P
     123
    45678910
    11121314151617
    18192021222324
    25262728293031